Milletvekillerimizin tecride karşı başlattığı adalet nöbeti 10’uncu gününde devam etti. Nöbete milletvekillerimiz Fatma Kurtulan, Murat Sarısaç, Abdullah Koç, Habip Eksik, Erdal Aydemir, Hüseyin Kaçmaz, Hasan Özgüneş, Mahmut Toğrul, Celadet Gaydalı, Ayşe Sürücü, Nusrettin Maçin ve İmam Taşçıer katıldı. Burada açıklama yapan Habip Eksik, şunları söyledi:
Çözümün en önemli aktörü Sayın Öcalan’a tecrit uygulanıyor
Bugün bir kez daha Adalet Bakanlığı önünde hukuksuz ve bir işkence yöntemi olan İmralı tecrit sisteminin kaldırılmasına yönelik bir eylem ve açıklama yapma gereği duyduk. 9 Ekim 1998’de uluslararası güçlerin de içinde olduğu bir operasyonla, bir komployla Sayın Abdullah Öcalan Türkiye’ye getirilmiştir ve 15 Şubat 1999’dan bu yana da İmralı Cezaevi’nde tutulmaktadır. İktidarlar İmralı Cezaevinde Sayın Öcalan’la iletişimsizlik halini sürdürmek için defalarca çeşitli yol ve yöntemler denediler. Türkiye halklarının geleceğinin önündeki en büyük engel olan, Türkiye halklarının barış içinde demokratik bir ülkede yaşamasının önündeki en büyük engel olan Kürt sorununun demokratik çözümü için adım atmak isteyen, bu konuda rol alan ve çözümün en önemli aktörlerinden olan Sayın Abdullah Öcalan üzerinde tecrit uygulanmaya devam ediyor.
Tecridin önündeki en büyük engel komployu gerçekleştirenlerdir
Tam 22 aya yakındır İmralı Cezaevinde Sayın Öcalan ve diğer tutsaklar üzerinde bir tecrit sistemi uygulanmaktadır. Bu tecrit hem Türkiye Anayasası’na hem uluslararası sözleşmelere ve hukuka aykırıdır. Sayın Öcalan’ın tüm insani ve hukuki hakları gasp edilmektedir. Ne ailesi ne avukatlarıyla ne de kimseyle görüşmesine izin verilmektedir. Bu tecridin kaldırılmasının önündeki en büyük engelin uluslararası komployu gerçekleştiren, Ortadoğu ve Türkiye coğrafyasında barışın gerçekleşmesini istemeyen güçler olduğunu çok iyi biliyoruz. İktidarın bu güçlere emir erliği yaptığını çok iyi biliyoruz. Halklarımıza sesleniyoruz; bu tecridin bir an önce kaldırılması gerekiyor.
İmralı kapıları tekrar açılmalı, görüşmeler gerçekleşmelidir
Bu tecrit kaldırılmadığı sürece Türkiye halkları arasındaki en büyük sorunlar çözülemez, savaş politikaları sona erdirilemez. Ekonomi her gün daha kötüleşir, yaşam daha da kötüleşir. Bugün Türkiye halklarının yaşadığı sorunların temelini Kürt sorunundaki çözümsüzlük ve savaş politikaları oluşturmaktadır. Bu sorunların çözümünün yeri de adresi de muhataplarıyla görüşülmesidir. Kürt sorunun çözülmesindeki en büyük ve önemli aktör Sayın Öcalan’dır. Çözüm Sürecinde Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeler gösterdi ki; barışın sağlanması, Ortadoğu’da ortak bir yaşamın tesis edilmesi ve Türkiye halklarının demokratik ve eşit bir yaşam sürmesinin yolu onurlu bir barıştan geçmektedir, Kürt sorunun demokratik barışından geçmektedir. Bunun da yolu tekrar müzakerelerin başlaması ve barışın sağlanmasıdır. Tıpkı Çözüm Sürecinde olduğu gibi, İmralı kapılarının açılıp tekrar görüşmelerin gerçekleşmesinden geçmektedir.
Umut hakkı kapsamında Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için adım atılmalıdır
Bir kez daha sesleniyoruz; Sayın Öcalan üzerindeki İmralı tecrit sistemi derhal sonlandırılmalıdır. İmralı tecrit sistemi hem insanlık dışıdır hem de işkence yöntemidir. Bugün Sayın Öcalan’ın gasp edilen hakları kendisine verilmelidir. Umut hakkı kapsamında fiziki özgürlüğü için adım atılmalıdır. Umut hakkı her insanın insan haklarından kaynaklanan hakkıdır ve fiziki özgürlük hakkı kapsamında kendisine tanınmalıdır. Buradan bir kez daha Adalet Bakanlığına, bu tecridin somut nedeni ve uygulayıcısı olan Adalet Bakanına sesleniyoruz: Bu hukuksuzluğa son verin, suç işlemeye son verin. İmralı Cezaevi üzerindeki tecride son verin. Avukatları ve ailesi kendisiyle görüşsün. Türkiye’de Kürt sorununun demokratik temelde çözümü için muhataplar birbiriyle görüşsün.
4 Ocak 2023