Kadınların politik süreçler ve hayatın tüm alanlarında eşit temsili önündeki engellerin kaldırılmasına ilişkin önergemiz

Grup Başkanvekillerimiz Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç'un Türkiye’de kadınların politika yapım ve yönetim süreçlerine katılımı ve hayatın tüm alanlarında eşit temsilinin önündeki engellerin kaldırılması amacıyla TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesi:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Türkiye’de kadınların politika yapım ve yönetim süreçlerine katılımı ile siyasette, yönetimde ve hayatın tüm alanlarında eşit temsilinin önündeki engellerin kaldırılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

GEREKÇE

2020 itibariyle 101 milletvekiliyle TBMM’nin sadece % 17’si kadınlardan oluşmakta ve bu haliyle Türkiye kadın milletvekili oranında dünyada 192 ülke içinde 122'nci sırada yer almaktadır. Mevcut 16 Bakandan yalnızca 2’si, 49 Bakan Yardımcısından ise yalnızca 4’ü kadındır. Teknik olarak değerlendirilen genel müdürlükler ve daire başkanlıklarında ise durum farklı değildir. Tüm genel müdürlük ve daire başkanlıkları içindeki kadınların oranı yalnızca % 2’dir.

Yine yerel yönetimlerde de 2020 itibariyle kadın oranı % 2.66’dır. Benzer şekilde, Türkiye’de kamu kurumlarında, yargı organlarında, üniversitelerde ve farklı mesleklerde çalışanların sadece % 20-25’i kadınlardan oluşmaktadır. Bu oran dahi son derece düşük iken, siyasette, özellikle de siyasal partilerin yönetim organlarında, ulusal ve yerel meclislerde kadınların katılımı ve siyasal temsili % 10’un çok altındadır. Sonuç olarak ekonomiden sosyal politikalara kadar, devlet bürokrasisinde kadınlar bütünüyle siyasetin dışında tutulmaktadır.

Bu veriler bize siyasette ve kamuda kadınların temsiliyetinin neredeyse olmadığını göstermektedir. Hâlbuki hem demokratik yaşamın güçlendirilmesi hem de cinsiyete dayalı eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için kadınların siyasete aktif katılımı hayati öneme sahiptir. BM’nin kritik eşik olarak kabul ettiği kadın temsiliyeti oranı % 30’dur. Ülkemizde nüfusun yarısını oluşturan kadınların karar alma ve yönetim süreçlerine katılamaması, siyasette ve hayatın çeşitli alanlarında eşit oranda temsil edilememesi sıradan bir temsil sorununun ötesinde bir demokrasi sorunudur.

Nitekim 100’den fazla ülkede 35 yıl süren çalışmaların sonucunda, kadınların siyasi katılımı, cinsiyet eşitliğini sağlama, vatandaşların ihtiyaçlarına daha fazla cevap verme, partiler ve temsil sorunu yaşayan farklı kimlikler arasında daha fazla işbirliği yapma ve daha sürdürülebilir bir geleceğin inşası gibi demokratik kazanımları sağladığını net şekilde açığa çıkarmıştır. Bu açıdan kadınların temsilinin artması ile cinsiyetçiliğe dayalı sorunların çözülmesi ile cinsiyet eşitlikçi politikaların daha isabetli uygulanacağı açıktır.

Ancak kadınların siyasete ve yönetime katılımının önündeki en önemli engel, iktidarın siyaset yapan kadınlara yönelik eşitlikçi olmayan zihniyeti ve yarattığı baskılardır. Kadınların siyasette, yönetimde ve toplumun tüm alanlarında düşük temsili son derece yakıcı bir sorundur.

Kadınları siyasetten, yönetimden ve tüm toplumsal alanlardan uzaklaştırmak yerine dahil olmalarını sağlayıcı etkin politikaların uygulanması eşitlikçi, özgürlükçü ve katılımcı bir demokrasinin hayata geçirilmesi açısından da elzemdir. Bu nedenle, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarında değişikliğe gidilerek, tüm kademelerde eşit temsilin sağlanması, her tür meclis üyeliklerinde fermuar sistemi veya % 50 eşit temsilin uygulanması bu konuda çok önemli bir adım olacaktır. Yine tüm idari ve bürokratik kademelerde pozitif ayrımcılık ilkesinin uygulanması, bu konulardaki eksikliği gidererek gerçek anlamda bir eşitliğe adım atmak konusunda önemli bir tutum olacaktır.

Bu bağlamda, hem kadınların siyasete, yönetime ve tüm toplumsal alanlara eşit katılmalarının önündeki engellerin ortadan kaldırılması hem de bu konuda olası etkin çözüm önerilerinin ve politikaların tartışılması için Mecliste bir araştırma komisyonun kurulması elzemdir.

26 Aralık 2020