Mahpusların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz, mücadelemiz bitmedi

Korona Virüs salgınının ülkemizde görülmeye başlaması ile birlikte, Halkların Demokratik Partisi Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu olarak, ilk günden itibaren salgın karşısında en riskli alanların cezaevleri olduğuna işaret ettik. Sürecin başlangıcından bu yana insan hakları ve hukuk alanında faaliyet yürüten kurumlarla ortaklaşarak alınan tedbirlerin ne düzeyde olduğunu tespit etmek amacıyla cezaevlerini gözlemledik. Mahpus yakınları dernekleri, barolar, insan hakları örgütleri, sağlık örgütleri ve ilgili sivil toplum kuruluşlarından alınan görüş ve öneriler doğrultusunda; tüm mahpusların tahliyesini sağlayacak ve infaz yasasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği ortadan kaldıracak önerilerimizi içeren taslağımızı AKP heyetine sunduk. Ayrıca Meclis’te grubu bulunan tüm partilerle görüşmeye hazır olduğumuzu ve uzlaşı içerisinde bir yasa metninin Meclis’te onaylanması için her türlü özveriyi göstereceğimizi de açıkladık. 

Partimizin ve tüm kurumların çağrılarına kulak tıkayan Cumhur İttifakı, yasa teklifini Meclis’te sahip oldukları niceliksel gücü kullanarak, tam da Adalet Bakanı’nın cezaevlerinde Korona Virüs kaynaklı 3 mahpusun hayatını kaybettiğini itiraf ettiği gün Meclis’ten geçirdi. Cezaevlerinde bulunan yaklaşık 300 bin mahpustan 200 binini ölüme terk eden yasayı çıkararak Kürtlere ve muhalif çevrelere düşmanlıklarını bir kez daha gösterdiler. 

Söz verdikleri çete üyelerini, yandaşları, topluma karşı her türlü suçu işleyenleri cezaevinden çıkartıp, kendilerini eleştiren gazetecileri, siyasetçileri, belediye başkanlarını, milletvekillerini, yani halkın muhalefet gücünü ölüme terk etmek adına, Anayasa’da kısmi af niteliğindeki düzenlemelerde aranan nitelikli çoğunluk şartını uygulamayarak hileli bir yasa çıkaran AKP ve MHP, tarih ve insanlık önünde sorumludur.

Bu yasa ayrımcılık yasağına ve eşitlik ilkesine aykırıdır! Bu yasa kendinden olmayanların, ötekilerin idam fermanıdır! Bu yasa Cezaevlerinde fiilen uygulanmakta olan işkence ve onur kırıcı muamelelerin yasal kılıfıdır! Bu yasa insanlığın ortak kazanımlarına saldırıdır! Bu yasa bir utanç vesikasıdır!

Mahpusları ölüme terk eden bu ölüm yasası, AKP-MHP milletvekillerinin oylarıyla Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmiş olsa dahi bizim mücadelemiz sona ermedi. Mahpusların yaşam hakkını, başta infaz yasasına rıza göstermeyerek karşı çıkan siyasi partiler olmak üzere, STK’larla, meslek örgütleriyle ve duyarlı tüm kesimlerle ortaklaşarak, her platformda ve her türlü demokratik yöntemi kullanarak savunacağız. Asla mahpusların ölüme terk edilmesine rıza göstermeyecek, savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı, tecride karşı özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz.

Ümit Dede
Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı
15 Nisan 2020