Haksız kazanç yollarının ortaya çıkarılmasına ve engellenmesine ilişkin önergemiz

Grup Başkanvekillerimiz Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, kamu otoritesinin gücünü kullanmak suretiyle rantiyerlik, usulsüzlük ve yolsuzluklar üzerinden elde edilen haksız kazanç yollarının ortaya çıkarılması ve engellenmesi amacıyla TBMM'ye araştırma önergesi verdi. TBMM’nin inisiyatif alarak, iktidar tarafından atanan üst düzey kamu görevlileri ve her düzeyde parti temsilcisinin yurt içi ve yurt dışındaki mal varlıklarını araştırmasını da talep eden önergede şu ifadeler yer aldı:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Türkiye’nin yakın geçmişinde kamu otoritesinin gücünü kullanmak suretiyle rantiyerlik, usulsüzlük ve yolsuzluklar üzerinden elde edilen haksız kazanç yollarının ortaya çıkarılması ve engellenmesi için yol haritası oluşturulması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, TBMM İç Tüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.

GEREKÇE

Türkiye gibi doğal kaynaklara dair gelirlerin olmadığı ve teknolojik üretimin alt seviyede olduğu ülkelerde kamusal hizmetlerin finansmanı çoğunlukla yurttaşlardan elde edilen vergilerle sağlanmaktadır. Buna ek olarak Türkiye’deki adaletsiz vergi sisteminden ötürü kamusal hizmet finansmanı çoğunlukla alt ve orta sınıflardan elde edilmektedir. Yurttaşların vergileri ile finanse edilen kamu alanı ve kamu görevlilerinin ilk görevi, kaynakların usulüne uygun, yetkin ve verimli şekilde kullanılması; rant, usulsüzlük ve yolsuzluklardan uzak durulmasıdır.

Kamu alanının kaynakları keyfi, ranta dayalı, usulsüz her dağıtımı halkın daha fazla yoksullaşmasına neden olmaktadır. Nitekim 2021 yılı itibariyle Türkiye halkları, tarihin en derin ekonomik krizlerinden birini ve maddi yoksunluk düzeyini yaşamaktadır.

Ekonomik krizin bir sebebi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve AKP iktidarının ekonomiyi yönetememesi iken, temel yansımalarından biri rantçı, usulsüzlüğe ve yolsuzluğa dayalı ekonomi politikalarının tercih edilmesidir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesi ile birlikte iktidara yakınlık, usulsüzlük ile sermaye biriktirmenin biricik yolu olarak kanıksanmıştır. Bugünlerde kamuoyunda tartışılan bir usulsüz ve yolsuzluk esaslı zenginleşmenin muhatabının kamuoyuna açıkladığı mektup parti-devlet-zenginlik denkleminin geldiği noktayı göstermektedir. Mektuptaki şu ifadeler vahim durumu muhatabının dilinden özetlemektedir: “Ticaret yapıyor olmama rağmen Ak Parti Genel Merkezde bir işim olursa siyasi büyüklere daha yakın olursam daha güçlü olurum düşüncesi ile orada işe girmek için bütün koşulları zorladım. Maddi olarak ihtiyaç duymama rağmen Partinin gücü için orada olmak istedim.” Söz konusu mektup her ne kadar “kendini aklama” amacı taşısa da esasındaAKP iktidarının yarattığı liyakatsizlik, şeffaflık ve hesap verilebilirlikten uzak, denetimsiz, rant ilişkilerinin ayyuka çıktığı ve cezasızlık politikalarının sürdürüldüğü bir sistem ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.

Her üç kişiden birinin işsiz, her iki gençten birinin iş bulma umudunu kaybettiği 2021 Türkiye’sinde iktisadi adaletin sağlanmaması esaslı sosyal, politik ve ekonomik sorun olarak öne çıkmaktadır.

“Zenginleşmenin yolu olarak iktidara yakınlık” pozisyonunun üretilmesi iktidarın çürümüşlüğü ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile AKP-MHP ittifakının iflasını bütün ülkeye yayma amacının göstergesidir.

AKP iktidarı dönemini kapsayan 19 yıllık süreçte kamu ihaleleri aracılığıyla haksız kazanç sağlama birçok soruşturmaya konu olmuştur. Belirli bir gelire sahip olan kişilerin gelirlerinin çok üzerinde mal varlığına kısa süre içerisinde erişmesi söz konusu soruşturmaların yeterince etkili işletilmediği, kamu kaynaklarının belirli bir siyasi hizip içerisinde belirli kesimlere haksız çıkar olarak sunulduğu; yolsuzluk ve usulsüzlüğün bu bağlamda mal varlığı ve şeffaflık içerisinde araştırılması gerekmektedir.

Bunun yanı sıra iktisadi adalet, hukuk devleti, şeffaflık ilkeleri bakımından TBMM’nin inisiyatif alarak iktidar tarafından atanan üst düzey kamu görevlileri ve her düzeyde parti temsilcisinin yurt içi ve yurt dışındaki mal varlıklarını araştırması, siyasi partiler arasındaki çekişmenin bir ürünü değil, parlamentonun tarihsel sorumluluğu olarak önünde durmaktadır.

Bu kapsamda, Türkiye’nin yakın geçmişinde kamu otoritesinin gücünü kullanmak suretiyle rantiyerlik, usulsüzlük ve yolsuzluklar üzerinden elde edilen haksız kazanç yollarının ortaya çıkarılması ve engellenmesi için yol haritası oluşturulması amacıyla Meclis Araştırması açılması gerekmektedir.

29 Mart 2021