AKP yaşadığı hezimetlerin hıncını gazetecilerden çıkarmaktan vazgeçmelidir

AKP yeniden halkın haber alma hakkına ve kendisine hizmet etmediğini düşündüğü muhalif basın yayın organlarına yönelik azgın ve sistematik saldırılara başladı. Neden olduğu mülteci dramını sınırda takip eden gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamalardan sonra bu kez de, hazırlanan bir haber nedeniyle muhalif medyaya yönelik adeta cadı avı başlattı.

Libya’da hayatını kaybeden MİT mensubu için düzenlenen cenaze törenini haberleştirdikleri gerekçesiyle Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, gazeteci Hülya Kılıç ile en son sitenin Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan tutuklandı. Dün akşam da yine aynı gerekçe ile ifadeye çağrılan Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, gazete editörü Semiha Alankuş, Yeniçağ Yazarı Murat Ağırel adli kontrol kararları ile serbest bırakıldı. Daha önce de sınırda onlarca gazeteci gözaltına alınmış, MA muhabiri İdris Sayılgan ile Rudaw Muhabiri Rawin Sterk tutuklanmıştı. 

15 Temmuz darbe girişiminden sonra 20 Temmuz OHAL darbesiyle muhalif medyayı hedef tahtasına oturtan, gazeteleri kapatan, mal varlıklarına el koyan, gazeteciler hakkında yüzlerce yıla varan davalar açılmasını sağlayan AKP, şimdi de uluslararası alanda yaşadığı hezimetlerin hıncını bir yandan mültecilerden diğer yandan toplumu aydınlatan gazetecilerden çıkarıyor. Çünkü iktidar; elindeki trol ordusu ve bağımlı hale getirdiği basın organları ile içeride yarattığı yalan dünyanın yıkılmasını ve gerçeklerin bilinmesini istemiyor. Çünkü AKP İdlib’de, Libya’da neler yaşandığının bilinmesinden, gizlediği askeri kayıpların açığa çıkmasından, Moskova’da yaşadıkları durumun toplum tarafından görülmesinden korkuyor. Ama korkunun ecele faydası yok, bu ülkede meslek onuruna sahip gazeteciler var olduğu sürece AKP’nin neden olduğu suçlar bir bir açığa çıkacak, gerçekler hiçbir şekilde gizli kalmayacaktır.

Bizler basın ifade özgürlüğünü kullanan, anayasal bir hak olan halkın haber alma hakkına ve gerçekleri açığa çıkarma görevine sahip çıkan bütün gazetecilerin yanındayız. Bu ülkede gazeteciler yıllardır demokratik ve özgür bir ülke mücadelesi veriyor, bu uğurda ağır bedeller ödüyor. Bunun bilincinde olarak bütün toplumu da gazetecilere yönelen bu saldırılara karşı sessini yükseltmeye, onların tutuklanmasına neden olan gerçeklere sahip çıkmaya çağırıyoruz. İktidar ise gazetecilere uyguladığı bu suçlardan vazgeçmeli ve görevini yapan gazetecileri derhal serbest bırakmalıdır. 

Tayip Temel
Basın, Yayın ve Propagandadan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı
7 Mart 2020