Gazi ve Qamişlo katliamları aynı zihniyetin ürünüdür, acısı ortaktır

Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması:

Bugün, Qamişlo’da Baas rejimi tarafından 12 Mart 2004’te Kürt halkına karşı gerçekleştirilen katliamın 18’inci, Türkiye’de tekçi rejim tarafından 12 Mart 1995’te gerçekleştirilen Gazi ve Ümraniye katliamlarının ise 27’nci yıl dönümü. 

12 Mart 2004’te Qamişlo’da oynanan bir futbol maçı sırasında çıkan olaylarda yaşamını yitiren 8 kişi için düzenlenen cenaze törenine Baas rejiminin düzenlediği saldırıda 52 kişi katledildi, binlerce kişi yaralandı ve iki bin kişi tutuklandı. 

12 Mart 1995’te Alevilerin yoğun yaşadığı yerdeki beş ayrı kahvehaneye eş zamanlı yapılan silahlı saldırılarda onlarca kişi katledildi. Sonraki günlerde İstanbul’un birçok bölgesine yayılan protesto gösterilerinde ise 35 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı ve tutuklandı. 13 Mart’ta Gazi Mahallesine gelen kitlelere polis tarafından ateş sonucu 15 kişi yaşamını yitirirken, 14 Mart’taki saldırılarda da en az 15 kişi hayatını kaybetti. 

Qamişlo’daki katliamın hedefi Kürt halkının özgürlük taleplerini bastırmaktı, Gazi ve Ümraniye katliamlarının hedefi ise Alevi halkı başta olmak üzere devrimcilerin eşitlik ve özgürlük mücadelesini bastırmaktı. Onlarca insanın katledildiği bu katliamlar aydınlatılmadığı gibi üstü örtülerek ve failleri korunarak yeni katliamların ve daha büyük acıların önü açıldı. 

Bu tekçi, baskıcı ve otoriter rejimler varlıklarını ve yaşamlarını sadece yaptıkları katliamlarla ve halkları ve onların haklarını hedef alan saldırılarla sağlayabileceklerine inanıyor. Ancak bugüne kadar hiçbir baskıcı rejim “zulüm ile abad” olamadı, olamayacak da. Qamişlo başta olmak birçok katliamı gerçekleştiren Esad rejimi bugün can çekişiyor olsa da bu saldırılar Suriye halklarına savaş, ölüm ve viran olmuş bir ülke getirdi.

Türkiye’yi yönetenler ise bugün hazin bir şekilde Esad rejiminin ve Saddam’ın uygulamalarını kendilerine referans alarak ömürlerini uzatmaya çalışıyor. Bu da şimdiden ne yazık ki Türkiye halklarına açlık, yoksulluk, toplumsal ve siyasal krizler olarak dönmeye başladı. 

Coğrafyaların, katliamlara uğrayanların ve katliamı yapanların kimlikleri farklı olsa da katliamlar aynı zihniyetin ürünüdür ve bizim için asla unutulmayacak ortak acılardır. Her iki katliamın acısını da ilk günkü ağırlığıyla hissediyor, yaşamını yitiren bütün canlarımızı minnetle anıyoruz. Yitirdiklerimizin anılarına bağlı kalmanın tek yolu demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesini yükseltmektir. Halkların özgür yaşayacağı yarınlar için mücadeleyi yükseltme sözümüzü yineliyoruz.

Halkların Demokratik Partisi
Merkez Yürütme Kurulu
12 Mart 2022