Sağlık emekçilerinin ve tıp hekimlerinin sorunlarının araştırılması ve çözüm bulunmasına ilişkin araştırma önergemiz

Grup Başkanvekillerimiz Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, sağlık emekçileri ile tıp hekimlerinin koronavirüs salgını nedeniyle daha görünür hale gelen ve gün geçtikçe daha da ağırlaşan olağanüstü çalışma koşullarının neden olduğu sorunlarının tespiti ve çözüm bulunması amacıyla TBMM Başkanlığına Araştırma Önergesi verdi:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Koronavirüs salgın hastalığı sağlık sistemindeki mevcut sorunları görünür kılmış; sağlık emekçileri ile tıp hekimlerinin olağanüstü çalışma koşullarının yarattığı güçlük, kimi doktorların mesleklerinden vazgeçmelerine, kimilerinin ise yurtdışına gitmelerine neden olacak boyutlara varmış olup doktorların ve sağlık çalışanlarının maruz kaldığı temel sorunların sebep ve sonuçlarının tespiti ve alınacak önlemlerin belirlenmesi amacı ile Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırılması açılmasını arz ve talep ederiz. 22.12.2021

GEREKÇE

Türkiye’de sağlık alanı gereken önem verilmemesi ve yeterli kaynak aktarılmaması gibi temel sorunlar nedeniyle hep eksikli olarak varolagelmiştir. Elbette temel sorun sosyal devlet ilkesinin yeterince özümsenmemesinden başlamakta ve sağlığa yeterli bütçe ayrılmaması nedeniyle insan yaşamını ve toplum sağlığını tehdit eder boyutlara varmaktadır. Kuşkusuz temel sorun bu olmakla birlikte, sağlık emekçilerinin ve tıp hekimlerinin mevcut sorunları da bundan azade değildir.

Bilhassa koronavirüs salgınının yarattığı etki, mevcut sorunları derinleştirmiş; salgın hastalık koşullarında alınan önlemlerle emeklilik ve istifa hakkına dair kısıtlama kararlarının kaldırılmasının ardından, emekli olan, istifa eden, mesleklerini ifa edebilmek için yurtdışına çıkmayı zaruri gören hekimlerin durumu sağlık sistemindeki krizi belirgin kılmıştır. Uzun yıllardır, uzun nöbet saatleri, hasta yoğunluğu, düşük ücretler, sağlık çalışanlarının maruz kaldıkları şiddet sağlık emekçilerinin başat gündemleri arasındadır. Koronavirüs salgınının yayılması ile çalışma koşulları hepten zorlaşan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının, Kovid-19 hastalığı nedeni ile yaşamlarını yitirmeleri, yahut hastalığa yakalananların iyileşseler dahi eski sağlıklarını yitirdikleri realitesi görmezden gelinmiştir. Bu konuda TTB başta olmak üzere sendika ve meslek odalarının açıklama ve uyarıları görmezden gelinmiştir. Hastalığın meslek hastalığı sayılmasına dair talep göz ardı edilmiş, insanüstü çalışma koşulları sağlıkçılara dayatılmıştır.  Bunun neticesinde yüzlerce hekim istifayı tek seçenek olarak görmüş, bazıları ise yurtdışında mesleklerini ifa edebilmeyi ummuştur.

Kuşkusuz bu durum hem hekimlerin mesleklerine yönelik ağır bir yaptırım hem de acil doktor ihtiyacının karşılanmaması nedeniyle yurttaşın sağlığa erişim hakkının ihlalidir. Konu çeşitli platformlarda ve çeşitli biçimlerde dile getirilmesine karşın hiçbir bir adım atılmadığı gibi yapılan yasal düzenlemelerle de bu haksız uygulama meşru hale getirilmiştir. Netice ise yıllarını tıp eğitimine adayan doktorların işsiz kalmaları; yurttaşların da doktorsuz ve böylece hastalıklar karşısında çözümsüz bırakılmaları olmuştur.

Pandemi sürecinde de daha net ortaya çıkan tablo, koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payın arttırılması gerektiğini ortaya koymuş ancak mevcut iktidar tarafından gereği yerine getirilmemiştir.  Örneğin Aile Sağlığı Merkezleri’nde yaşanan tablonun vahameti de ortada olup, artan nüfus ve hasta sayısı göz ardı edilmiş, yeterli ödenek ayrılmamıştır. ASM’lerin şartlara uygun kamu binaları olması gerektiği talebi görmezden gelinmiş, sorumluluk yine sağlık emekçilerinin sırtına bırakılmıştır. 2022 bütçesine baktığımızda ise sürekli değer kaybeden TL bazında bile önümüzdeki seneye daha az para aktarılmasının planlandığı, koruyucu hizmetlerin önemsenmemeye ve mevcut durumunun kötüleşmesine göz yumulmasına devam edileceği görülmektedir. Yine salgında en ön safta yer alan sağlık emekçilerine yönelik bütçeden ayrılan pay oranında değişikliğe gidilmemiş, “hakkınız ödenmez” denilen emekçiler canları pahasına hizmet üretirken, yeni personel alımına pay aktarılmadığı gibi ücretlerinde de artış yaşanmamıştır.

Sağlık emekçilerinin yıllardır talep ettikleri ancak kulak ardı edilen istemlerini kısaca özetleyecek olur isek; emekliliğe yansıyacak maaş artışı, döner sermaye gelirlerinin adaletli bir şekilde verilmesi, nöbet ücretlerinin tutulan saate göre ödenmesi, nöbet sonrası dinlenme izni verilmesi, günde belli bir limitte hasta bakmak ve hastalara yeterli vakit ayırabilmek, performans sisteminin her hastane için sabit olması, ameliyat ya da klinik puanlarının birbirleriyle kıyaslanmaması, güvenceli ve kadrolu istihdam, Kovid-19’un meslek hastalığı sayılması ve özlük haklarının buna göre biçimlendirilmesi,  ihraç edilenlerin görevlerine iadesi şeklindedir. Görüldüğü üzere son derece insani bu talepler yerine getirilmemekte ve bu durum sağlık alanında ciddi sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. 

Kısacası Türkiye’de tıp hekimlerinin ve sağlık emekçilerinin mevcut sorunları son derece vahim boyutlara varmış olup bu aynı zamanda halk sağlığını da etkileyici niteliktedir. Konu hakkında derhal bir komisyon kurulması ve mevcut sorunlar için çözüm önerilerinin tespit edilmesi acil bir gündem olarak önümüzde durmaktadır.

22 Aralık 2021