Daha çok örgütlenecek ve genç başaracağız!

Gençlik Meclisimizin “Şimdi Gençlik Zamanı” şiarıyla gerçekleştirdiği 3. Olağan Kongresinin sonuç bildirgesi:

Egemenlerin genç yaşamları güvenceden ve özgürlüklerden yoksun bırakmaya çalıştığı bu zamanda, Gençlik Meclisimiz 3. Olağan Kongresini “Şimdi Gençlik Zamanı” şiarıyla Diyarbakır’da 26 Aralık 2021’de gerçekleştirmiştir.

Kongremizi, vakitsiz kaybettiğimiz HDP Gençlik Yürütme Kurulu ve Gençlik Eğitim Komisyonu Üyemiz Ozan Yıldız şahsında tüm yoldaşlarımıza atfediyoruz. Ozan arkadaşımız şahsında şimdiye kadar mücadelede kaybettiğimiz tüm yoldaşlarımızın bağlılığı önünde saygıyla eğiliyor, anılarının bizler için mücadele inancı olacağını bir kez daha beyan ediyoruz!

Türkçü hayaller ve Kürt düşmanlığı Türkiye’nin çoklu krizinin kaynağını oluşturmaktadır!

Birinci ve ikinci emperyalist bölüşüm savaşlarından sonra belli dengeler üzerine kurulu ‘uluslararası düzen’ ciddi yapısal dönüşümler geçirmekte ve bundan en fazla etkilenen bölgelerin başında yaşadığımız coğrafya gelmektedir. Sınır, vatan, millet, ülke ve hatta uygarlık kavramları eski içeriklerinden kopmakta, küresel ve bölgesel krizler birleşmekte ve kriz ve sürekli savaş hali egemenler tarafından yaşamın normali haline getirilmektedir. Bu nedenledir ki, Türkiye’nin egemenleri bugün, ulus devletin kurulduğu günden beri merkezi dış siyaset olan bölgesel ve küresel savaşlardan olabildiğince kaçınmayı gözeten doktrini uzun bir süredir çöpe atmış durumdadır. Türkiye'nin egemen güçlerinin, fetihçi ve sömürgeci referanslarla ve Türkçü hayallerle süsledikleri ve İslam dünyasına yönelik yeni bir boyut kattıkları yayılma siyaseti bugün Ortadoğu’dan Afrika’ya, Orta Asya'dan Kafkasya’ya kadar pek çok bölge ülkesine şu ya da bu biçimde tesir etmektedir.

Bu maceracı ve kaynak yutan dış siyasetin, askeri zoru başa alarak ve onu bir koçbaşı gibi kullanarak ilerlemek isteyen bu yayılmacı ve fetihçi yönelişin, önünde sonunda iktisadi, sınaî, teknolojik ve kültürel kapasitelerin yetersizliklerine çarpması da kaçınılmaz görünüyor. Rejimin tutarsız dış politikası; uğradığı uluslararası başarısızlıklara, neden olduğu insani trajedilere, göçlere, çatışmalara, katliamlara, yabancı düşmanlığına ve toplumsal travmalara mukabil Türkiye'nin egemen sınıf mimarisinde yeni bir dizilişe de yol açtı. Ordu, polis ve paramiliter güçlere silah, teçhizat ve savunma sistemleri tedariki için yeni bir sermaye fraksiyonunun yükselmesi sağlandı.

Bu askeri-siyasi-sınai ittifak, Kürt sorununun siyasal çözümü karşısındaki “çözümsüzlük bloku” olarak hareket etmeye devam ediyor. Türkiye; savaş hukukuna, uluslararası hukuka, sınırların değişmezliği ve toprak bütünlüğü ilklerine tamamen aykırı gerekçelere dayandırdığı saldırılarını Kürtlerin yaşadığı tüm coğrafyalarda boyun eğdirmeyi önüne koymuş durumdadır. Bu durum son tahlilde hiçbir parçada kalıcı ve istikrarlı bir statü oluşmasına izin vermemeyi hedeflerken yeni bir sömürge savaşları dönemini de açmıştır.

İktidar, kadınlar ve gençleri hedef haline getirerek tüm toplumu teslim almak istiyor!

Kadınların temel haklarını hedef alarak kadın düşmanlığını kesintisiz sürdüren bu rejim, kadın özgürlüğüne ve eşitliğine karşı bir erkeklik krizi haline gelmiştir. Bizler Genç Kadınlar olarak, kendini köleleştiren, emeğini gasp eden, yaşam hakkını elinden alan bu sistemlere karşı yaygın bir şekilde eşitlik ve özgürlük için mücadele edeceğiz. Pek çok veçhesi olan mücadelemizin kadın hak, özgürlük ve kazanımların kalıcılaşması ve kadın bedeni etrafında dönen tartışmaların sonlanmasında belirleyici bir konumu vardır.

Patriyarka ve kapitalizm arasındaki ilişkiye bakış açımız, kadın emeğine ve ücretli-ücretsiz emek ilişkisine yaklaşımımızı da belirlemektedir. Kadın mücadelesine dönük her saldırıyla ve artan ücretsiz ev içi emek, cinsiyetlendirilmiş istihdam ilişkisi ile mücadele etmek gençler –özellikle genç kadınlar- olarak mücadelemizin ilkesidir.

Gençliğin ve kadınların dönüştürücü potansiyelinden korkan iktidar, onların bir araya gelmemesi ve örgütlenmemesi için her türlü kirli oyunu devreye koymaktadır. Kaçırma ve gözaltına alarak korkutmaya çalışmaktan ajanlaştırma politikalarına, işsiz bırakmaktan eğitim hakkının gaspına, kriminalize etmekten her türlü sokak ortası şiddete açık hale getirmeye kadar gençler her türlü saldırıyla yüz yüze kalmaktadır.

Resmi rakamların bile ülkedeki her dört gençten birinin işsiz kaldığını söylediği bir tarihsel eşikte, gençlerin gittikçe toplum dışı ve tüketim toplumunun nesnesi haline getirilmesi için her türlü ideolojik aygıt devreye konulmaktadır.

Cumhuriyetin tek tip insan yaratma projesinin mirasçısı olan AKP-MHP ittifakı, eğitim sistemini de tekçilik üzerine kurmuş; eşitlikçi, anadilde ve özerk bir eğitimin yerine dogmatik ve milliyetçi-muhafazakâr bir eğitim düzeni yaratmıştır.

Daha çok örgütlenecek ve genç başaracağız!

İçerisinde bulunduğumuz tarihsel süreç faşist uygulamaların gençler ve toplum üzerinde yoğunlaştığı ve yayıldığı kritik bir dönemdir. Faşist politikaların İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan şahsında başlattığı kuşatma tüm toplumsal kesimlere doğru genişlemekte ve bir arada yaşama iradesini hedeflemektedir. Faşist politikalara karşı İmralı’daki kuşatmayı yarmak ve ezilenlerin sesi olmak gençliğin öncülüğünde gerçekleşecektir.

Hasta tutsakların durumunu görmezden gelen; cezaevlerini işkence, kötü muamele ve ölüm odağına çeviren iktidar eliyle işlenmiş organize cinayetlere sessiz kalmayacağız.

Mülteci gençler sistematik ayrımcılık ve nefret suçlarına maruz kalmaya devam etmektedir. İktidarın ve hâkim siyasal söylemin hedef haline getirdiği mülteci gençlerle dayanışmak, ellerimizde yükselen eşit, demokratik ve özgür dolu yarınları inşa etmek onur ve haysiyet mücadelemizdir.

Toplumsal yaşamın içerisinde her ana ve mekâna kök salan yaş ve deneyim temelli hiyerarşiye karşı mücadeleyi partimizden başlayarak büyüteceğiz. Siyaseti jerontokrasiye zimmetleyen anlayışlara karşı bilinci, ruhu, bakışı genç olan siyasetimizi mahallelerden kentlere, kentlerden tüm Türkiye ve Ortadoğu’ya kadar yaymak tarihsel görevimizdir. Bu itibarla bir kez daha “Genç Başladık, Genç Başaracağız” diyerek mücadelemize devam edecek ve mutlaka sonuç alacağız.

Bugüne kadar sorumluluklarımızı yerine getirme hususunda özeleştirimizi vererek geleceğe umutla bakmaya devam ediyoruz. Umutlu geleceğimizi var etmek için artık faşizmin gençleri hapsetmeye ve nefessiz bırakmaya çalıştığı ablukayı yerle yeksan etme zamanıdır diyoruz. Şimdi daha çok örgütlenme ve daha çok kenetlenme zamanıdır diyoruz. Şimdi insanlığı, doğayı, yaşamı felakete götüren kapitalist modernite ve faşizmlere karşı Gençlik Zamanı, kazanma zamanıdır diyoruz!

Gelecek “Şimdi Gençlik Zamanı” diyenlerin ellerinde yükselecek!

HDP Gençlik Meclisi olarak;

Yeni dönemde ezilen, dışlanan, bugünü ve geleceği elinden alınmak istenen; dili, kimliği ve inancı nedeniyle yok sayılan ve, görmezden gelinen bütün gençlerin buluşabileceği ve örgütlenebileceği çatı işlevi göreceğiz.

Emekçi, işsiz, güvencesiz koşullarda çalışan gençlerin örgütlenebileceği, üniversitelerdeki gençlerin mücadelesini yükseltebileceği ve tüm gençliği kapsayan bütünlüklü politikaların hayata geçirilebileceği dayanışma merkezlerini kuracağız.

Bizi var eden tarihsel gerçekliğimizi bir an bile unutmadan günün koşullarına göre yenilenmiş bir gençlik hareketini örgütleyecek, karamsarlık ve umutsuzluk aşılayan her türlü söylem ve tutumdan uzaklaşarak toplumsal değişimin öncü gücü olacağız.

Özerk, anadilinde, parasız ve demokratik bir eğitim sistemi mücadelesini büyüterek alternatif üniversiteleri inşa edeceğiz. Siyaset dışı bırakılmaya çalışılan gençler olarak hayatın her alanını örgütleyerek siyaseti toplumsallaştırmanın mücadelesini yürüteceğiz.

Yeni yaşam siyasetinin öncü gücünün gençlik olduğu bilinci ve sorumluluğuyla hareket ederek, ilerici dünya devrimlerinin Ortadoğu’daki izdüşümü olan Rojava Devrimini ve savunduğu değerleri sonuna kadar sahiplenmeye devam edeceğiz. Demokratik ve özgür bir Ortadoğu için Üçüncü Yolun bir mücadele hattı haline gelmesinin mücadelesini yürütmeyi halklarımıza karşı asli sorumluluk olarak görmeyi sürdüreceğiz.

Kürt halkının değerlerini ve varlığını inkâr eden, çarpıtan ve araçsallaştıran her türlü hegemonik söyleme karşı üniversitelerde, dergi ve gazete sayfalarında, sokaklarda, her yerde Kürt halkını ve iradesini savunacağız.

Kayyımlar eliyle, yıllardır yargı ve kolluk eliyle bastırılmaya çalışılan Kürtlerin irade direnişinin sonuna kadar yanında olmaya devam edecek, demokrasinin yerelleşmesi ve özyönetim mekanizmalarının toplumsallaşması için gerekli bütün irademizi ortaya koyacağız.

Binlerce yıldır her toplumsal kurum kadar erkek egemen zihniyetten nasibini almış olan siyaset kurumunun kadın eşitliği ve özgürlüğüne dayanan bir muhtevaya kavuşması için mücadeleyi büyütmek en temel hedeflerimizden biri olacak. Özellikle genç kadınların özgün örgütlenme alanlarını kurabilmeleri ve son yıllarda örgütsel yapılarımızda da izdüşümleri bariz görünen erkek egemen söylem ve tavırların ortadan kaldırılması için yoğun bir mücadele programını hayata geçireceğiz.

Çünkü Biz’ler, kapitalist modernitenin meşrulaştırmaya çalıştığı talan, rant ve eşitsizlik üreten ekonomi politik sistemine karşı ekolojist, kadın özgürlükçü, cinsiyet eşitlikçi mücadelenin öncüleriyiz. Ezilenlerin mücadelesini esas alan sınıf, kimlik ve doğa mücadelesini bileşik gören perspektifimizle kendimizi dünya devrimci hareketinin doğal bir bileşeni olarak görüyoruz.

Tarihe müdahale edecek ve genç kazanacağız!

Zamanın ruhunu okuyamayanlara karşı gençliğin dinamizmi ve ilkeli duruşu ile başaracağız! Mutlaka başaracağız! Gücümüzü, inancımızı ve haklılığımızı yaslanmış olduğumuz direniş ve mücadele geleneğinden alıyoruz.

Biz’ler 25’inde darağaçlarına cesaretle yürüyen Denizlerin, ser verip sır vermeyen İboların, 26 yaşında bedeninden yükselen alevle bir halkın tarihini değiştiren Mazlumların, 21’inde kardeş ihanetine karşı özgürleşmeyi seçen Beritanların, 24’ünde suikasta uğrayan Leylaların öğrencileriyiz. Bizler 23’ünde Newroz alanında kurşunlanan Kemal’in, 19’unda faşist çetelerin katlettiği Ali İsmail’in, 26’sında direnirken vurulan Ethem’in, 18’inde kirli savaş politikalarına karşı yürürken katledilen Medeni’nin yoldaşlarıyız. Tüm devrimci önderlerimize ve yoldaşlarımıza bıraktıkları mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizin sözünü bir kez daha veriyoruz.

Bizler gücümüzü direniş geleneğimizden, umudumuzu demokratik bir gelecekten alarak tarihe bir kez daha müdahale etmek ve felakete giden bu tarihi tersine çevirmeye hazırız! Umutsuzluğa ve belleksizliğe itiraz ediyoruz! Umudun ıslığını tüm alanlarda, meydanlarda, fabrikalarda, sokaklarda ve kampüslerde yankılamanın Şimdi Zamanı. Egemenlerin aleyhinde, ezilenlerin lehinde tarihe bir kez daha müdahale etmek için “Şimdi Gençlik Zamanı” diyoruz!

29 Aralık 2021