Çin’de başlayan ve hızla tüm dünyada salgına (pandemi) yol açan Korona Virüs tehdidi altında 14 Mart Tıp Haftası’na giriyoruz. Neoliberalizmin sağlığı acımasız piyasa koşullarına terk ettiği koşullarda Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlık kurumlarında ortaya çıkardığı vahim durum ortadadır.
14 Mart Tıp Bayramı, yüzlerce sağlık emekçisinin ihraç edildiği, şiddete uğradığı, insani koşullardan uzak çalışmaya zorlandığı günlerde ne var ki kederle karşılanıyor. Hükümetin sağlık politikaları sağlık emekçilerinin yaşam koşullarını kötüleştirmekle kalmıyor, halkın sağlık hakkına da darbeler vuruyor.
Böylesi bir ortamda, tüm olumsuz koşullara ve baskılara rağmen mesleklerini en doğru şekilde icra eden, emeğin, demokrasinin, barışın, yaşam hakkının savunucusu olan sağlık emekçileri ile İdris Baluken ve Adnan Selçuk Mızraklı başta olmak üzere cezaevinde bulunan tüm tutsak sağlık emekçilerinin 14 Mart Tıp Haftası’nı yürekten kutluyoruz.
Bu vesileyle hükümete küresel bir salgın haline gelen Korona Virüsü ve sağlık emekçilerinin çalışma koşullarına ilişkin bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. AKP hükümeti Korona Virüsle etkin mücadelede aşağıda ifade ettiğimiz önerileri ivedilikle dikkate almalı ve gereklerini yerine getirmelidir:
Korona Virüs hastalık tanısı hasta kanının laboratuar ortamında teste tabi tutulması ile konabilmektedir. Türkiye’de her yerde şüpheli hastaların kanları sadece ve sadece Sağlık Bakanlığına bağlı merkezi bir laboratuara gönderilmekte ve sonuçlar yine sadece bakanlık tarafından açıklanmaktadır. Bu durum bir yandan bilgiyi tekelleştirmekte bir yandan da erken tanı ve tedaviyi geciktirmektedir. Türkiye'nin birçok yerinde ve bağımsız laboratuarlarda da Korona Virüs hastalığının tanısı çok hızlı konabilmeli ve test sonuçları kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Tüm farklarıyla coğrafyamız çok dillidir, savaş ve yoksulluğun göçe zorladığı insanlarla birlikte çok kültürlü bir yaşam sürdürmektedir. Bu nedenle yapılacak paylaşımlar toplum sağlığı için çok dilli olmalıdır.
Sağlık emekçisi açığı da göz önüne alınarak haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen tüm sağlık emekçileri işlerine iade edilmelidir.
Çalışma koşulları doktorların hastalarla yeterli biçimde ilgilenmesini sağlayabilecek biçimde düzenlenmelidir.
Sağlık emekçilerinin insanca ücret ve çalışma koşulları talepleri yerine getirilmelidir.
Sağlık emekçilerine ve doktorlara yönelik şiddetin sona ermesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Ortak varoluşumuzun sağlığı için 14 Mart Tıp Bayramını sevinçle kutlayacağımız günleri ‘şimdi ve burada’ anlayışı ile birlikte inşa edeceğimizi ifade ediyor ve sağlık hizmetlerini özverili biçimde sürdüren tüm sağlık emekçileri ile dayanışma duygularımızı bir kez daha vurguluyoruz.
Nejla Kurul-Samet Mengüç
Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eş Sözcüleri
14 Mart 2020