Roboski Katliamının sorumlularının açığa çıkarılmasına ilişkin önergemiz

Grup Başkanvekillerimiz Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç'un, 28 Aralık 2011'de gerçekleşen Roboski Katliamının bütün sorumlularının ortaya çıkarılması amacıyla Meclis Başkanlığına verdiği araştırma önergesi:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

28.12.2011 tarihinde, Şırnak’ın Uludere ilçesi Roboski Köyü’nde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk olmak üzere toplam 34 yurttaşımızın yaşamını yitirmesine sebep olan ve tarihe Roboski Katliamı olarak geçen olayın emir komuta zincirindeki tüm sorumlularının ortaya çıkarılması amacıyla Anayasa’nın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

GEREKÇE

28.12.2011 tarihinde, Şırnak’ın Uludere İlçesi Roboski Köyü’nde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk olmak üzere toplam 34 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu olay tarih sayfalarına Roboski Katliamı olarak geçmiştir.

Battaniyelere sarılarak katırların üzerinde taşınan parçalanmış insan bedenleri, tüm Türkiye halklarının, özelde de Kürt halkının toplumsal hafızasında çok derin izler bırakmış, aradan geçen dokuz yıla rağmen katliamda sorumluluğu olan asker, sivil, bürokrat veya siyasetçiler hakkında tek bir soruşturma bile açılmamış, tam tersi failler sürekli korunmuştur.
Dönemin Başbakanı Erdoğan “Genelkurmay Başkanı’na ve tüm komuta zincirine başarılarından ötürü teşekkür” etmiş, dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ise, bombardımanın emrini, “Ankara’da Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri analiz eden komutanların verdiği”ni açıklamıştı.

Katliamla ilgili hukuki süreç başlatılmış, ancak gizlilik kararıyla soruşturması yürütülen dosya daha sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca görevsizlik kararı verilerek Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderilmiştir. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı da 06.01.2014 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir.

TBMM’de tüm partilerin önerisiyle açılan araştırma komisyonunda ise İçişleri Bakanlığı’ndan gelen rapor, Genelkurmay’ın bilgi notu, Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nden gelen dosyalar, İnsansız Hava Aracı görüntüleri gibi önemli veriler kamuoyundan gizlenmiş, Komisyon’un esas ortaya çıkarması gereken “Harekâtı hangi otorite düzenledi?” ve “Vur emrini kim verdi?” sorularına cevap verilmemiştir. Dönemin muhalefet partilerinin tüm çabalarına rağmen komisyon çoğunluğunun oyuyla çıkarılan raporda “34 Roboski’li köylüyü kim öldürdü?” sorusu yanıtsız bırakılmıştır. Komisyon raporu, katliamı bir yana bırakıp kaçakçılıkla mücadeleye yönelik güvenlik tavsiyeleriyle dolu bir sonuç bölümüyle bitirilmiştir.

Roboski’de hayatını kaybedenlerin yakınları Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapmıştır. Ancak mahkeme, başvuruda eksiklikler olduğunu belirterek ve “eksikliğin süresinde giderilmemesi” gerekçesiyle başvuruyu Şubat 2015’te reddetmiştir.

Bu kez hayatını kaybedenlerin yakınlarından oluşan 281 kişi, 2016’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştur. AİHM de, iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle Mayıs 2018’de başvuruyu reddetmiştir.
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın bir televizyon programında “Uludere konusunun, uçak konusunun tekrar inceleneceğini düşünüyorum” sözlerinin ardından aileler, Haziran 2019’da “yeni delil varlığı” sebebiyle, Roboski dosyasının yeniden açılmasını talep ederek Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuştur. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise “yetkisizlik” kararı vererek, dosyayı Uludere Cumhuriyet Savcılığına göndermiştir.

İnsan hakları kurumlarının, siyasi partilerin, emek ve demokrasi güçlerinin, anne babaların, ailelerin ‘sorumlular bulunsun ve yargılansın’ çığlıkları karşılıksız bırakılmış, katliamın yaşandığı tarihten bugüne katliamın siyasi ve askeri sorumlularının yargılanması yerine ölen çocukları için hak mücadelesi veren Roboski’li ailelere defalarca soruşturma açılmış, cezalar verilmiştir. OHAL döneminde çıkarılan KHK ile ‘Roboski İçin Adalet Yeryüzü için Barış Derneği (Roboski-Der)’ kapatılmış, son olarak da Kayapınar Belediyesi’nin diktiği Roboski Anıtı, atanan kayyımın emriyle gece yarısı yerinden sökülmüştür.

Halkların barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük talepleri çerçevesinde bir arada yaşamasının en önemli adımı, hakikatlerle yüzleşilmesi ve adaletin yerine getirilmesi ile mümkündür. Devletin geçmişle yüzleşmesinde en önemli pratiklerden biri de geçmişte yaşananların “hakikat hakkı” çerçevesinde araştırılması ve yaşananların bir daha tekrarlanmayacağının garanti altına alınmasıdır. Kurulacak bir komisyon, Roboski’li ailelerin acısını unutturmayacak, ancak hafifletecektir. O yüzden hakikatlerin ortaya çıkarılması, katliam emrini veren ve uygulayan askeri-siyasi tüm sorumlularının bulunması ve yargı önüne çıkarılarak cezalandırılması kalıcı, adil ve onarıcı bir adalet anlayışının yerleşmesine hizmet edecektir. Bu amaçla TBMM bünyesinde katliamı her boyutuyla inceleyecek bir araştırma komisyonu kurulmalıdır.

23 Aralık 2020