Kobanî Kumpas Davasında mahkeme tehdit etti, avukatlar sert tepki gösterdi

Sincan’da görülen Kobanî Kumpas Davasının 7’inci duruşması verilen öğlen arasının ardından devam etti. Öğleden sonraki oturum önceki dönem MYK Üyemiz Bülent Parmaksız’ın konuşmasıyla başladı.

Savunma yapmadığını tekrar hatırlatan Parmaksız, “Ben savunma yapmıyorum ve bir süre daha savunma yapmayacağım. Savunma yapmadığımı anlatmak için söz aldım. Bu susma hakkı değil, biz susma hakkının ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bize işkence yapanlara karşı susarız, onurumuzu kimseye çiğnetmeyiz ama burada susma hakkımı kullanmıyorum. Kendilerinden o kadar emin olsalardı Meclis’te Kobanî’ye dair verilen tüm önergeleri reddetmezlerdi. Savunmamı yapabilmem için makul bir süre istiyorum” dedi. Buna rağmen mahkeme başkanı ısrarla Parmaksız’a sorular yöneltti. Parmaksız savunma yapmadığını belirterek soruları yanıtsız bıraktı.

Parmaksız’ın konuşmasının ardından mahkeme, “Parmaksız'ın savunmasını daha sonra yapacağını, bu aşamadaki beyanlarının savunmaya yönelik olmadığını, savunma için süre istediğine dair gerekçeleri olduğunu beyan etmekle müdafi bulunduğu oturumda savunmasının alınmasına karar verildi” açıklamasında bulundu.

Heyet, kadın hakları aktivisti Aynur Aşan’a savunma yapıp yapmayacağını sordu. Savunma yapmayacağını belirten Aşan, bazı hususlar üzerine beyanlarda bulunmak için söz aldı. Savunma vermek için henüz hazır olmadığını ifade eden Aşan, “11 Ekim’de iddianame elime ulaştı. 3 bin 530 sayfalık iddianame var, ek klasörler elime ulaşmadı. Bu nedenle hazırlanmam için uzun bir süreye ihtiyacım var” dedi. Aşan, Antalya’dan Sincan L-3 Kapalı Cezaevi’ne getirildiğinden beri 1,5 aydır izolasyonda olduğunu belirterek, aynı dosyada yargılandığı kişilerin yanına gitmek için dilekçe verdiğini ancak reddedildiğini söyledi ve bu konuda mahkemenin karar vermesini istedi.

Heyetten “görürsünüz” sözleriyle rehine siyasetçilere tehdit

Önceki dönem MYK Üyemiz Dilek Yağlı da savunma vermeyeceğini ifade etti. Yağlı, bu durumun susma hakkını kullandığı anlamına gelmediğini belirterek, “Savunmamı daha sonra yapacağım” dedi. Geçen celse kurulan ara kararda maddi hataların olduğunu belirten Yağlı, “8 Kasım’da size sağlık nedenleriyle bir gerekçe sundum ancak sizin neye dayanarak mazeret dilekçemi reddettiğinizi biliyorum. Karar elime ulaştığında mazeret dilekçemin dosyaya alınmadığını gördüm. Dilekçenin yanıtını almak istiyorum. Ben MYK Üyesiyim. 6 yıl sonra açılan ve sizin de iddianameyi kabul etmenizin ardından başlayan kovuşturmanın hukuksuzluğu ile karşı karşıyayız. Bir hafta ara verilecek şekilde bir duruşma periyodu koydunuz. Bu durumda savunma yapmak istediğimizi bildirmemize rağmen siz susma hakkımızı kullanmış sayılacağımızı söylüyorsunuz. Biz gerçekleri tekrar tekrar dile getiriyoruz. Adil yargılanma hakkının ihlali açısından makul sürenin göz önüne alınmasını istiyoruz. Gerçekleri anlatmak için makul sürelerin verilmesini istiyoruz. İlerleyen aşamalarda, özellikle adil yargılanma hakkının sağlandığı koşullarda savunmamı yapacağım” ifadelerini kullandı.

Yağlı’ya “Sizi savunma yapmak üzere çağırdım.” diyen mahkeme başkanına Yağlı, “Hayır, ben savunma vermiyorum, bu durumda ne yapacaksınız?” dedi. Mahkeme başkanı, “görürsünüz” diyerek soru sormaya başladı. Mahkeme başkanının sorularına karşı, savunma vermediğini bu nedenle de soruları yanıtlamayacığını ifade eden Yağlı, heyeti reddettiğini tekrarladı.

Hazır olmayan siyasetçiye savunma dayatmasına karşı reddi hakim talebi

Mahkeme başkanı, Yağlı’nın reddi hakim talebinin duruşmayı uzatmaya yönelik olduğunu savunarak talebin reddine karar verdi. Mahkeme kararın tebliğinin ardından Yağlı’nın bir üst mahkemeye başvurabileceğini ifade etti. Yağlı ise, “Siz hukuksuzluğunuza devam ettiğinizde bizim haklarımızı kullanmayacağımızı mı düşünüyorsunuz? Sağlık koşulları iyi olmayan birine, üstelik savunma vermeyeceğimi ve neden vermeyeceğimi gerekçelerimle sunmama rağmen, ‘Savunma yapacak mısınız?’ diye soruyorsunuz. Ben size cevap vermeyeceğim” dedi.
Yağlı, mahkeme başkanının savunma almadaki ısrarı üzerine, reddi hakim talebinin reddedilmesine ilişkin itirazını sunacağını belirtti.

Burası Nazi rejimi gibi, bu yargılamayı böyle sürdüremezsiniz!

Salonda bulunan avukatlar “Sorguya hazır değilim diyen birinin sorgusunu almaya zorlayamazsınız. Böyle yargılama yapmanıza izin vermeyeceğiz” diyerek heyetin tutumuna itiraz etti. Avukat Özkan Yücel, “Zabıt katibine sesleniyorum. Müvekkilimin reddi hakim talebinin reddine itiraz ettiğini zapta geçin. Eğer zabıt katibi talebi zapta geçmiyorsa zabıt katibini de reddediyoruz. Keyfinize göre yargılama yapamazsınız. Müvekkilim 2 aylık sürenin kendisine yetmediğini söyledi ancak ısrarla savunma almaya çalışıyorsunuz. 300 küsurluk dava klasörünün ne kadarını okuyabildiniz? Günde 4 klasör okumaya başlarsanız 80 güne ihtiyacınız olur. Biz buraya esir kampına gelir gibi geliyoruz. Siz buraya arkadan gelirken biz buraya gelirken isimlerimiz kayda alınıyor ve fişleniyoruz. Nerede var bu uygulama? Almanya Nazi rejimi gibi. Burada bizden çok asker var, kimden korkuyorsunuz? Şu andan itibaren yargılamayı sürdüremezsiniz, reddediyoruz ve bu talebi üst mahkemeye göndermek zorundasınız” şeklinde konuştu.

Bu davayı birileri bir yerden izliyor

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren de yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Anayasa’da madde çok açık, adil yargılama ve CMK’da savunma hakkını düzenliyor. AİHM’in bir sözleşmesi de var, savunma konusunda yeterli sürenin verilmesine yönelik. Siz ne yapıyorsunuz? Davaya yeni atanmışsınız, doğal hakim değilsiniz. Geçmişte özel mahkemeler kuruluyordu ve bugün özel olarak sizi tanımlamıyorlar. Ama sanırım bu duruşma sadece SEGBİS kaydında alınmıyor birileri bir yerlerden de izliyor. 320 klasör bin klasöre ulaştı. Bunu okumak yılları bulur. Celse arasında yine belgeler tebliğ edildi. Birilerinin ‘Bu davayı bitirin’ sözlerine mi uyuyorsunuz?”

Baro Başkanları: Burada özel bir yargılama yapılıyor

Mardin Baro Başkanı İsmail Elik, Urfa Baro Başkanı Velat İzol ve Batman Baro Başkanı Erkan Şenses de yaptıkları konuşmada, özel bir yargılamanın yürütülmeye çalışıldığını ifade etti. Baro başkanları, adil yargılama hakkı için gerekli sürenin verilmesi gerektiğini vurguladı.

Siz reddedildiniz artık kalem oynatamazsınız

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) 2’nci Başkanı Ümit Büyükdağ, “Çevik kuvvet polislerinin burada olması nasıl bir yargılamanın yapıldığını gösteriyor zaten. Sanırım bu dosya için özel olarak bulundunuz ki, 3 bin 530 sayfalık iddianameyi ve klasörleri okudum diyorsunuz. Siz nasıl okudunuz bunları ve hangi hakla savunma verilmesine zorluyorsunuz. Siz şu anda devleti temsil ediyorsunuz, devletin ajanısınız” dedi. Bir önceki duruşmada Fransa’da görülen IŞİD yargılamalarını gerekçe gösterdiğini hatırlatan Büyükdağ, “Size nasıl bilgi verildi bilmiyorum ama orada 12 tutuklu var sadece. Burada avukatları hizaya sokmaya çalışacağınıza örnek gösterdiğiniz dosyaya bakın. Müvekkilerin bir kısmı sizi reddetti. Avukatlar sizin talebi reddinizi de reddetti. Artık kalem dahi oynatamazsınız” ifadelerini kullandı.

Biz delillerin, siz bir an önce davayı kapatmanın peşindesiniz

ÖHD Eş Genel Başkanı İlknur Alcan ise, “Zannedersem siz iddianamenin tebliğini sanıkların üzerine atılan suçları anlaması açısından yeterli sanıyorsunuz. Ancak dosya tebliğleri devam ediyor. Geçen hafta 500 sayfalık tebliğler yapıldı ve bunların okunması, incelenmesi zaman alıyor. Dosyaya sürekli yeni evraklar geliyor ancak siz bunları bize tebliğ etmiyorsunuz” dedi.

AİHM’ kararlarına dikkat çeken Alcan, “Bahçeli, Erdoğan, Soylu size talimat verircesine beyanlarda bulunuyor. Devlet Bahçeli bir açıklama yaparak parti kapatma çağrısında bulundu. Biz bu dosyanın ne kadar önemli olduğunu, HDP kapatma davasına dayanak yapılacağını dosyada unuttuğunuz evraktan öğrendik. Korkmakta haklısınız. Mahkeme başkanı ve üyelerinin başına gelenleri biliyorsunuz” şeklinde konuştu.

Ek klasörlerin okunmadığını siyasetçiler tarafından belirtildiğini hatırlatan Alcan, “Savunma hakkı, siz işkence yöntemi olarak uygulayın diye getirilen bir hak değil. Siz 500 klasörü okudunuz mu? Biz hiçbirimiz okumadık, iş bölümü yaptık ve okumaya devam ediyoruz. Siz nasıl okudunuz da tutuk incelemesinde karar alıyorsunuz. Siz aklımızla alay mı ediyorsunuz?” ifadelerini kullandı. HSK’ye yaptıkları şikayeti hatırlatan Alcan, “Duruşma zaptını bize tebliğ dahi etmediniz. HDP kapatma davasına gerekçe olarak bu davayı bir an önce bitirmeye çalışıyorsunuz. Biz delillerin peşindeyiz ama siz bir an önce dosyayı kapatma peşindeyiz” dedi.

Sizin talimat zincirinizde değiliz, nasıl savunma yapacağımızı söyleyemezsiniz!

Avukat Şevin Kaya ise heyetin dosyaya ne kadar hakim olduğunu açıklaması gerektiğini söyledi. Kaya, “Bunu yapmıyor üstüne bizi itham ederek müvekkillerimizi tehdit ediyorsunuz. Buradaki hiçbir avukat duruşma periyotlarını kabul etmedi. Ancak siz önceki tutanaklar gelmeden yeni bir duruşmaya başlıyorsunuz. Bir üst mahkemenin vereceği kararı beklemek zorundasınız. İtiraz süresi bitmeden duruşma yapamazsınız, bu şekilde Ankara 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ni de yok sayıyorsunuz. Biz sizin talimat zincirinizde değiliz. Bu dosyanın bizim diğer dosyalarımızdan daha önemli olduğunu söylüyorsunuz. Bize talimat veremezsiniz. Burada değerlendirme yapacak olan siz değilsiniz. Nasıl savunmanlık yapacağımızı bize söyleyemezsiniz. Bu şekilde bir yargılama yapmayı kabul ettiremeyeceksiniz” ifadelerini kullandı. “Siz AİHM kararını uygulamadığınız bir dosyada gelip bize Fransa’daki bir yargılamadan söz edemezsiniz” diyen Kaya, “2 hafta duruşma 1 hafta ara işkencedir. Siz 'susma hakkı kullandılar' diyerek savunmaya zorlayamazsınız” dedi.

Bizi tehdit edemezsiniz, kendimizi ezdirmeyiz!

“Bizim yokluğumuzda hem bizi hem de müvekkillerimizi tehdit etmişsiniz” diyen Cihan Aydın, “Bu duruşma salonunda tehdide maruz kalacak en son biziz. Bu dava başladığından bu yana siyasi aktörler yalan yanlış ithamlarda bulundular. Susturmak istiyorsanız onları susturun. Yüreğiniz yetiyorsa onlar hakkında suç duyurusunda bulunun. Devam eden bir yargılamaya talimat veremezsiniz deyin. Ama biz ne kendimizi ne de müvekkillerimizi bu hukuksuzluk karşısında ezdirmeyiz. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi başkanlarından Menderes Şahin de aynısını yaptı. Ama o şimdi hapiste biz beraat ettik” şeklinde konuştu.

Aydın, “Siz reddedilmiş bir mahkemesiniz. Yargılamayı durdurun. 17-21 Ocak tarihleri arasında bizler hem avukatlar hem de müvekkillerimiz olarak gelip yargılamaya başlamak istiyoruz. Aksi bir kararda biz salonu terk edeceğiz” diye konuştu.

Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, reddi hakim talebi, duruşmalara makul süre verilmesi gibi temel talepler dahil bütün talepleri reddederek duruşmayı yarına erteledi.

Mahkemenin ara kararına itiraz eden avukatlar sıralara vurarak ve alkış tutarak protesto etti.

29 Kasım 2021