İkinci kez izolasyon yaşayan engelli bireyler için acilen harekete geçilmelidir

Korona Virüs nedeniyle hepimiz zorunlu bir izolasyon içerisindeyiz. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan engelli bireylerin büyük bir kısmı sosyal politikalar nedeniyle bu tür izolasyon ve yalnızlığı zaten yaşamaktaydı. Salgın, engelli bireyin yaşamına ikinci bir izolasyon olarak yansıyarak zor olan yaşamlarını bir kat daha zorlaştırmaya başlamıştır.

Bu zor günlerde açıklanan tedbirlerde, kamuda çalışan engellilerin izinli olması dışında engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak başkaca bir iyileştirmeye şahit olmadık. Yaşamın normal seyri içinde dahi çözülmemiş sayısız sorunla karşılaşan engelli bireylerin salgın günlerinde yaşadığı sorunlar katlanarak artış göstermektedir. Gerekli tedbirlerin acilen pratiğe dönüştürülmesi gerekmektedir.

Erişilebilirlik engelli bireylerin toplumumuzda yaşadığı en öncelikli problemi olarak güncelliğini korumaktadır. Salgın ile birlikte verilen haklar da geri alınmaktadır. Örneğin TCDD, engelli bireylere ücretsiz hizmetleri durdurulmuştur. Bu olağanüstü bu koşullarda sorun daha da vahim hale gelerek çalışan engellinin işe erişimini zorlaştırmaya devam etmektedir. Kamu ve özel sektörde çalışan tüm engelli bireylere salgın süresince ücretli izin verilmelidir. Özel sektörde çalışan engelli bireylerin işten çıkartılmalarının önüne geçilmeli art niyetli oluşabilecek tutumlarla krizin fırsata dönüştürülmesi engellenmelidir. 

Çoklu engellilik grupları içinde yer alan engelli bireylerin bu virüse karşı risk grubu içinde yer alması kaçınılmazdır. Ayrıca birçok engellilik grubunda bağışıklık sisteminin zayıfladığı bilinen bir gerçektir. Risk grubu içerisinde yer alan engelli bireyler evlerinde sağlık hizmeti alabilmelidir. Talep eden engelli bireylere evlerinde Korona testi yapılmalıdır.

İstihdam edilmemiş birçok engelli birey yoksulluk sınırı altında yaşamlarını idame ettirmek zorunda kalmaktadır. Bu durumda olan engelli bireylerin tespit edilerek ihtiyaç duydukları gıda ve temizlik malzemesi yardımı yapılması gerekmektedir. Avrupa ülkelerinde engelli bireylerin yaşamlarını asiste edecek en az iki yardımcı yetkili kurumlarca yönlendirilmektedir. Buna benzer uygulamalar sosyal devlet anlayışı içinde resmi kurumlar ya da belediyeler tarafından karşılanmalıdır. Dayanışma ağları kurarak gönüllülük esası ile bu çalışmaların yapılması kolektif bir toplumu inşa edebilmemiz adına ayrıca kıymetlidir. İhtiyaç halinde engelli bireylerin hijyen ve temizlik koşullarını sağlayabilmesi için belediyeler tarafından yönlendirilecek yardımcılarla asiste edilmeleri önemlidir.

İlaç raporlarının süresi uzatılmasına rağmen, engelli bireylerin yenilemek zorunda kaldıkları raporlar alınamadığı için hak kayıpları oluşmaktadır. Engelli bireylerin için de tüm rapor sürelerinin uzatılması ve haklarının devamlılığının sağlanması gereklidir.

Engelli bireylerin bir kısmının kullandıkları medikal ve sarf malzemelerinin birçoğunun ciddi katkı payı ve fiyat farkları bulunmaktadır. Salgın süresince engelli bireylerin ilaç ve medikal sarf malzemelere, muayene ücreti, reçete katkı payı veya fark ücreti ödemeksizin ulaşmasının önü açılmalıdır. Zira ekonomik imkansızlıklarla ulaşılamayan her ürün engelli bireyin bağışıklığını etkileyerek, sekonder bir rahatsızlığı tetikleyecektir.

SSPE ve diğer kas hastalıklarında Fizik Tedavi, engelli bireyler için olmazsa olmaz biçiminde rutinidir. Salgın süresince Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon hizmetlerinden mahrum kalan bu hastalar için tedavilerinin devam edebileceği yol ve yöntemlerin üretilmesi gerekmektedir.

Engelli bireylerin her ikisinin de çalıştığı durumlarda, Kamu veya Özel sektör ayırt etmeksizin bir ebeveynin ücretli izinli olması sağlanmalıdır. Çocukların ancak kendi ebeveynlerinin gözetiminde virüsten korunmasının mümkün olabileceği göz ardı edilmemelidir.

Engelli bireylere eğitim veren Özel Rehabilitasyon Merkezlerine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Zira bu çocukların uyum sağladıkları ortamlarda ve alıştıkları öğretmenlerle eğitimlerini tamamlamaları önemlidir. Bu merkezlere kira, SSK primleri ve KDV gibi ekonomik destekler verilirken faaliyetlerini devam ettirebilmeleri sağlanmalı, salgın bitinceye kadar bu kurumlarda çalışan öğretmenlere devlet tarafından kesintisiz maaş ödenmelidir. 

Medya ve sosyal medyada Korona Virüs ile ilgili yapılan haber, açıklama ve korunmaya yönelik bilgilendirmelerin işaret diliyle beraber sunulması, işitme engelli bireylerin de bilgi alma haklarının yerine getirilmesi sağlanmalıdır. 

En az kayıp ile bu günleri atlatmak hepimizin temennisidir. Bedensel olarak sağlığımızı korurken ruhsal sağlığımızı korumak da bir o kadar önemlidir. Korku, kaygı ve paranoyaların artış gösterdiği karanlık bir iklimde şefkat, nezaket, merhamet ve hoşgörü duygularımızı yitiren erdemsiz bir topluma dönüşebiliriz. Sevgi bir toplumu koruyan en güçlü kalkandır.           

H.Betül Çelebi
HDP Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü  
26 Mart 2020