Kobanî Kumpas Davası: Bu ülkeyi açlığa, yoksulluğa, adaletsizliğe mahkum edenlere karşı HDP var

Önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız ve MYK üyelerimizin de aralarında bulunduğu 21’i rehin siyasetçi ile 108 kişi hakkında açılan Kobanî Kumpas Davasının 8. duruşması devam ediyor:

Önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve MYK üyelerimizin de aralarında bulunduğu 21’i rehin siyasetçi ile 108 kişi hakkında açılan Kobanî Kumpas Davasının 8. duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

Sincan Cezaevi’nde tutuklu yargılanan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, HDP eski Sözcüsü Günay Kubilay duruşmaya katılmadı. Farklı cezaevlerinde tutulan siyasetçiler ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Önceki celsede, hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk de duruşmaya Mardin’den SEGBİS ile katıldı.

Duruşmada konuşan Ahmet Türk, “Bu süreçlerde hukuksuzluklarla karşılaştık. 12 Eylül'ü yaşadım. Ama aradan 50 yıl geçmesine rağmen bugün aynı hukuksuzlukla karşı karşıyayız” dedi.

Duruşmanın öğleden önceki bölümünde söz alan avukatlardan Ali Bozan, mahkeme heyetinin tavrını eleştirdi, “Biz savunma tarafı olarak yargılama faaliyetinin yürütülebilir koşullarının yaratılmasını talep ediyoruz. Bugüne kadar itiraz ve taleplerimizin gerekçesi bu. Bu aşamadan sonra bizim mahkemeden birkaç talebimiz var. Mahkeme heyetinizin bizlerle diyaloğa açık olmasını talep ediyoruz ve bu diyaloğun ara kararlara da yansımasını bekliyoruz. Biz ve müvekkillerimizin hukuka aykırı şekilde tehdit edilememesini talep ediyoruz.” 

Tuncel: Kürtler 100 yıldır bu coğrafyada yargılanıyor 

Duruşmada aranın ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel söz aldı. Savunmasını hazırlama konusunda yaşadığı sıkıntılara ve cezaevinde yaşanan sorunlara dikkat çeken Tuncel, “Demokrasiden, barıştan yana olanlar kazanacak. Seçenecekleri var. Bu ülkeyi açlığa, yoksulluğa, adaletsizliğe mahkum edenlere karşı HDP var” dedi.

Tuncel duruşmada özetle şunları söyledi:

Maraş’la yüzleşilmediği için Roboski katliamı oldu

“Cezaevlerinde yaşanan sorunlara dair birkaç şeye dikkat çekmek istiyoruz. Garibe Gezer'in kendisine rahmet ailesine, Türkiye ve Kürdistan halkına başsağlığı ve sabır diliyorum. Bu ülke hala Maraş Katliamı'yla yüzleşmedi. 43 yıldır Aleviler adalet arıyor. Bu sorunların açığa çıkması için her yıl seslerini çıkarıyorlar ancak Maraş'a, Sivas'a gidemiyorlar. Hala gerçekler açığa çıkarılmadı. Bunlarla yüzleşilmediği için başka katliamlar yapıldı. Uludere, Roboski katliamı oldu. Yine cezaevi katliamları oldu. Türkiye'deki katliamların tarihini unutursak altından kalkamayız. Ama hala gerçekle yüzleşme arayışı devam ettiği sürece ülkede demokrasi sağlanamaz. Ben 19 Aralık'ta yaşamını yitiren yurttaşları saygıyla anıyorum. 19 Aralık'ta yaşamını yitiren tutsakları da saygıyla anıyorum. Ama tutsakların yaşadığı sorunlar hala devam ediyor. İnsanlar hala cezaevlerinde yaşamını yitiriyor. Son günlerde 3 hasta tutsak yaşamını yitirdi. Diyarbakır ve Van’da hasta tutsaklara dikkat çekmek için eylem yapan ailelerimizi selamlıyorum, mücadelelerinin yanında olduğumu belirtmek istiyorum.” 

İmralı tecrit sistemi bütün cezaevlerine yayıldı 

Şenyaşar ailesinin 286 gündür adalet aradığına dikkat çeken Sebahat, “êdî bes e” dedi. Kandıra Cezaevinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren Garibe Gezer’e değinen Tuncel, “Ölümü ne olursa olsun devlet sorumludur. Tek başına kalan bir kadın defalarca idareye yaşadığı hak ihlallerine ilişkin başvuruda bulunuyor. Sadece bu değil birçok sorun var. Devlet kendi yurttaşının yaşam hakkını güvence altına almak zorundadır. Devletin kendisi kapitalist sistem ile önce sermayeyi, erkeği koruyan bir yerdedir. En çok şiddeti hapishane ve akıl hastanesi gibi devletin sorumlu olduğu yerlerde görüyoruz. Bizim yaptığımız hiçbir başvuru hak ve özgürlük talebi lehimize sonuçlanmıyor. Nasıl ki dışardakinin örgütlenme, eylem ve ifade özgürlüğü varsa içerdekilerin de devletin yanlış politikalarına ses çıkarma hakkı vardır.” 

“Bu ülkedeki İmralı tecrit sistemi tüm cezaevlerine yayıldı. Hiç kimse göremiyor. Tutuklulara verilen hiçbir haktan faydalanamıyorlar. İnsanlar buna itiraz ederek açlık grevine giriyor sonra birkaç defa görülme oluyor ve bitiyor. Bu mu yani?  Bütün hakları gasp edilmiş durumda. Pandemi nedeniyle tecrit daha da yoğunlaşmış durumda. Bütün bunlar sorun değil mi? Türkiye bütün anayasasını askıya aldığı için ülkenin haline bakın. İnsanları açlığa yoksulluğa mahkum ettiler.  

Kürtler 100 yıldır bu coğrafyada yargılanıyor 

“Kürtler 100 yıldır bu coğrafyada yargılanıyor. Bu ülkenin vatandaşıyım dediğimiz için yargılanıyoruz. MÖ. 5'inci yüzyılda parrhesia diye gerçeği söyleme hakkı var. Bunu söyleyerek ölümü bile göze alıyoruz. Biz de gerçeği, yargılama, tutuklama, gözaltı riskine rağmen dile getiriyoruz. Çözüm Sürecinde yargılama yok ama Çözüm Sürecinden sonra yargılama yapılacağını bilmiyor muyduk? Siz bilmiyor olabilirsiniz ama biz bu ülkenin gerçeğini biliyoruz. Tüm riskleri göze alarak konuşuyoruz. ‘Seçmek özgürlüktür’ demiştim daha önce size, evet seçmek özgürlüktür.” 

Bu ülkeyi açlığa, yoksulluğa, adaletsizliğe mahkum edenlere karşı HDP var 

“Hukuk yoksa herkes kendi düzenini kuracak, kaos olur. Asıl burada sizin yaptığınız yargılamaların nasıl bir sonuç doğuracağını bilmeniz gerekiyor. Sizler burada Kürtlere verilen hakkı tanıyor musunuz merak ediyorum. Mahkemelerde ırkçı yargılamalar var. Siz yapmıyoruz diyebilirsiniz ama ben burada Kürt olduğum için yargılanıyorum. Türkiye'de ne yazık Kürtler, kadınlar, emekçiler konusunda alınan kararlar, ırkçı kararlar. Bu yargılama devam ederken bizim genç bir arkadaşımız olan Deniz Poyraz katledildi. Ama şu an tek bir kişi yargılanıyor. O önlenmediği için Konya'da katliam oldu. Kürtler kendi anadilini, kültürünü savunduğu için bölücü oluyor. Ben barış, eşitlik, demokrasi mücadelesi verenleri bir kez daha selamlıyorum. Demokrasiden, barıştan yana olanlar kazanacak. Seçenekleri var. Bu ülkeyi açlığa, yoksulluğa, adaletsizliğe mahkum edenlere karşı HDP var. Biz burada olabiliriz ama HDP var dışarda.”

20 Aralık 2021