Demirtaş, Yüksekdağ ve Tuncel: Buradan adalet çıkmaz, bu pespaye iddianameyi reddediyoruz

Kobanê protestoları gerekçesiyle tutuklu bulunan önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız ve MYK Üyelerimizin tutukluluk durumunun değerlendirilmesi, bugün (2 Nisan Cuma) Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmalı olarak görüldü. Duruşmaya SEGBİS yoluyla katılan Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel'in yaptığı savunma:

Demirtaş: MHP Genel Merkezinde hazırlanıp AKP Genel Merkezinde son hali verilen bu pespaye iddianameyi reddediyoruz

Beyanda bulunmadan önce bütün arkadaşlarımı selamlıyorum. Burada bulunan, çalışma yapan arkadaşlarımı selamlıyorum, hepsinin sağlığının ve moralinin iyi olduğunu umuyorum. Kendilerine iyi baksınlar. Mütalaaya karşı şunu söyleyeyim. Siz de heyet olarak, savcı da bugüne kadar mütalaası da dahil olmak üzere siyasi saiklerle oluşturulmuş kararlara imza attınız. AİHM Büyük Daire kararında heyetiniz de dahil olmak üzere bugüne kadar bizi tutuklayan, yargılayan, tutukluluğa devam kararları veren tüm yargı siyasi saiklerle hareket etmiştir, siyasi saikle tutuklama yapmıştır. Türkiye’de siyaseti dizayn etme, seçimlere müdahale etme ve anayasal düzeni kökünden değiştirip tek adam diktatöryal değişimine destek olma suçunu işlemiştir. Biz bunları duruşmada çok daha detaylı bir şekilde ortaya koyacağız. Mahkemeniz de aldığı tüm ara kararlarda açıkça hukuku ihlal etmiştir, yasaları çiğnemiştir.

Mahkemenizin yapması gereken şey şuydu. İki gün önce Anayasa Mahkemesinin HDP kapatma iddianamesine yönelik aldığı kararı sizin de almanız gereken bir karardı. Bilmem kaç yüz sayfalık “Kobanê iddianamesi” adı altında düzenlenmiş pespaye belgeyi iade etmeliydiniz. MHP Genel Merkezinde hazırlandığı ve AKP Genel Merkezinde son halinin verildiği açık olan o pespaye iddianameyi reddediyoruz, mütalaayı da reddediyoruz. Benim kendimle ilgili hiçbir talebim yok, bütün arkadaşlarımın özgürlüğünü talep ediyorum. Arkadaşlarım ülkenin onurlu siyasetçileridir, hepsinin tahliyelerini talep ediyorum. Kendim hariç. Teşekkür ediyorum.

Yüksekdağ: Ele güne karşı daha fazla rezil olmamanız için sizi hukuka uygun davranmaya davet ediyorum

Herkesi, buradaki bütün arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Ortada hukuki açıdan değerlendirilecek bir şey yok, meselenin siyasi olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu garabete bir son verilmesini talep ediyorum. Bir garabetle, anti demokratik bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Bu sadece bize yönelik de değil bütün Türkiye’ye yönelik düzenlenmiş bir saldırı ve hazırlanmış bir garabettir. O nedenle buna son verilmesi gerekiyor. Son dönemlerde yapılan açıklamalar, siyasetin seyri ve gidişatı bu yargılamaların ne anlama geldiğini çok açık ve net biçimde ortaya koyuyor. Bizler siyasi bir operasyonla karşı karşıyayız, bu hukuki bir yargılama değildir. Sizleri hiç değilse ele güne karşı en azından daha fazla rezil kepaze olmamanız için hukuka uygun davranmaya davet ediyorum.

Öyle bir iddianame hazırlanmış ki neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Ben kendi açımdan basit bir örnek vereyim. Şunu soruyorum size, siz hangi tutukluluğumu inceliyorsunuz şu an? Ankara 16’ıncı Ağır Ceza Mahkemesindekini mi yoksa sizin dosyanızdaki tutukluluğu mu? Bu duruşmalar göstermelik yapıyor. Evet, bu yargılamaların ne kadar usulüne uygun ne kadar adil hareket edildiğini göstermesi açısından yapılan bir şey. Ama gerçekten bir eylem bir hareket yapılıyorsa içeriğine uygun olmalıdır. Çok basit soru sordum. Ben Kobanê davasında da ve şimdi bir Ağır Ceza Mahkemesi kapsamında yapılan yargılamada da tutukluyum. O nedenle bu garabete son vermek için bu tablonun, bu davanın sürdürülmemesi gerekiyor.

Ben de Selahattin gibi kendi adıma bir şey talep etmiyorum ama içine sürüklendiğimiz bu tablodan çıkış için de sizlerin vicdana göre hareket etmesini bekliyorum. Arkadaşlarımızın serbest bırakılması ve bu davanın kapatılması, bu tablodan çıkışa yardımcı olacaktır. Benim için mesele bundan ibarettir.

Tuncel: Buradan adalet çıkmaz, çıksa çıksa belki iyi bir tiyatro oyunu çıkar

Bu mahkemede yaşananlar trajikomik şeyler. Yargılanma konusu olan iddianame, Kobanê iddianamesi. O kadar ilginç bir durum ki, okuyorum okuyorum ve diyorum ki mahkeme bunu nasıl kabul etmiş. Yargılama savcısı ne kadar hızlı ne kadar aceleci hazırlamış. Usullere dahi uyulmamış. Bir ciddiyeti yok. ANF olmasaydı bu iddianame hazırlanamazdı. Alıp alıp yapıştırmışlar. Tek bir somut delil yok.

Türkiye’nin üçüncü büyük partisine, Türkiye demokrasisinin temeli olan bir partiye eş genel başkanlarına, milletvekillerine, yöneticileri hakkında bari gerçekten bir iddianame hazırlayın. Bu Türkiye açısından vahim bir durum. Tiyatro sahnesinde miyiz mahkeme salonunda mıyız? Sırf biz yargılama yaptık, gereğini yaptık, çağırdık demeleri için buradayız. En azından yoldaşlarımızı gördük böyle bir faydası oldu. Buradan bir adalet çıkmaz. Yasalara saygınız varsa herkesi bırakmanız lazım.

Türkiye’de Anayasa askıda, kanunlar askıda. Böyle bir yönetimden insan hakları, demokrasi çıkar mı? Ben kendi adıma tahliye falan istemiyorum ama Türkiye açısından bu trajediye, bu komediye bir son vermek gerekiyor. Biz yaptıklarımızın sorumluluğunu alabilecek durumdayız. Yirmi yıl önce, on yıl önce ne diyorsak bugün de aynı noktadayız, aynı şeyleri söylüyoruz. Türkiye’nin geldiği noktaya baktığımızda bizim ne kadar haklı olduğumuz ortada. Siz de yargılama adı altında bu iddianameyi kabul ederek bu tiyatroya ortak oldunuz. Buradan adalet çıkmaz, çıksa çıksa belki iyi bir tiyatro oyunu çıkar.

2 Nisan 2021