Eş Genel Başkanlarımızın da katılımıyla gerçekleşen ilk MYK toplantısı sonucunda üyeler arası iş bölümü şu şekilde kararlaştırıldı:
İsimleri Hükümet ve kamuoyunun da bilgisi dâhilinde olan bodrumdaki yaralıların yaşamlarını yitirmelerinin temel sorumlusunun; gerek evrensel normlar, gerek tarih, gerekse de hukuk önünde AKP devleti olacağını belirtmek isteriz.
Milletvekillerimiz Behçet Yıldırım, Sibel Yiğitalp ve Tuğba Hezer Öztürk Sınır Tanımayan Doktorlar'a halka sağlık hizmeti sunmaları konusunda çağrıda bulunup sokağa çıkma yasaklarının halen devam ettiği Cizre ve Sur ilçeleri ile sokağa çıkma yasağının fiili olarak kaldırıldığı ama ablukanın sürdüğü Silopi'ye davet ettiler.
Bilindiği gibi Cizre'de bir bodrumda acil tıbbi ve insani yardıma gereksinim duymakta olan yurttaşlarımıza ulaşılabilmesi için Grup Başkanvekilimiz İdris Baluken, Adana milletvekilimiz Meral Danış Beştaş ve Urfa milletvekilimiz Osman Baydemir'den oluşan heyetimiz dünden bu yana İçişleri Bakanlığı'ndadır.
Saray-AKP Hükümeti’nin kamu yayıncılığı yapan Anadolu Ajansı ve TRT'yi kendi dar çıkarları çerçevesinde araçsallaştırmaları, özel müdahalelerle yandaş basın grupları oluşturmaları, diğer basın kurumları üzerine ağır baskılar kurmaları, içine girmiş oldukları totaliterlik döngüsünün göstergesidir.
Anadolu Ajansı’nın bu çirkin ve yalan “haber”inin derhal kaldırılmasını, konuya ilişkin tekzibimizin yine Anadolu Ajansı tarafından yayınlanmasını talep ederken, her türlü hukuki işlemi yapacağımızı da kamuoyunun bilgisine sunarız.
SAYMANIMIZ VE PARTİLİLERİMİZ DERHAL SERBEST BIRAKILSIN
Konferansımız, ‘Yarını Bugünden Kuruyoruz’ şiarıyla ve 610 delegenin katılımıyla 17-18 Ocak’ta Ankara’da gerçekleşti.
15 Ocak 2016 tarihinde gerçekleşen "HDP Kadın Konferansı" sonuç bildirgesi yayımlandı.
İnsanlık değerlerine sahip çıkan bütün girişimlerle dayanışma içinde olacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.
Bu süreçte çok sayıda vatandaş, beyaz bayrakla sağlık kurumlarına ulaşmaya çalışmaktadır. Mama ile beslenmesi gereken bebekler mamaya ulaşamamaktadır.
Dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘‘Adlî Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’’ hükmüne göre; ailesi veya yakınları tarafından üç gün içinde teslim alınmayan cesetlerin belediyeye veya mülki idare amirliğine gömülmek üzere teslim edileceği ifade edilmektedir. Bu yönetmeliğin anlamı tam da “cenazelerin kaçırılmasının” yasal kılıfa büründürülerek gerçekleştirilmesidir.
Tüm baskı ve zulme, estirilen devlet terörüne rağmen kırılamayan kadın direnişi özgürlüğün, eşitliğin ve barışın kazanılmasında önde gelen bir rol oynamayı sürdürecektir.
Kadın Koordinasyonumuzun açıklaması.
Devletin cumhuriyet olma niteliğini yok sayan, mevcut Anayasa’yı bile askıya alan bu siyasal iktidara çağrımız: Suç işlemekten vazgeçin ve demokratik siyasete geri dönün...