Diyadin Belediye Eşbaşkanlarımıza yönelik polis şiddetine ilişkin önergemiz

Grup Başkanvekillerimiz Fatma Kurtulan ve Saruhan Oluç'un Diyadin Belediye Eşbaşkanları Evren Demir ve Betül Yaşar'a yönelik polis şiddetinin araştırılması amacıyla TBMM'ye sunduğu önerge:

Ağrı’nın Diyadin Belediyesi’nin girişine konulan polis kontrol noktasında belediyenin makam şoförü Mehmet Hayri Oruç’un polisler tarafından taciz edilmesi sonrasında olaya müdahale etmeye çalışan Belediye Eşbaşkanları Evren Demir ve Betül Yaşar,polisler tarafından ters kelepçe ile yüzüstü yere yatırılarak kendilerine ağır hakaretlerde bulunulmuştur. Olayda kafasına copla vurulduğu için yaralanan Eşbaşkan Evren Demir hastaneye kaldırılmıştır. Polis, Eşbaşkan Betül Yaşar’ın da eline copla vurmuş ve yaralamıştır. Olay sonrası belediyenin kamera görüntülerine savcılık talimatı olmaksızın el konulmuştur. Halk iradesine yönelik olarak Diyadin Belediyesinde gerçekleştirilen bu korkunç saldırının tüm yönleriyle araştırılması, sorumlu polis ve amirlerinin tespit edilerek yargıya havale edilmesi için gerekli incelemelerin yapılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 104. ve105. maddelerine göre Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.

GEREKÇE

31 Mart yerel seçimlerinden sonra kayyım siyasetinin kaybetmesi ve belediyelerde halk iradesinin HDP lehinde tecelli etmesinden sonra siyasi iktidarın belediyelerimize yönelik geliştirdiği tutum Diyadin’de yaşanan şiddetle bir kez daha açığa çıkmıştır. İktidar seçim yenilgisini hazmedememekte, belediyelere yönelik kayyım siyasetini bir yol bularak devam ettirmek istemektedir. Kendilerini kanunun üstünde göre polislerin uyguladığı şiddetin başka bir açıklaması görülmemektedir.

Ağrı’nın Diyadin Belediyesi’nin girişine konulan ve çok sayıda polisin başında beklediği polis kontrol noktasında belediyenin makam şoförü Mehmet Hayri Oruç polisler tarafından taciz edilmiştir. Çıkan gürültü üzerine, olaya müdahale etmeye çalışan Belediye Eşbaşkanları Evren Demir ve Betül Yaşar ters kelepçe ile yüzüstü yere yatırılmışlardır.Onlarca polis belediyenin içine girebilmiştir. Eşbaşkanlara ağır hakaret ve küfürler edilmiştir. Kafasına copla vurulduğu için yaralanan Eşbaşkan Evren Demir hastaneye kaldırılmıştır.Eşbaşkan Betül Yaşar da eline copla vurulduğu için yaralanmıştır. Olay sonrası belediyenin kamera görüntülerine el konulmuştur. Diyadin’de yaşanan korkunç olay içinde intikam duygusu barındıran veHDP’li belediyelere yönelik işletilen özel politikaların bir devamı niteliğindedir.

İçişleri Bakanlığı talimatıyla 26 belediyemize x-ray cihazı ve polis kontrol noktası kurulmuş, halka ait belediyeler karakollara çevrilmek istenmiştir. Belediyeden hizmet almaya gelen yurttaşlar çoğu zaman polis tacizine uğramakta, belediyelerin halkın sorunlarıyla ilgilenerek çözüm geliştirmesi açık bir şekilde engellenmektedir.HDP’li belediyelerin içine ve dışına konulan polis kontrol noktaları halkta huzursuzluk doğurmuştur.

Hatırlanacağı üzere, daha önce Cizre Belediyesinde de polis zoruna tanık olunmuştu. Polisler, Cizre Belediyesi önüne polis kontrol noktası ve bariyer koymak istemiş ve tartışma yaşanmıştı.HDP’li Belediye Eşbaşkanı Mehmet Zırığ, X-Ray cihazının yerleştirilmesine izin vermemesi üzerinepolis Zırığ’ı açık bir şekilde tehdit etmiş ve kendisine "evet, kanuna aykırı hareket ediyoruz." diyebilmişti. İşte, kendisini kanunların üzerinde gören bu emniyet amirinin herhangi bir ceza almaması Diyadin’de yaşanan korkunç olayın vizesi olmuştur.

Kayyım süreci ve sonrasında yaşananları bir bütün olarak ele almak gerekmektedir. Yerel seçimlerden sonra kayyımdan alınan belediyelerde ortaya çıkan manzara belediyelerimize yönelik yapılmış kayyım darbesinin boyutunu gözler önüne sermiştir.Kayyımların bıraktığı borçlar dudak uçuklatan cinstendir. Örneğin şu an, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin toplam borcu 1 Milyar TL’nin üzerindedir. Tüm belediyeler gelirlerinin çok üstünde borçlandırılmış, iş yapamaz durumagetirilmişlerdir.En çarpıcı örnek Yüksekova Belediyesidir. Yasaya göre hisselerin maksimum yüzde 40’ının  kredi borcu karşısında çekilebileceği düzenlenmişken, kayyım döneminde yüzde 100’nün, yani tamamınınkredi borcu için kesileceği yönünde işlem tesis edilmiştir. Bu kanun dışı taahhüt 2017 yılında alınmış olmasına rağmen kayyım görevde olduğu sürece uygulanmamıştır. 31 Mart 2019 tarihinde görevi seçilmiş belediye başkanının devralmasıyla işlem uygulamaya alınmıştır. Belediyenin genel bütçeden gelen bütün paylarına el konulmuştur.Yapılan kanun dışı borçlandırmalar sebebiyle belediye çalışanlarının maaşları ve ücretleri 31 Mart 2019’dan beri ödenememektedir.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 Mart seçimleri öncesi "Hepsinin künyeleri, bütün belediyelerin borçları hepsi elimizde mevcut.Merkezi yönetimle uyum içerisinde olmayanlar kesinlikle yarın orada iflaslarını ilan ederler"diyerek durumu itiraf etmiştir.AKP iktidarı, 31 Mart’ta aldığı seçim yenilgisinin acısını belediyelerimizden çıkarmaya çalışmaktadır.Halkın iradesine büyük bir saygısızlık söz konusudur. Seçim sonuçlarını bir türlü kabul etmemektir.

Halkın iradesine yönelik gerçekleştirilen bu saldırıların kabul edilir bir yanının olmadığı hususunda Meclis’in sorumluluklarını yerine getirmesi elzem hale gelmiştir. Seçilmiş eşbaşkanlara yönelik Diyadin’de yaşanan polis şiddeti başta olmak üzere, merkezi iktidarın yerel yönetimlere uyguladığı ayrımcı ve ötekileştirici tutumların araştırılması için komisyon kurulması elzem hale gelmiştir. Demokrasi kaybederse ülke kaybeder, hepimiz kaybederiz. Atanmış polislerin seçilmişlere yönelik tutumları kabul edilemez.Meclis’te bulunan tüm partilerin katılımıyla, halkın iradesine yapılmış bu komplonun tüm boyutlarıyla araştırılması için Meclis’te bir komisyon kurulmasını talep ediyoruz.

3 Temmuz 2019