İzmirde Emek ve Özgürlük İttifakı halk buluşması gerçekleştirildi: Biz bu oyunu bozarız!

Emek ve Özgürlük İttifakı “Şimdi Emek ve Özgürlük Zamanı” şiarıyla İzmir’de halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya çok sayıda STK ile bileşen partilerimizin temsilcileri ve Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz katılırken, ittifak bileşenlerinden TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, EHP Merkez Komite Üyesi Özge Akman, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Sosyalist Meclisler Federasyonu Dönüm Sözcüsü Dilşat Canbaz ve TÖP Dönem Sözcüsü Juliana Göze de birer konuşma yaptı. 

Buluşmada partimiz adına konuşan Grup Başkanvekilimiz Saruhan Oluç ise şunları söyledi: 

Oluç: Emek ve Özgürlük İttifakının İzmir’de yarattığı bu coşku Türkiye ve Kürdistan’ın her tarafına yayılacak

Hepinizi HDP Genel Merkezi adına saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Hoş geldiniz, onur verdiniz. Öncelikle bu halk buluşmasını düzenlemiş olan Emek ve Özgürlük İttifakının bütün bileşenlerine, İzmir çalışanlarına yürekten teşekkür ediyorum. Çok önemli bir buluşma. Emek ve Özgürlük İttifakının bir dizi buluşmasının ilki bugün gerçekleşiyor. Daha sonra İstanbul ve Adana buluşmaları gerçekleşecek. İzmir başlangıç yapmış oldu, önemli bir adım atmış oldu. Hepinize teşekkür ediyorum. Emek ve Özgürlük İttifakı, İzmir’in coşkusu ve kararlılığıyla Türkiye’nin ve Kürdistan’ın her tarafına dalga dalga yayılacak ve bütün dünyaya önemli bir mesaj vermiş olacak. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bugün yaşadığımız koşulları sizlere çok uzun anlatmama gerek yok. Müthiş bir baskı, eşitsizlik ve zulümle, her türlü adaletsizlik ve zorbalık sistemiyle ülke yönetiliyor. Bugün böyle bir durumla karşı karşıyayız. Daha önce de Türkiye’de çok büyük baskı dönemlerini yaşadık ama bu iktidar 20 yıllık süreci boyunca gelinen noktada Türkiye’de baskıyı, zulmü, zorbalığı, adaletsizliği ve eşitsizliği zirveye taşıdı. Öyle büyük bir toplumsal çürüme, öyle büyük bir toplumsal yolsuzluk haline geldi ki anlatmakla bitmez. 

Emek ve Özgürlük İttifakı, Cumhur ve Millet ittifakları karşısında üçüncü yolun inşasıyla ortaya çıktı

Ama her gün sizler bunu yaşıyorsunuz. Şimdi bir yere doğru yürüyoruz hep birlikte. 2023’te Türkiye’de bir karar verilecek. Bu iktidar devam mı edecek, yoksa iktidar değişecek ve adalet, demokrasi, hukukun üstünlüğü, eşitlik ve barış yolunda adımlar mı atılmaya başlanacak, işte bunun kararı verilecek. Emek ve Özgürlük İttifakı kurulurken Türkiye’deki iki bloka (Cumhur ve Millet) alternatif olacak, ikisinin de yanlışlıklarını ortadan kaldıracak iddia ve kararlılığa sahip bir yapı ortaya çıktı. Dedi ki biz Türkiye’nin sorunlarını çözme iradesine sahibiz. Emekten çevreye kadar, kadınların eşitliği ve özgürlüğünden gençlerin özgürlüğüne kadar, Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümünden demokrasi ve hukuk alanına kadar Türkiye’nin bütün sorunlarını çözme iradesine ve politikalarına sahibiz. Alternatifiz diyerek iki blok karşısında üçüncü yolun inşasıyla ortaya çıktı. 

Ülkenin değil iktidarın beka sorunu var

Hani diyorlar ya ülkenin bekası tehlikede diye. Ülkede bir beka sorunu yok, toplumda bir beka sorunu yok. Tek beka sorunu olan AKP-MHP iktidarıdır. Bu iktidar varlığını sürdürebilmek için her türlü adımı atmaya hazır olduğunu her gün herkese gösteriyor. İktidarını sürdürebilmek için öyle işler yapıyor ki, iç ve dış politikada herkes bazen ağzını açarak şaşkınlıkla izliyor. 

İktidar nerede bir Kürt varsa ona düşmanlık yapmayı birinci önceliği haline getirdi

Bu iktidarın en büyük özelliği nedir? 20 yıllık iktidarını sürdürebilmek için aynı adımlarla bazı sonuçlar almaya çalıştığı konu nedir? Kürt düşmanlığı. Daha önce Kürt düşmanlığı yapan çok iktidar gördü bu ülke. Ancak bu iktidar gerçekten bu konudaki birinciliği kimseye bırakmadı. Sadece Türkiye sınırları içerisinde değil; İran’da, Irak Kürdistanı’nda, Suriye Kürdistanı Rojava’da, dünyanın neresinde bir Kürt varsa ona düşmanlık etmeyi kendi meselesi haline getirdi bu iktidar. Şimdi bunun üzerinden bekasını sağlamaya çalışıyor. Kürde düşmanlığa devam diyor. Daha dün 8 kadın arkadaşımızı tutukladılar, 12 kadın arkadaşımıza ev hapsi verdiler. Neden, çünkü kadınlar mücadele ediyor. Jin Jiyan Azadî diyerek mücadele ediyorlar ve bu erkek iktidardan hesap soruyorlar. Kadına yönelik şiddete, tacize, tecavüze karşı mücadele ediyorlar diye bu iktidarın saldırısı altındalar. TJA’lı kadın arkadaşlarımızı daha dün gece tutukladılar. Ama bu mücadeleyi durdurabilecekler mi, hayır!

Türkiye Kürtleri öldürerek ayakta kalmaya çalışıyor, Rojava’yı bombalayarak IŞİD’i ihya etmeye çalışıyor

Bu iktidar varlığını sürdürebilmek için sadece Türkiye sınırları içindeki Kürtlere, siyasi temsilcilerine, sivil toplum kuruluşlarına saldırmakla yetinmiyor. Kürtleri öldürerek iktidarını sürdürmek istediğini açıkça ilan etti. Nerede öldürecek? Rojava’da. Şimdi her gün uçaklarla bombalıyorlar Rojava'yı, Kuzey ve Doğu Suriye'yi. Oradan bir düşmanlık mı var, oradan bir saldırı mı var Türkiye’ye yönelmiş olan? Orada yaşayan Kürtler, Araplar, Türkmenler, Ezidîler ve Süryaniler Türkiye’ye barış elini uzatmışlar, gelin bu bölgede barış içinde hep birlikte yaşayalım demişler. Ama bu iktidar varlığını sürdürmek için savaş ve çatışma çıkarmak istiyor. Kürdü öldürerek seçim kazanmak istiyor. Bu kadar siyasi ahlaktan yoksun olan bir iktidarla karşı karşıyayız. İktidar Suriye’de yüzyıllarca birlikte yaşadığımız komşularımız ile barış içinde yaşayalım diye çaba göstereceğine, Suriye'deki iç savaşın sona ermesi, barışın sağlanması, demokratik bir rejimin oluşması için mücadele edeceğine, Suriye’de yaşayan Türk, Arap, Türkmen bütün halkların eşit koşullarda bir arada yaşaması için çaba göstereceğine ne yapıyor? Boylu boyunca mezhepçi bir anlayışla Suriye iç savaşında taraf oluyor ve yeniden IŞİD’ı, ÖSO çetelerini, El Kaide artıklarını ihya edebilmek için her gün Kuzey ve Doğu Suriye’yi bombalıyor. Yeniden Suriye’de bir iç savaşın alevlenmesi için bunları yapıyor. Savaş ortamında, silahların konuştuğu, cenazelerin olduğu bir ortamda seçime gitmek istediği için yapıyor bunu. 

Kürtlerin kalbi olan Kobanî’nin işgal edilmesine izin vermeyeceğiz

Bu oyuna Emek ve Özgürlük İttifakı gelmeyecek, bu oyuna gelmeyenleri Emek ve Özgürlük İttifakı temsil edecek. Ve Emek Özgürlük İttifakı Türkiye’deki bütün muhalefete diyor ki; bu oyuna gelmeyin, bu tuzağa düşmeyin. İktidarın bekasından başka bu ülkenin ve toplumun bekası tehdit altında değildir. İktidar seçimi kazanmak için çatışma ve savaş politikalarıyla oyun oynamaktır. Bu oyuna hiç kimse gelmemelidir. Emek ve Özgürlük İttifakı bunun mücadelesini sürdürüyor. Yani IŞİD’e karşı mücadele etmiş Kürt halkının kalbi ve ruhu olan Kobanî’nin yeniden işgal edilmesine, Kobanî’de yaşayanların öldürülmesine karşı mücadele ediyor. IŞİD barbarlığına karşı mücadele etmiş olanlara buradan İzmir’den bin kere selam gönderiyoruz. İyi ki o IŞİD barbarlarına karşı savaştınız, iyi ki o IŞİD barbalarını Kobanî’de durdurdunuz. İyi ki bütün dünya insanlığına bu kadar büyük bir mesaj verdiniz. Bunu insanlık da Kürt halkı da Türkiye demokrasi güçleri de asla unutmayacak. 

Kürt halkını duymazsanız kimse size oy vermez

İşte iktidar bu şekilde varlığını sürdürmeye çalışıyor. Peki, yerine gelmeye çalışanlar? Emek ve Özgürlük İttifakının dışında olup da bu iktidarı değiştirmek isteyenler ne yapıyor? Onlar bu sorunları görüyor mu? Umut ediyoruz görüyorlar, sesimizi duyuyorlar. Buna dair güçlü bir işaret var mı? Maalesef yok ama biz anlatmaya devam edeceğiz.

Dün İyi Parti Genel Başkanı, “Biz Kürtlerden ve HDP seçmeninden de oy istiyoruz, oy alacağız” demiş. Güzel. Sorun ne biliyor musunuz? Türkiye'de gündelik politikayla en ilgili olan seçmen HDP seçmenidir, Kürt seçmendir, Türkiye demokrasi güçleridir. Siz eğer Kürt halkını duymazsanız, Kürt halkını görmezseniz, Kürt halkının sorunlarını konuşmazsanız; Kürt halkının ve Türkiye demokrasi güçlerinin demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesini anladığınızı göstermezseniz kimse size oy vermez. O yüzden eğer HDP’den, Kürt seçmenden, Türkiye demokrasi güçlerinden, Emek ve Özgürlük İttifakından destek istiyorsanız o zaman söylenenleri duyacak, sorunları göreceksiniz. Bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üreteceksiniz.

Emek ve Özgürlük İttifakı barış mücadelesinin sigortasıdır

Çok net olarak bunu söylemiş olalım. Neden Emek ve Özgürlük İttifakı önemli bu durumda? Çünkü Emek ve Özgürlük İttifakı Türkiye demokrasi güçlerinin özgürlük, adalet ve barış mücadelesinin sigortasıdır. Yeni dönemde yeni bir iktidar ortaya çıktığı zaman eğer Emek ve Özgürlük İttifakı bütün bileşenleriyle, HDP bütün bileşenleriyle güçlü bir şekilde parlamentoda temsil edilmezse, bugün Türkiye’nin 3’üncü büyük gücü olarak bu gücünü büyütemezse sigorta görevini göremez. O zaman yeni dönemin iktidarı da demokrasi ve adalet için, emeğin ve kadınların özgürlüğü ve eşitliği için gerekli adımları atmaz. Ufak tefek tamiratlar yapar ve ondan sonra işine devam eder.

Kalıcı demokratikleşme Emek ve Özgürlük İttifakının güçlü olmasıyla olur

O yüzden hem Emek ve Özgürlük İttifakının güçlü bir şekilde seçimlerden çıkması hem de sokak mücadelesini sokak sokak, köy köy örmesi büyük önem taşıyor. Ancak böyle olunursa yeni dönemde atılacak yanlış adımları engelleme imkanı ortaya çıkar. O yüzden yapacağımız işler çok önemli. Biz adalet, barış ve demokrasi derken bu nedenle diyoruz. Kadınların eşitliğinden ve özgürlüğünden bahsederken bu nedenle bahsediyoruz. Bizler Kürt sorununda barışçıl ve demokratik bir çözüm olmalıdır derken bu nedenle diyoruz. Aynı zamanda Alevilerin eşit yurttaşlık talepleri yerine getirilmelidir derken bu nedenle diyoruz. Çevre ve ekolojik dengenin tahrip edilmesi karşısında doğanın, insanın ve bütün canlıların haklarını savunuyoruz derken bu nedenle diyoruz. Kapsamlı ve kalıcı bir demokratikleşme ancak Emek ve Özgürlük İttifakının güçlü olmasıyla sağlanabilir. Katılımcı ve müzakereci bir demokrasi alternatifi Emek ve Özgürlük İttifakının güçlü bir şekilde varlığını sürdürmesiyle mümkün olabilir. 

Daha fazla mücadele, daha fazla çalışma

İşte o nedenle geçmişe dönmek istemiyorsak ve bunun yarattığı sorunları aşmak istiyorsak daha fazla mücadele, daha fazla örgütlenme, daha kararlı çalışma ve çaba. Hepimizin yapması gereken budur. Bugün burada atılan önemli adım Türkiye ve Kürdistan’ın her yerine yayılacak olan adımlardır. Bu mücadele tarihsel bir mücadeledir. Uzun yıllar sonra belki de Türkiye’nin tarihini değiştirecek, gerçekten Türkiye’de demokrasinin gelişmesi için adımların atılmasını sağlayacak halkın iktidarı için Emek ve Özgürlük İttifakının bu çalışması önemlidir.  

Muhalefete çağrımız barışın sesini yükseltmeleridir 

Şunu çok önemli buluyoruz bu günlerde. Kesinlikle Türkiye’nin sınır içinde ve dışında herhangi bir yerde bir savaşın ve çatışmanın parçası olmaması için mücadele ediyoruz. Barış sesini ve sözünü yükseltmeye devam ediyoruz. Bütün muhalefete de çağrımız, bu barış sesini onların da yükseltmesidir, savaşa karşı olmalarıdır. Bir tek insanın bile ölmemesini sağlamaktır yapılması gereken. Bundan bir an bile vazgeçmedik.  

Safları sıklaştırmak gerekiyor 

Şunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum. Hiçbir şey olmuş bitmiş değil. Çeşitli muhalefet partileri öyle anlatıyor. Emek ve Özgürlük İttifakını kastetmiyorum. Sanki seçimler sonuçlanmış ve aydınlık yolda yürüyoruz. Öyle değil. Mücadeleye devam etmemiz gerekiyor. Safları sıklaştırmamız gerekiyor. Asla aramıza nifak tohumları sokmalarına izin vermemiz gerekiyor. Türkiye demokrasi güçleriyle Kürt halkının buluşmasını daha da perçinlememiz gerekiyor. Bunu gerçekleştirdiğimiz ölçüde hem önümüzdeki sene başarılı bir sonuç alırız ve aynı 7 Haziran’da yaşadığımız gibi bu iktidarı değiştirmenin imkanlarını yaratırız hem de bu iktidar değiştikten sonra yeni bir Türkiye’nin, yeni bir toplumsal sözleşmenin, yeni bir siyasi ve ekonomik düzenin kurulması için adımları atmaya başlayabiliriz. Onun için yapacağımız çok iş var. Asla durmamak gerekiyor. Her gün tempomuzu biraz daha artırarak ve kararlılığımızı büyüterek bu mücadeleyi yükseltmek gerekiyor. Hepimize kolay gelsin, yolumuz açık olsun. Mutlaka kazanacağız, mutlaka başaracağız.

Buluşmada okunan ortak bildirgenin Türkçesini indirmek için linke tıklayabilirsiniz.

Bildirgenin Kürtçesini indirmek için linke tıklayabilirsiniz.

3 Aralık 2022