Sancar Erzurum’da: Her türlü imkansızlığa, kuşatmaya ve saldırıya rağmen belediyelerimiz halk için hizmet üretiyor

Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar ve beraberindeki heyet Erzurum ve ilçelerinde halk buluşması, açılış ve esnaf ziyaretlerine katıldı. Karaçoban Belediyesini ziyaret eden Sancar, burada halka hitap etti. Sancar, yapacağı esnaf ziyaretinin ardından Kopal Beldesine geçecek.

Belediye önündeki halk buluşmasında konuşan Sancar şunları söyledi:

Kayyım rejimi ülkeye yayılmak istenen sistemin alıştırmalarıdır

Biliyorsunuz bu rejim zulüm rejimidir, baskı rejimidir, gasp rejimidir. Gaspın en açık ve ağır örneği de halkın iradesinin gasp edilmesidir. Bu iktidar ve bu iktidarın kurduğu rejim halkın iradesini kayyımlarla gasp etmiştir. 2016’dan itibaren devreye sokulan kayyım rejimi şimdi ülkenin tamamına yayılan bu despotik yönetimin temelini oluşturmuştur. O zaman da söyledik; kayyım rejimi ve kararları sadece Kürt halkına ve HDP’li belediyelere karşı değildir, bütün ülkeye yayılmak istenen bir sistemin ilk adımlarıdır, alıştırmasıdır, laboratuvarıdır. Keşke yanılsaydık ama haklı çıktık. 

2019 yerel seçimlerinde kayyımları silip süpürdük ve rejime kaybettirdik, gücümüzü gördüler

2016’da belediyelerimize el koydular ama irademizi kıramadılar. 2019 yerel seçimlerinde öyle bir yol izledik ki hem belediyelerimizin büyük bir kısmını geri aldık, kayyımları süpürdük hem de batıda büyük şehirlerde bu iktidara kaybettirdik. Böylece yeni başlangıç umudunun temellerini attık. Bunu yapan HDP’ydi, sizlerdiniz, halkımızın iradesiydi. 2019 yerel seçimlerinde kayyımları bizim belediyelerden silip süpürdük. Kürt şehirlerinin büyük bir kısmını aldık ama bununla yetinmedik batıda da demokrasinin yolunu açmak için bu rejime kaybettireceğiz dedik. Gücümüzü gördüler. 65 belediye kazandık, bunların bir kısmı KHK sahtekarlığı ile elimizden alındı. Daha sonra da rejim kayyım uygulamasını devreye soktu ve şimdi elimizde 6 belediye var. 

Halkımız Karaçoban’da demokratik yerel yönetimin nasıl olması gerektiğine ilişkin örnekler veriyor

Bizim halkçı bir yerel yönetim modeli kuracağımızdan ve bunun bütün ülkeye örnek olacağından korktular. Nitekim bütün eksiklerimize, acemiliklerimize rağmen elimizdeki belediyelerde sosyal ve kamu yararını gözeterek halk için çalışmalar yürüttük. O belediyelerimiz gençler, kadınlar, halkın tümü için, yoksullar için çeşitli hizmetler ve kurumlar üretti. Başta Kürt dili ve kültürü olmak üzere kültürümüzün gelişmesi için, bütün kültürlerin birlikte yaşayabileceği zeminler için çalışmalar yaptık. Bu gerçek anlamda demokratik belediyeciliktir, demokratik yerel yönetimlerdir, halkçı belediyeciliktir. Kamu için hizmet modelidir. İşte bundan korktular ve belediyelerimize kayyım yöntemiyle el koydular. Fakat mücadelemiz bitmezdi, elbette irademizi kıramazlardı. Buna rağmen mücadelemizi çalışmalarımızı sürdürdük daha da büyüteceğiz bundan kimsenin şüphesi olmasın. Şimdi burada belediye eşbaşkanlarımız, yöneticilerimiz ve halkımız Karaçoban’da demokratik yerel yönetimin nasıl olması gerektiğine ilişkin örnekler vermeye devam ediyorlar. Gelir çok sınırlı, kuşatılmış durumda ve iktidar tarafından kendisine her türlü oyunu oynuyor ama Karaçoban Belediyesi halka hizmet etmeye devam ediyor. 

Belediyelerimiz çalmıyor çırpmıyor, halk için çalışıyor

Bugün burada bulunmamızın vesilesi de bu hizmetlerin açılışını yapmaktır. Demek ki bu mesele halkı düşünme meselesidir. Kaynak yaratırsanız, halk ile birlikte çalışırsanız hizmet üretirsiniz. Demek ki çalmamak şartıyla halka hizmet mümkün. Bizim belediyeler çalmıyor çırpmıyor, halk için çalışıyor ve hizmet üretmeye devam ediyor. Kendi belediyelerine milyarca lira kaynak aktarıyorlar, istedikleri kadar kaynak aktarıyorlar ama hizmet yok. Çünkü hırsızlık sistemi var, halktan çalma var. Biz halktan çalma değil halka hizmet anlayışını yerleştirmek için mücadelemizi büyütüyoruz. Bugün burada açılışını yapacağımız hizmetlerin hepsi hayırlı olsun, hem Karaçoban halkımıza hayırlı olsun hem de ülkenin diğer bölgelerindeki halklarımıza ilham olsun istiyoruz. 

Rejim halkın ekmeğini üretmek için değil gasp etmek için vardır

Bundan iki hafta önce Silopi'deydim. Silopi Belediyesi de elimizde kalan 6 belediyeden biri. Orada da çalışmalar bütün kısıtlamalara baskılara ve kuşatmalara rağmen halk için devam ediyor. Burada şehir içi ulaşımın mümkün olduğunu gösteriyoruz. Şimdi halk ekmek fırını kuruluyor, bu fırının günde 10 bin ekmek üretmesi planlanıyor, onun ununu üretmek için 200 dönümlük araziye de buğday ekiminin alt yapısı hazırlandı. Eğer çalmasanız çırpmasınız halkın ekmeğini üretebilirsiniz. Ama bu rejim halka ekmek üretmek değil halkın ekmeğini gasp etmek için vardır. Bu rejim halkın ekmeğini gasp ediyor, halkın iradesini gasp ediyor ve şimdi de bu ülkede yaşayan bütün insanların iradesini gasp etmek için her türlü yolu deniyor. Ama karşısında büyük bir irade, inatçı ve kararlı bir mücadele var. O mücadelenin, iradenin adı bizleriz, sizlersiniz, halk desteği ve gücüdür. 

24 Eylül’de Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yol haritasını açıklayacağız

Biz bu mücadeleyi tek başımıza yürütmenin yeterli olmayacağının farkındayız. Bu kadar despot bir rejime, böyle zalim bir yönetime, bu kadar talana ve tahribata karşı en geniş demokrasi irtifakını kurmak gerektiğini söylüyoruz. İstiyoruz ki demokrasi isteyen, adaletten yana olan kesimleri bir araya getirelim ve bu mücadeleyi ülkenin her tarafında, en geniş kesimlerle birlikte yürütelim. Bunun en somut sonucu Emek ve Özgürlük İttifakıdır. Emek ve Özgürlük İttifakını oluşturduk, 24 Eylül'de İstanbul'da büyük bir şölenle bunun ilanını da yol haritasının açıklamasını da yapacağız. Ama sadece bununla sınırlı kalmayacağız. Bu ittifakı en geniş demokrasi mücadele birlikteliğine dönüştürme mücadelesi devam edecek. Demokrasi yerelde kurulur, yerelde demokrasi yoksa merkezde demokrasi olmaz. O nedenle demokrasi mücadelesini de yerelde örmek lazım. Bulunduğumuz her yerde bütün demokrasi güçleri ile bir araya gelmek için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeliyiz. Sadece merkezde bir araya gelerek bu işi hallettik duygusuna kapılmamamız lazım. Her ilde, ilçede hatta köyde ne kadar demokrasi gücü varsa onları bir araya getirecek çalışmayı hepimiz yürütmek zorundayız. 

Bu rejime kaybettireceğiz ama bu ülkeye kazandıracağız

Önümüzde seçimler var, milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimi. İşte biz Meclis seçimine bu büyük ittifakla girmek istiyoruz. Halkların gücünü ve iradesini bu ülkenin çözüm adresi haline getireceğiz. Bu seçimler yeniden inşa ve yeni bir başlangıç için büyük bir imkandır. Bir araya gelirsek, bu birlikteliği büyütürsek geçmiş seçimlerin de ötesinde bir güç ortaya çıkarırız. Hiç kimse bunu görmezden gelemeyecek, hiç kimse bu iradeyi hesaba katmadan bir şey yapamayacağını öğrenecek. Bunu da hep birlikte yapacağız. Bizler mevcut rejime, bu iktidara karşıyız ve ona karşı da en güçlü mücadele ve direnişi ortaya koyuyoruz. Mücadelemiz bu iktidara iki kez yenilgiyi açık ve net şekilde yaşatmıştır. 7 Haziran 2015 ve 31 Mart 2019 ve tekrarlanan İstanbul seçimlerinde. Şimdi de kaybettireceğiz. Kaybettirecek gücümüz var ama biz kaybettirmekle yetinen bir parti değiliz. Biz kazanmak için çalışacağız. Bu rejime kaybettireceğiz ama bu ülkeye kazandıracağız, bu ülkenin halklarına kazandıracağız. Demokrasiyi kazandıracağız, barışı kazandıracağız, adaleti kazandıracağız, sömürüyü ortadan kaldıracağız. Onurlu yaşamı kazandıracağız. İşte, hedefimiz bu rejime kaybettirirken onun yerine başka kılıflarda başka bir kadronun gelmesini de engellemektir. Yani aynı anlayışın farklı partilerle ve kişilerle yönetilmesini istemiyoruz. Bu rejime de karşıyız eski rejimi getirmek isteyenlere de karşıyız. Biz yeni bir başlangıç istiyoruz. Yerel demokrasi ve bunun üzerine kurulacak güçlü bir demokrasiyi; bu ülkede savaş politikalarını bitirecek, savaşı ve talanı durduracak gerçek ve güçlü demokrasiyi kurmak istiyoruz. Bunu da ancak hep birlikte yapabiliriz. Yapacağımızdan da hiç kimsenin şüphesi olmasın. 

Her yerde aynı heyecanı görüyoruz, halkımız umudun nerede olduğunu görüyor

Burada sizlerin heyecanını, desteğini, yol boyunca halkımızın coşkulu selamını gördük. Ülkenin çeşitli şehirlerinde heyetlerimiz dolaşıyor ve her yerde aynı heyecanı görüyoruz. Halkımız umudun nerede olduğunu çok iyi görüyor. Halkımız umudun kaynağıdır, kendi kaynağından çıkan iradenin de çözüm gücü olduğunu biliyor. İşte o da bizleriz. Gerçekten de HDP halktır. Bakın kumpas davaları açıyorlar, kapatma tehditleri sürüyor, her gün operasyonlar, gözaltılar var ama asla diz çökmüyor bu halk, asla boyun eğmiyor. Tam tersine bütün bu zulme ve zorbalığa karşı iradesini ve onurunu sonuna kadar koruyacağını her vesileyle ortaya koyuyor. 

2024 yerel seçimleri bizlerle yerel demokrasinin inşasının tarihi olacaktır

Bir demokrasi mücadelesidir yürüttüğümüz. Bu ülkeye onurlu yaşamı getirme mücadelesidir. Bu ülkeye onurlu barışı getirme mücadelesidir. Bu ülkeye herkes için eşit yurttaşlığı yerleştirme mücadelesidir. Bütün halklar özgür, bütün inançlar eşit olacak bizim yönetimimizde ve yönetiminde güçlü olduğumuz bir ülkede. Böyle olacaktır elbette. Bu güçle, bu destekle ve inançla bu ülkenin yönetiminin en etkili gücü olacağız. Bunu Meclis'te yapacağız. Bunu sizlerle yapacağız ve 2024 Mart'ına giderken büyük bir görev bizi bekliyor. O görevi yerine getirerek bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız. 2024 yerel seçimleridir. Milletvekili seçimlerine hazırlanıyoruz, elbette cumhurbaşkanlığı seçimi için de kendi politikamız yolumuz var. Ama gündemimizde en önemli konulardan biri mutlaka 2024 Mart’ında yapılacak yerel seçimler olmalıdır, olacaktır. Bunun için de çalışmalarımıza ve hazırlıklarımıza başladık. 2024 Mart’ı bizlerle yerel demokrasinin inşasının tarihi olacaktır. İşte o zaman herkese şunu gösterme imkanını yakalayacağız. Önce yerel demokrasiyi yerel demokrasiyi kuramazsanız merkezde seçimlerle, sadece parlamento mücadelesiyle ülkede kalıcı bir demokrasiyi yerleştiremezsiniz. Parlamento önemlidir, halkların iradesini oraya taşımak hayati önemdedir ama orada başarılı olabilmek için yerelde demokrasiyi inşa etmemiz gerekiyor. 

Demokrasiyi kuracak güç, kurduğumuz ittifaklar ile halkların desteğidir

Demokrasinin gerçek güvencesi yerel demokrasidir. Bizim de en önemli hedefimizdir, vazgeçilmez talebimizdir. Yerel demokrasi, kendini yönetme, halkın kendi sorunları hakkında karar verme hakkı, soyguna ve talana karşı halkın kaynaklarını halk için kullanma hakkı… İşte yerel demokrasinin özü budur. Biz de bunu yerleştireceğiz. 2024’e hazırlıklarımız devam etsin. Her yerde, her alanda önümüzdeki seçimleri düşünürken bir yandan da mahalle mahalle, köy köy, ilçe ilçe, kasaba kasaba, şehir şehir 2024 Mart'ındaki yerel seçimlere hazırlanalım. Yerel demokrasinin inşasında dönüm noktası yaratacağımız o seçimlere şimdiden terimizi, emeğimizi mutlaka vermeliyiz. Verelim ki bu ülkeye bir daha bu despotluklar, bu zalimlikler, sömürü ve savaş politikaları geri gelmesin. Bunun güvencesi biziz. Bu ülkede demokrasiyi kuracak gerçek güç bizim kurduğumuz ittifaklar ile halkların desteğidir. Barışın güvencesi de biziz, savaş politikalarını bitirecek, Kürt sorununda demokratik çözümün yollarını sonuna kadar açacak adres de biziz. O nedenle bu ülkede birlikte eşit yaşamın güvencesi biziz, halkımızdır. Kimsenin en ufak bir tereddüdü olmasın. Mutlaka kazanacağız, serkeftin ya me ye. Serkeftin ji we re ji me re ji hemû gelan re. 

16 Eylül 2022