Başaran: Erkekler cezaevinden arayıp ben çıkıyorum şimdi ne yapacaksın tehdidinde bulunuyor

Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran, genel merkezimizde gündemdeki konulara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Başaran, şunları söyledi: 

Korona günlerinde bile Kürt düşmanlığı devam ediyor

Bütün dünya Korona ile mücadele ederken AKP - MHP ittifakı Kürt düşmanı siyasetine hız kesmeden devam ediyor. Dün uzun bir süredir bombardıman altında tuttukları Maxmur’da TSK'nın bombardımanında 3 kadın yaşamını yitirdi. Zaten uzun bir süredir abluka altında olan Maxmur'da yaşam hakkının yok sayılması, Kürt düşmanlığına Korona günlerinde bile devam edilmesi kabul edilemez. Bir kez daha Maxmur’da yaşamını yitiren üç kadının ailesine başsağlığı, kendilerine rahmet diliyoruz. Bu saldırıyı en şiddetli bir biçimde kınıyoruz. 

Pandemi süreci başladığından bugüne 30 kadın yaşamını yitirdi

Gündem Korona ama görünmeyen bir gündem de kadınların Korona günlerinde yaşadıkları şiddet, baskı, ev içi emeklerinin sömürülmesi. Biz onlarca defa Koronanın Türkiye’de ortaya çıkmasıyla beraber savaş ve salgın dönemlerinde, ev içine çekilme ile beraber kadına yönelik şiddetin yükseldiğini, yükseleceğini, en kısa zamanda acil eylem planı açıklanması gerektiğini söyledik. Maalesef üzülerek söylüyoruz ki iktidar bunun için hiçbir önlem almadı ve her gün kadın cinayetleriyle uyanır ve kadın cinayetlerini konuşur olduk. Bir ay içinde 29 kadın yaşamını yitirdi. Dün gece de Rize’nin Fındıklı ilçesinde uzun süredir bir erkek tarafından taciz edilen bir kadının bir erkek tarafından silahla vurulduğunu, ölmediğini görmesi üzerine de IŞİD’vari yöntemlerle öldürüldüğü haberini aldık. Yani 30 kadın bu süreç içinde hayatını yitirmiş oldu. 

Tüm uyarılara rağmen önlem almayanlar kadınların ölümünden sorumludur

Bütün bu uyarılara rağmen önlem almayanlar bundan sorumludur. Bakın kadına yönelik şiddet pandemi sürecinde yüzde 38 artış göstermiş. İstanbul Emniyetine intikal eden vakalar bunlar, birçoğunun intikal etmediğini de biliyoruz. 

6284 işlemez duruma getirildi

Yine bu bütün katliamların, şiddetin yükselmesine rağmen maalesef mekanizmalar işletilmiyor. Var olan mekanizmalar da ortadan kaldırılıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kayyımın kadın düşmanı politikaları sebebiyle sığınma evlerine alım yapılmayacağını açıkladı. Adana'da da 3 sığınma evinden biri kapatıldı. Yine HSK’nın kararını çokça eleştirmiştik, yine hatırlatıyoruz. HSK’nın verdiği kararla 6284 sayılı kanun işlemez bir duruma geldi. Kadınlar karakola başvurduğunda herhangi bir önlem alınmıyor. 

Birçok kadın, erkek şiddeti ve ölümle karşı karşıya

Önceki gün bütün kamuoyuna yansıyan bir görüntü vardı; eski eşi tarafından kaçırılıp 4 saat darp edildikten sonra çığlık çığlığa 'bana yardım edin' diyen bir kadının görüntülerini izledik. Kendi beyanlarından dinledik, emniyete gitmiş eski eşi kendisini 4 saat rehin tutup darp ve tehdit etmesine rağmen ifadesi dahi alınmamış. Bakın tutuklanmadan söz etmiyorum, ifadesi dahi alınmamış. Kamuoyunda gündem olduktan sonra bu kişi yakalanıp tutuklanmış. Ama biz biliyoruz ki sesini ulaştıramayan birçok kadın erkek şiddeti ve ölümle karşı karşıya.  

Korona günlerinde kendinizi güvensiz hissetmeyin, biz kadınlar birbirimizin güvencesiyiz

Buradan kadınlara bir kez daha sesleniyoruz: Mekanizmalar işletilemez duruma getirilmiş olabilir ama ALO 183 hattını ve 6284'ten kaynaklı haklarınızı kullanmaktan, karakola başvurmaktan vazgeçmeyin. Siz bu mekanizmaların işletilmesi için ısrarcı olun, biz HDP Kadın Meclisi olarak sürecin takipçisi olacağız, sizi yalnız bırakmayacağız. Evlerin içerisinde, Korona günlerinde kendinizi güvensiz hissetmeyin. Koronada biz kadınlar hep beraber güçlüyüz. Biz birbirimizin güvencesiyiz. Bizi güvencesiz bırakmalarına izin vermeyeceğiz. 

İnfaz düzenlemesi ile kadına ve çocuğa yönelik suçlar örtülü bir biçimde affedildi

Yine bu haftanın yoğun gündemiydi, bir süredir Korona fırsatçılığı ile Meclis'e getirilen İnfaz Kanununu tartıştı kamuoyu. İktidar cephesinden kadına yönelik suçlarla ilgili bir düzenleme olmadığı ısrarla ifade edildi. Ancak biz biliyoruz ki, Türk Ceza Kanunu’nda 'kadına yönelik suç' diye bir tanımlama yok ama hem uluslararası hukukta hem 6284'te kadına yönelik suç tanımları tek tek tarif edilmiştir. Kadına yönelik suç sadece kadınların katledilmesi değildir. Tehdit, şantaj, darp, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma gibi birçok suçun, eğer bir kadın mağdur oluyorsa, kadına yönelik suç olarak tanımlanması gerekir. Ama maalesef bu İnfaz Yasasında kadına ve çocuğa yönelik suçlar örtülü bir biçimde affedildi. 

İnfaz düzenlemesinden yararlanan erkekler cezaevinden arayıp 'ben çıkıyorum şimdi ne yapacaksın' tehdidinde bulunuyor

Bu düzenleme ile beraber, binlerce kadın günlerdir bize ulaşıyor. "Kendimizi tehlikede hissediyoruz. "Bizi darp edenler, tehdit edenler, şantaj yapanlar, kaçırıp hürriyetimizden mahrum bırakan erkekler cezaevinden arayıp 'ben çıkıyorum şimdi ne yapacaksın' tehdidinde bulunuyor" diyorlar. 

Şiddet uyguladığı için 6 kez tutuklanan bir erkek bu düzenlemeyle tahliye ediliyor

Bakın onlarca kadın şu anda sosyal medyada elindeki imkanlarla çığlık çığlığa 'kendimizi güvende hissetmiyoruz' diyor. Bunlardan bir tanesi Zeliha Erdemir. Bu bir örnek ama biz binlerce kadının bu durumda olduğunu çok iyi biliyoruz. 33 yaşında, 7 yaşında bir çocuğu var. Eski eşi kendisine şiddet uyguladığı için 6 kez tutuklanıp bırakılmış. Bakın bir erkek bir kadına şiddet uyguluyor, 6 kez tutuklanıyor ama 6 kez tutuklandıktan sonra yine serbest bırakılıyor. Bu erkek kadını çocuğun önünde darp ediyor, bu erkeğe kadını darp ettiği için elektronik kelepçe takılıyor, elektronik kelepçeyi parçalıyor ve tekrar tutuklanıyor. 3 aydır tutuklu ama tahliye edilecek. Şu anda Zeliha büyük bir kaygı da duyuyor. Hatta sadece Zeliha’yı tehdit etmiyor. Zeliha’nın avukatını da tehdit ediyor. 

Bu düzenleme ile AKP- MHP ittifakı kadınların yaşamını yok saydı

Buradan sadece erkekleri suçlu görmediğimizi belirtiyoruz. Daha öncede söyledik, kadına yönelik şiddet politiktir. Bu AKP iktidarın siyasetinden bağımsız değildir. Biz defalarca Meclis'te en etkili biçimde bu İnfaz Yasasının karşısında dururken AKP- MHP ittifakı kadınların yaşamını, kadınların geleceğini yok sayarak, çocukların yaşamını geleceğini yok sayarak bu kanuna el kaldırdı. 

Bu kanuna 'evet' oyu veren tüm milletvekilleri bu cinayetlerin birebir sorumlusudur

Bakın buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Herhangi bir kadının yaşayacağı en ufak bir saldırının faili sadece erkekler değildir. Bu kanuna el kaldıran, evet oyu veren tüm milletvekilleri bu cinayetlerin birebir sorumlusudur. 

Herhangi bir olumsuzlukta AKP - MHP milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız

Önümüzdeki günlerde çıkabilecek herhangi bir olumsuzlukta bu kanuna 'evet' diyen, bu kanuna zemin hazırlayan, erkekleri cesaretlendirip teşvik eden AKP - MHP milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Fail olarak yargılanmaları için, teşvik eden, cesaretlendiren olarak yargılanmaları için HDP’li kadınlar olarak gidip suç duyurusunda bulunacağız. 

Cinayet işleyen, şiddet uygulayan erkekler kadınların mücadelesi sonucu cezaevinde

AKP'nin bakış açısı AKP'nin mahkemeleri sayesinde cezaevinde değil şiddet uygulayan erkekler. Kadınlar sadece bir erkeğin, failin yargılanabilmesi için kadının korunabilmesi için günlerce eylem yapıyorlar. Biz kadınlar şiddete uğrayan bir kadını koruyabilmek adına eylemler yapıp, sokaklara indik, yıllarca mücadele ettik. Bugün AKP - MHP ittifakı bir gecede adına İnfaz Yasası dediği, örtülü biçimde erkekleri salıverdiği, kadınları güvencesiz bıraktığı bir uygulama ile karşımızda. Kadınların yalnız olmadığını bir kez daha ifade edelim. Biz birbirimizin güvencesi olduğumuzu tekrar tekrar ifade ediyoruz.

Bugün cezaevlerinde 74 hasta tutsak kadın ölüme terk ediliyor

İnfaz Yasası kadınlara karşı suç işleyenleri salıverirken, kadınları güvencesiz bir şekilde bırakırken, bir taraftan da binlerce siyasetçiyi, kadın aktivistini içeride tutan bir yasadır. Bu yasanın Kürt düşmanı olduğunu, kadın düşmanı olduğunu, ayrımcı olduğunu, eşitliksiz olduğunu, yaşam hakkını tamamen ihlal ettiğini defalarca söyledik. Bugün cezaevlerinde 74 ağır hasta tutsak kadın maalesef ölüme terk ediliyor. 

Cezaevlerinde çıkacak cenazelerin sorumlusu AKP ve MHP iktidarıdır

Bunlardan sadece birkaçının ismini vereceğim. Bunlar sadece örnek, Selman Altan sıkça gündeme geldi, 72 yaşında kronik hastalıkları var. Hasta ve yaşlı adli suçlular serbest bırakılırken Selma Altan mücadele ettiği için, AKP iktidarına itiraz ettiği için ölüme terk edildi. Fatma Özbay meme kanseri hastası ölüme terk edildi. Aslı Kişi kanser hastası ölüme terk edildi. Besiye Özer kanser hastası ölüme terk edildi. Elif Yıldız şeker hastası ölüme terk edildi. Elif Ezgi Karadoğan kan kanseri ölüme terk edildi, Fatma Demir rahim kanseri ölüme terk edildi. Cezaevlerinde çıkacak cenazelerin sorumlusu AKP ve MHP iktidarıdır. Kişileri özgürlüğünden hukuksuz bir biçimde yoksun bıraktınız ama bir taraftan da ölümle yüz yüze bırakarak ıslah çalışmanızın bir parçası haline getiriyorsunuz. 

Kadınların geri adım atmasını sağlayamazsınız

Kadınlar cezaevlerinde de evlerinde de Korona günlerinde de mücadelesine devam edecek. Kadınları tutsak ederek, kadınları ölümle yüzyüze bırakarak, kadınların geri adım atmasını sağlayamayacaksınız. Biz kadınlar çok zor koşullarda mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz. 

Kadınları sokağa salınan faillere karşı korumak için acil eylem planı açıklanmalıdır

Buradan iktidara, özellikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bir kez daha sesleniyorum. Sürekli bir şekilde 'evde kalın' çağrısı yapmasına rağmen kadınları koruyacak tek bir önlemi almaması kabul edilemez. Eğer orada temsilen orada olduğunu ifade ediyorsa en kısa zamanda İnfaz Yasasıyla birlikte sokağa salınan failler karşısında kadınları korumak için acil eylem planı açıklamak zorundadır. 

Kadınlar bu dönemde en fazla ekonomik şiddete uğramaktadır, en fazla yoksullaşan kesimdir. Kadınların ekonomik anlamda desteklenmesi için en kısa zamanda kadınlar için acil eylem planı açıklanmalıdır. Şu anda birçok kadın anadilinde sağlık hizmeti verilmediği için sağlık hakkını kullanamıyor. Özellikle kadınlar başta olmak üzere Kürdistan'da sağlık hakkını kullanamayan herkese anadilinde sağlık hakkı kullanması için acil eylem planı açıklanmalıdır. 6284, ALO 183, sığınma evlerinin kabulünü kolaylaştırmak için en kısa zamanda acil adımlar atılmalıdır. Kadınları şiddetten koruyacak önlemler ve mekanizmalar güçlendirilmelidir. En kısa zamanda acil eylem planlarını açıklamalıdır. 

Yalnız değilsiniz, birlikte güçlüyüz

Bunları iktidar yapmalı ama biz kadınlar da dayanışma ağlarımızı genişleterek bu süreçten güçlü bir şekilde çıkmalıyız. Biz en zor koşullarda bile dayanışarak mücadele ederek, bu süreci atlattık. Partimiz Kardeş Aile kampanyası örgütlüyor. Sadece maddi değil manevi olarak da kadınlar olarak dayanışacağımız günleri örgütleyerek bu Korona günlerinden de AKP’nin kadın düşmanı siyasetinden de daha güçlü çıkacağız. Bütün kadınları buradan sevgiyle selamlıyorum. Yalnız değilsiniz, birlikte güçlüyüz. Daha da güçlenerek bu süreci beraber atlatacağız.

16 Nisan 2020