Pandemi verilerinin şeffaf bir şekilde açıklanmasına ilişkin önergemiz

Grup Başkanvekillerimiz Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Türkiye’de koronavirüs ile ilgili verilerin ilk günden itibaren ilgili kurumlar ve toplum ile paylaşılmadığını, gerekli önlemler alınmadığını ve koronavirüs ile ilgili etkin bir mücadele yürütülmediğini belirterek Meclis Araştırması açılmasını istedi. İlk vakanın görüldüğü günden itibaren il bazında ve genel tüm vaka ve ölüm verilerinin bütün detaylarıyla açığa çıkarılması, verilerin saklanmasında ihmali olan kurum ve kamu görevlilerin tespit edilmesi, bundan sonra bu ve benzeri salgın durumlarında verilerin şeffaf olarak açıklanması amacıyla Grup Başkanvekillerimiz tarafından verilen araştırma önergesinde şu ifadeler yer aldı:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Dünyanın birçok ülkesinde yeni tip korona virüsünün neden olduğu Covid-19 hastalığı ile ilgili olarak ilk günden itibaren veriler şeffaf bir şekilde açıklanmış, ilgili kurumlar ve yurttaşlar buna göre önlemler almıştır. Buna karşın Türkiye’de ise korona virüs ile ilgili veriler ilk günden itibaren ilgili kurumlar ve toplum ile paylaşılmadığından, gerekli önlemler alınamamış ve korona virüs ile ilgili etkin bir mücadele yürütülememiştir. Bu bağlamda Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü günden itibaren il bazında ve genel tüm vaka ve ölüm verilerinin bütün detaylarıyla açığa çıkarılması, verilerin saklanmasında ihmali olan kurum ve kamu görevlilerin tespit edilmesi, bundan sonra bu ve benzeri salgın durumlarında verilerin şeffaf olarak açıklanması ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini bilgilerinize arz ederiz.

GEREKÇE

Dünyanın birçok ülkesinde yeni tip korona virüsünün neden olduğu Covid-19 hastalığına karşı önlemler artırılırken, hastalığın seyrine dair veriler günlük olarak sağlık bakanlıklarının sitelerinden paylaşılmaktadır. Türkiye’de ise milyonlarca yurttaş, bugüne kadar Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın son dakika açıklamalarıyla ve Twitter hesabındaki duyurularla vakaların sayısını ve alınan önlemleri takip etmeye çalışmıştır. Daha önce Uluslararası Şeffaflık Örgütü de üyesi olan Türkiye’de vaka verilerinin Sağlık Bakanlığı resmi sitesinden duyurulmadığına, Bakan Koca’nın Twitter hesabından paylaştığı vaka bilgileriyle sınırlı kaldığına eleştirel biçimde dikkat çekmiştir.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da 25 Kasım’da ilk kez tüm vaka sayılarını paylaşmış ve günlük 28.351 vakanın olduğunu söylemiştir. Açıklanan bu verilere göre Türkiye, günlük vaka sayısında dünyada ve Avrupa’da ilk üç sırada yer almıştır.

Bugüne kadar sadece hastanede tedavi edilen hastaların sayısını açıklayan Türkiye'nin, tüm vaka sayılarını günlük tabloya eklemesiyle doğal olarak uluslararası sıralamadaki yeri de değişmiştir. Buna göre 25 Kasım'da ABD 84 bin 126, Hindistan 42 bin 822, Türkiye 28 bin 351, İtalya 25 bin 853, Rusya ise 23 bin 675 vakanın tespit edildiği duyurulmuştur. Salgınla ilgili verilerin toplandığı Worldometer internet sitesine göre günlük en fazla vaka sayısı açıklayan ilk beş ülke sırasıyla ABD, Hindistan, İtalya, Rusya ve İngiltere iken, Sağlık Bakanlığının veri paylaşımında yaptığı değişiklikle Türkiye, 3'üncü sıraya oturmuştur.

Bugüne kadar ‘ulusal çıkar’ gerekçesiyle Türkiye’de salgının başından bu yana ne kadar Koronavirüs vakası olduğuna ilişkin hiçbir resmi bilgi halkla paylaşılmamıştır. Yine tıp öğretiminde vaka (olgu), hasta anlamında kullanıldığı halde Bakanlık ulusal ve uluslararası literatürün dışında bir tanımlamayla sadece hastanede yatan hastaları vaka kabul eden açıklamalar yapmıştır.

Örneğin, Bakanlık tarafından açıklanan günlük ölüm verileri ile defin işlemlerini yapan İzmir ve İstanbul Belediyesi gibi belediyelerin açıkladığı verilerin farklı olması da Sağlık Bakanlığının açıkladığı ölüm verilerinin doğru olarak paylaşılmadığına ilişkin iddiaları güçlendirmiştir. Bununla birlikte bugüne kadar Türkiye’nin sadece kendi kamuoyuna değil, Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) de yanlış olduğu iddia edilen bu verileri yolladığı anlaşılmıştır.

Verilerin doğru olmadığını en başından itibaren ifade eden TTB hain ilen edilmiştir. TTB’nin yaptığı hesaplamalara göre de günlük PCR pozitif sayısının 50 bin civarında, verilere göre hayatını kaybedenlerin sayısının da açıklananın en az üç katı yani 40 bin civarında olduğu ifade edilmektedir. O nedenle TTB ve uzmanlar, veriler şeffaf olarak paylaşılsaydı daha radikal önlemlerin çok daha önceden alınabileceği, toplumun durumun ciddiyetinin farkında olabileceği, salgının yayılma hızının azaltılabileceği, tüm hastanelerin ve yoğun bakımların pandemi koşullarında çalışma zemininin yaratılabileceği ve binlerce vatandaşın ve sağlık çalışanlarının ölümüne neden olunmayacağı eleştirilerinde bulunmuşlardır.

Bu bağlamda Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü günden itibaren il bazında ve genel tüm vaka ve ölüm verilerinin bütün detaylarıyla açığa çıkarılması, verilerin saklanmasında ihmali olan kurum ve kamu görevlilerin tespit edilmesi, bundan sonra bu ve benzeri salgın durumlarında verilerin şeffaf olarak açıklanması ve gerekli önlemlerin alınması için bir araştırma komisyonu kurulması elzemdir.

1 Aralık 2020