Kadın Yoksulluğuna Hayır Buluşmalarımız ikinci gününde: Pandemiyle kadınlar daha da yoksullaştı

Kadın Meclisimizin "Kadın Yoksulluğuna Hayır" demek için İzmir'de kadın kurumlarıyla gerçekleştirdiği buluşmada Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başaran, şunları söyledi:

Gerçekten zor bir süreçten geçiyoruz. Hem bir taraftan iktidarın yürüttüğü politikalar ve yaşamın her alanında karşı karşıya kaldığımız şiddet, diğer taraftan pandemiyle daha da derinleşen yoksulluk ve kadınların yaşam alanlarından daha fazla çekilmesiyle karşı karşıyayız. Bu zor koşullara rağmen sizlerle bir arada olmak çok güzel, bizim açımızdan mutluluk verici.

Kadınlar ile adaletin bir arada telaffuz edilmediği bir döneme şahitlik ediyoruz

Biz 10 Şubat’ta Kadınlar İçin Adalet Kampanyasının startını verdik. Kadınlar yaşamın her alanında farklı biçimlerde adaletsizliklerle karşı karşıya kalıyor. Tarihin ilk döneminden bu yana kadınlar için adalet bir erdem olarak görülürken, ancak şimdi kadınlar ile adaletin neredeyse bir arada telaffuz edilmediği bir döneme şahitlik ediyoruz. AKP iktidarı döneminde bu adaletsizliğin daha da derinleştiğini ve yaşamımızın her alanına biraz daha nüfuz ettiğini görüyoruz. Bu adaletsizliğin sonucunda binlerce arkadaşımız cezaevinde. Bu adaletsizliğin sonucunda kadınlar savunmasız bırakılıp kendilerini savunmak zorunda kaldıklarında müebbetle yargılanıyor.

Pandemiyle birlikte kadınlar daha da yoksullaştı

Bu adaletsizliğin sonucunda İstanbul Sözleşmesinden çekildiği ifade edildi tek adam rejimi tarafından. Bu adaletsizlikle kadınlar her gün biraz daha da yoksullaşıyor. Kadınların yoksullaştığı değil artık yoksulluğun kadınlaştığı bir süreçten geçiyoruz. Maalesef iktidar buna bir çözüm getirmek bir tarafa patates soğan dağıtarak bunun reklamını ve propagandasını yaparak “Halkımız refah içinde, hiçbir problemimiz yok, her gün daha da zenginleşiyoruz” diyor. Ama pandemiyle birlikte kadınların daha fazla yoksullaştığı ve daha fazla işsiz kaldığı, işsizliğin artık çekilmez olduğu bir duruma geldik.

KOD-29 yetmedi başka kodlar da çıkardılar

Zaten kadınlar güvencesiz ve merdiven altı işlerde çalışıyordu. Zaten kadınların emeği sömürülüyordu. Zaten kadınlar kadınlar eşit işe eşit ücret alamıyordu. Zaten kadınlar kanun hükmünde kararnamelerle, devletin cinsiyetçi politikaları nedeniyle işlerinden aşlarından edilmişlerdi. Zaten kadınlar bir taraftan dışarıda emek verirken bir taraftan da gidip evde emek verirken bu emek görmezden geliniyordu. Bu pandemi süreci daha da zorlayıcı oldu. KOD-29 dediler yetmedi şimdi başka kodlar çıkarmışlar. Bu da en fazla kadınları etkiledi.

Birlikte nasıl mücadele edebileceğimizi tartışmak istiyoruz

Tam da bu nedenle kampanyamızın ikinci etabında “Kadın yoksulluğuna hayır, kadınlar için adalet” şiarıyla yola çıktık. İlk etabını da iki gündür Ege’de, İzmir’de yürüttük. Yarın da Aydın’da olacağız. Her kesimden kadınlarla bir araya gelmeye çalışıyoruz. Parça başı çalışan kadınlarla, midyeci kadınlarla, Roman kadınlarla, aslında yaşamın her alanında emeği sömürülen kadınlarla bir araya gelip bu politikalara karşı ‘nasıl politikalar üretebiliriz, hep birlikte nasıl mücadele edebiliriz’ tartışmasını ve ortaklaşmasını yapmaya çalışıyoruz. Bugün sizlerle bir araya gelip bizlere dayatılan bu yaşamın karşısında nasıl bir alternatif yaratabileceğimizi, buna karşı nasıl mücadele edeceğimizi tartışmak istiyoruz.

Çözüm için adımlar atmak istiyoruz

Biz değil aslında sizin daha fazla konuşacağı bir toplantı olmasını istiyoruz. Siz daha yakından ve yakıcı olarak yaşıyorsunuz. Tabii ki biz de bunun parçasıyız ama bunun en yakıcı etkilerini yaşayanlar sizlersiniz. Sizin sözünüzü, sizin söyleminizi biz her alanda dile getirmek istiyoruz. Çözüm için adımlar atmak istiyoruz. Sizin görüşleriniz, yaşanmışlıklarınız çok önemli. Sizin ifade ettiklerinizi Parlamento'ya götürmek istiyoruz; raporlaştırarak kamuoyuyla paylaşmak ve kanun teklifleriyle çözüm önerilerimizi sunmak istiyoruz.

14 Nisan 2021