Dün öğleden sonra bir süredir Kürdistan Bölgesel Yönetimi Hükümeti tarafından ambargo altına alınan ve AKP hükümetinin zaman zaman hedef göstererek tehdit ettiği Maxmur Kampına yönelik yoğun bir IŞİD saldırısı gerçekleşti. Saldırılarda bir kişi hayatını kaybederken, 3 kişi de yaralandı.
Bu saldırı IŞİD tehdidi açısından yeniden tehlike çanlarının çaldığı anlamına gelmektedir. QSD’nin Kuzey ve Doğu Suriye başta olmak üzere insanlığın başına bela olmuş bu vahşet örgütüne karşı yürüttüğü etkili mücadele sonucu bitme noktasına gelen IŞİD, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal girişimi ile yeniden hayat bulmuştur. IŞİD’in Maxmur’a saldırması kendisine can suyu olan güçlere diyet borcunu ödemeye yöneliktir. IŞİD’in Maxmur saldırısı tıpkı yıllar önceki Kobanê’ye olan saldırısı gibi kendisine gösterilmiş bir hedefe yönelik sipariş bir saldırıdır. Bu saldırı aynı zamanda IŞİD’in dünyaya yayılmak için önünde engel olarak gördüğü Kürtlere yönelik bir intikam saldırısıdır.
Saldıran IŞİD olsa da Maxmur’a yönelik saldırının sorumlusu, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal girişimi ile IŞİD’e yeniden yaşam alanı tanıyan ve Kürtleri bu tür örgütlere hedef gösteren bölgesel güçlerdir. Bu saldırının sorumlusu aynı zamanda Kürtlere yönelik saldırılara onay veren uluslararası güçlerdir. Yıllar önce Türkiye’deki baskılardan kaçarak adeta çölde bir yaşam alanı yaratan Maxmurlulara yönelik saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz.
Bu saldırı uyuyan IŞİD hücrelerinin organize bir şekilde harekete geçebileceğinin ipuçlarını vermektedir. IŞİD’e karşı mücadele eden bütün kesimleri de yeniden IŞİD’le mücadeleye odaklanmaya, bu örgüt daha fazla palazlanmadan ve yeniden vahşet eylemlerine başlamadan gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.
HDP Merkez Yürütme Kurulu
3 Şubat 2020