HDP Onursal Başkanı ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İçişleri Bakanlğı'na verdiği soru önergesinde Şengal'de katliama uğrayıp göç etmek zorunda kalan ve Habur sınır kapısında bekleyen Ezidi Kürtleri sordu.

Kürkçü önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"Federal Kürdistan Bölgesi sınırlarında yer alan ve ağırlıkta Ezidi Kürtlerin yaşadığı Şengal kentine, 3 Ağustos 2014 tarihinde İŞİD çeteleri tarafından saldırıda bulunulmuş ve kent işgal edilmiştir.

İşgal sırasında ve sonrasında kadınlar ve çocuklar İŞID çeteleri tarafından kaçırılmış, tecavüze uğratılmış, binlerce Ezidi katledilmiştir. Saldırının gerçekleştiği sırada Şengal’li Ezidi’lerin bir kısmı Şengal dağına sığınmış, bir kısmı ise Federal Kürdistan Bölgesi’nin Zaxo kentine göç etmek zorunda kalmıştır. Bu göçler sırasında çoğunluğunu çocuk, yaşlı ve hastaların oluşturduğu binlerce insan hayatını kaybetmiştir.

Mahsur kaldıkları alanlardan Habur Sınır Kapısı’na gelerek Şırnak’ın Silopi İlçesine ve Türkiye’nin değişik kentlerine geçmeye çalışan Ezidi yurttaşlar Silopi Belediyesinin kısıtlı imkanları ile barındırılmaya çalışılmaktadır. Ancak Ezidilerin Habur Sınır kapısına gelebilmeleri için Peşmerge güçlerinin pasaport kontrolünden geçmeleri koşulu getirilmiştir. Habur sınır kapısından pasaportsuz geçişe izin verilmemektedir. Ayrıca Federal Kürdistan Bölgesi yönetimi tarafından, yurttaşlarımızın akraba ve yakınları olan, Ezidilere insani yardım konusunda da, hiçbir resmi girişimde bulunulmadığı bilinmektedir.

Gerek uluslararası insan hakları hukuku standartları gereğince, gerekse İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 14. Maddesi ile Türkiye’nin taraf olduğu 1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi uyarınca Türkiye’nin uluslararası koruma amacıyla sınırlarına ulaşmış olanları geri çevirmemesi, pasaportlu-pasaportsuz ayrımı yapılmadan “açık kapı politikası” benimseyip Türkiye’ye giriş izni vermesi gerekmektedir."

Kürkçü, Efkan Ala'ya verdiği önergede şu sorulara yer verdi:

"Hükümetiniz ile Federal Kürdistan Bölgesel yönetimi arasında mevcut Ezidi göçüne dair bir anlaşma yapılmış mıdır? Peşmerge güçlerinin Habur’a doğru yönelen Ezidilere pasaport kontrolü yapmasının sebebi bu anlaşma mıdır?
Suriye toplu sığınma hareketine benzer bir göç hareketinin Irak’tan Türkiye’ye doğru gelebileceği beklenmekte midir? Bekleniyorsa ne gibi önlemler alınmış ve hazırlıklar yapılmıştır?
Musul ve çevresindeki yerleşim yerlerinden kaçarak Irak’ın Türkiye sınırına yakın bölgelerinde toplanan sayıları 200 bine ulaşan mülteci kitlesinin barınma başta olmak üzere temel ihtiyaçlarını karşılamayı gözeten bir çalışmanız var mıdır? Bu çalışmanın içeriği nedir?
Göç ile ilgili kurulan ihtisas kurum niteliğindeki bakanlığınıza bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü neden hiçbir şekilde eyleme geçmemektedir? GİGM’in kuruluş amacına uygun olarak bu süreçte aktif görev alması planlanmakta mıdır?
Türkiye’ye sığınan Ezidilere 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 91. Maddesinde tanımlanan geçici koruma statüsü verilecek midir? Bu konuda herhangi bir yönetmelik veya genelge hazırlığı var mıdır?
Suriye’den göç eden ve sayılarının 1,5 milyona ulaştığı tahmin edilen göçmenlere tanınan hak ve imkanların, Irak’tan ülkemize yönelen ve açık bir yaşamsal tehdit altında bulunduklarına kuşku bulunmayan göçmenlerden esirgenmesinde Ezidiler’in inançlarının bir rolü var mıdır? Yoksa her iki göçmen grubuna yönelik olarak uygulanan muamelelerin farklılığı nasıl açıklanabilir?"

15.08.2014