Sancar: Eylül ayı içinde tüm Türkiye’yi ilgilendiren ve çözüm perspektifimizi ortaya koyan bir deklarasyon açıklayacağız

Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar ve DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz Şırnak’ta il binamız önünde düzenlenen halk buluşmasında Şırnaklılara seslendi. Sancar ve Aydeniz şunları söyledi:

Aydeniz: Öcalan özgürleşmeden Kürt halkı da özgür olamaz

Şırnak halkının, Botan halkının tarihinde geri adım atmak yoktur. “Kürtleri bitireceğiz” diyenler bugün bitme noktasına geldi. Şırnak halkı sonuna kadar ayakta olacak ve özgürlüğünü alana kadar mücadele etmeye devam edecek. Bugüne kadar onlarca iktidar geldi, son 6 yılda Kürtlerin kültürlerini, dillerini tecrit altına almak istiyorlar. Dünyada örneği olmayan bir tecridi Sayın Öcalan üzerinde yürütüyorlar. Öcalan üzerindeki tecrit bitene kadar alanlarda direnmeye devam edeceğiz. Tecrit politikaları devam ettikçe savaş politikaları da devam ediyor. Kürt halkı tecride özellikle Öcalan'a yönelik tecride karşı, Öcalan'ın özgürlüğü için direnmeye devam edecek. Çünkü Öcalan özgürleşmeden Kürt halkı da özgür olamaz.

Açlık grevi eylemi yapan tutsakların talepleri karşılansın

Bugün cezaevlerinde dünyada örneği olmayan insanlık suçları var. Siyasi tutsaklar 268 gündür açlık grevinde. Öcalan'ın özgürlüğü için açlık grevinde olan siyasi tutsakları selamlıyoruz. Siyasi tutsakların talepleri hepimizin talebidir, onların talepleri karşılık bulana kadar alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz. Muhalefete ve siyasi kurumlara çağrıda bulunuyoruz; cezaevlerinde ölümler yaşanmadan açlık grevi yapan tutsakların talepleri karşılansın. 

Biz statümüz olmadan, dilimiz olmadan yaşayamayız

Kürt sorunu demokrasi ve diyalog yolu ile çözülmeli. Bugün bütün krizlerin nedeni Kürt sorununun çözülmemiş olmasıdır. Kürdistan’a gelip siyaset yapanlar bilsin ki milyonlarca kişi “Öcalan irademizdir” diyor. Biz de soruyoruz, sizin çözümünüz nedir? Kürt halkı taleplerini meydanlarda net bir şekilde dile getiriyor: “Biz statümüz olmadan, dilimiz olmadan yaşayamayız. Türkiye halkları ile demokrasi ve eşitlik içinde yaşamak istiyoruz.” Bugün Kürtlerin kazanımlarının kalıcılaşması ve büyütülmesi için Kürtlerin ulusal birliği sağlanmalıdır. Bir parçanın çıkarları için değil, 4 parçanın çıkarları için birliğimizi sağlamamız gerekiyor. 40 yıldır büyük bir mücadele veriyoruz, ondan dolayı biliyoruz; Kürt halkı hiçbir zaman diz çökmedi, çökmeyecek. Kürt halkı özgürlüğe çok yakındır. Kürt halkı Kürdistan'ın özgürlüğü ve Türkiye'nin demokrasisi için mücadele etmeye devam edecek. 21’inci yüzyıl Kürt halkının yüzyılıdır. Öcalan’a özgürlük zamanıdır. 

Sancar: Baskılar bizi yıldıramıyor

Gelê Şirnexê yê hêja, gelê Botanê yê berxwedêr, ez we hemûyan ji dil û can silav dikim. Hûn hemû bi xêr hatin. Em bi we serfiraz in, serbilind in, hûn her hebin gelê me.

Sevgili Şırnak halkı, Botan halkı hepiniz hoş geldiniz. Hepiniz başımızın gözümüzün üstündesiniz. Onurumuz, gücümüz, inancımız kaynağını desteğinizden ve coşkunuzdan alıyor. Sizin bu gönlünüz, bu güzel yüreğiniz, bu kararlı duruşunuz olduğu sürece bu yürüyüş bitmez, bu yürüyüş mutlaka ama mutlaka başarıya kadar gider. Sizinle gider, hep birlikte gider. Bizim gururumuz, inancımız, gücümüz, irademizsiniz. Ülke çok kritik bir dönemden geçiyor. Bu ülkenin kritik dönemleri çok olmuştur. Ancak şimdi finale doğru yürüyoruz; ya demokrasinin, barışın, adaletin özgürlüğün yolunu sonuna kadar açacağız ya da bu karanlık düzen hakimiyetini daha bir süre daha devam ettirecek. Ama biliyoruz ve inanıyoruz ki biz bu düzeni değiştirecek güce sahibiz. Baskılar bizi yıldıramıyor. Her gün gözaltılarla uyanıyoruz ama onlarca kişi gözaltına alındığında yüzlerce, binlerce kişi mücadeleyi onlardan devralıp yolu yürümeye ve büyütmeye devam ediyor, o inancı sürdürüyor. 

HDP’yi kapatırsanız Ankara’daki genel merkezi kilitleriz Karalar Beldesine geliriz

Bugün Karalar Beldesinden geçerken HDP’nin ne olduğunu anlamak isteyenler için güzel bir örnek yaşadık. Bunları siz biliyorsunuz, ama bunu bütün Türkiye de bilecek, özellikle HDP’ye karşı düşmanlık politikası güdenler bilecek. 10 yıldır Karalar'da bir aile evini HDP binası yapmış ve bir aile eşbaşkanlığı üstlenmiş. Birileri de çıkıp “HDP’yi kapatacağız” diyor. HDP’yi kapatırsanız Ankara’daki genel merkezi kilitleriz Karalar Beldesine geliriz. Karalar Beldesine, bu ülkenin, bu toprağın bütün köylerine geliriz. Biz bu mücadeleyi her yerde, her alanda, her sokakta sürdürecek güce sahibiz. Bunu herkes görsün, herkes hesabını buna göre yapsın. 

Demokrasi ittifakı her şeyden önce çözümsüzlük blokuna karşı çözüm ittifakıdır

Biz bu zalim bloka karşı, bu iktidara karşı, demokrasi ittifakı şiarı ile yola çıktık. Dedik ki çözümü demokrasi ittifakı ile getireceğiz. Soruyorlar bazen nedir bu demokrasi ittifakı, ne kastediyorsunuz. Diyoruz ki demokrasi ittifakı her şeyden önce çözümsüzlük blokuna karşı çözüm ittifakıdır. Bu ülkenin temel sorunlarının kaynağında, Kürt sorununda çözümsüzlük politikaları yatıyor. Devletin çeteleşmesi, soygun ve rantın meşrulaştırılması, bütün talanın üstünün örtülmesi çözümsüzlük politikalarından dolayı mümkün oluyor. İşte o nedenle diyoruz ki çözümsüzlük blokuna karşı demokrasi ittifakının bir ayağı olarak çözüm ittifakını kuracağız. Çözümsüzlük blokuna karşı çözüm ittifakı. O blok savaş blokudur, O blok bu ülkeyi savaş politikalarıyla yönetmeye çalışıyor, savaşın olduğu her yerden fırsat yaratmaya çalışıyor. Suriye’de, Libya’da, Afganistan’da insanların kanı akarken bu iktidar blokunun hesabı kar, menfaat ve Saray’ın düzenini devam ettirmektir. İşte o nedenle diyoruz ki savaş blokuna karşı barış ittifakını kuracağız. Barış ittifakı savaş blokuna karşı kurulacak. 

Tecrit blokuna karşı diyalog ve müzakere ittifakını kuracağız

Çözümsüzlük ve savaş politikalarının sembolü tecrit uygulamasıdır. Bu blok, tecrit blokudur. İmralı'daki tecrit, basit bir hapishane uygulaması değildir. İmralı tecridi bir rejimdir, bir düzendir. Bu rejimin, bu düzenin, İmralı’daki tecridin temeli çözümsüzlük ve savaş politikalarıdır. O nedenle diyoruz ki tecrit blokuna karşı diyalog ve müzakere ittifakını kuracağız. Çünkü Kürt sorununda çözüm ancak diyalog ve müzakere ile mümkündür. Bunun için İmralı'daki tecrit mutlaka sona ermelidir. Bizim tecride karşı mücadelemiz aynı zamanda barış ve çözüm mücadelemizin ayrılmaz bir parçasıdır. İşte o nedenle tecrit blokuna karşı diyalog ve müzakere ittifakını kuracağız. Karşımızdaki blok otoriterlik blokudur, despotluk blokudur ve ancak halkları, muhalefeti, toplumun bütün kesimlerini susturarak, özgürlükleri gasp ederek yoluna devam edebilir. Bunu bildiği için polisiyle, yargısıyla, kanunlarıyla yeni zulüm pratikleri uyguluyor. Biz de bu otoriter bloka karşı özgürlük ittifakını kuracağız. Özgürlük ittifakıyla bu bloku mutlaka alt edeceğiz. Bu blok aynı zamanda sömürü ve rant blokudur. Bütün ülkenin kaynaklarını, halkın kaynaklarını savaşa, Saray'a, yandaşa ve sermayeye peşkeş çekiyor. O nedenle ülkede yoksulluk ve açlık var. İşte biz diyoruz ki bu sömürü blokuna karşı, rant blokuna karşı emek ittifakını kuracağız, emekçilerle bir arada yürüyeceğiz.

İktidar blokunun zihniyeti IŞİD ve Taliban'la aynıdır

Bu blok erkek egemen bir bloktur, kadın düşmanıdır. Bu blokun zihniyeti IŞİD ve Taliban ile aynıdır. Erkek egemen bloka karşı kadın ittifakını kuracağız, kadın özgürlük mücadelesiyle yürüyeceğiz. Diyeceğiz ki jin, jîyan,azadî. Bu blok geleceği karartmak isteyen bir bloktur. Geleceğin karartılmasından en büyük zararı görecek olanların ittifakını kuracağız, gençlerin ittifakını kuracağız. Karanlığı getirmek isteyenlere karşı gençlik ittifakı kuracağız. Bu blok doğa ve çevre düşmanıdır. Yangınları görüyorsunuz. Yangınların çıkmasını önleyemiyorlar, gerekli tedbirleri almıyorlar, yangın çıkınca söndürmüyorlar, "söndürecek araç gereç yok" diyorlar. Bu yüzsüzlüktür. Bu ülkenin kaynaklarını savaşa, ranta tahsis etmeseler bu yangınlar 10 gün sürmez birkaç saatte söndürülürdü. Orada binlerce canlı hayatını kaybetmez, o kadar insanımız hayattan ayrılmazdı. Şemdinli’de, Hozat’ta, Antalya’da, Alanya’da, Bodrum’da, Milas’ta yangınların sebebi bu talancı, doğa ve çevre düşmanı iktidar blokudur. Bu iktidar blokunu besleyen düzendir. O nedenle çevre ve doğa düşmanı bloka karşı ekoloji ittifakını kuracağız. Ekoloji ittifakıyla bunlara karşı mücadele edeceğiz. 

Önümüzdeki dönem bazı kritik kararları alma dönemidir

İki aydır yollardayız. Bazen biz eş genel başkanlar şehirlere geliyoruz, ama bütün yöneticilerimiz, bütün PM ve MYK üyelerimiz, milletvekillerimiz her gün sokaktalar; ev ev dolaşıyor, sizlerle buluşuyorlar. Bu buluşmaların şimdi bir hedefi var. Elbette her zaman halkımızla iç içeyiz, iç içe olacağız çünkü gerçek yerimiz halkımızın gönlüdür, bağrıdır, sokağıdır, evidir. Meydanlarda sizlerle buluştuk, burada halkımızın yüreğini dinledik. STK’lerle istişareler yaptık, alimlerimizden irfan, seydalarımızdan hikmet aldık. Ev ev, sokak sokak dile getirilen önerileri aldık. Çünkü önümüzdeki dönem bazı kritik kararları alma dönemidir. Çünkü finalde neyi nasıl yapacağımızı ortaya koymamız, halkımıza ilan etmemiz gerekiyor. Bunu da Eylül ayı içinde yapacağız.

Bu buluşmalardan yararlanarak yolumuzu belirleyeceğiz

Ama nasıl yapacağız? İşte sizlerle bu buluşmalardan, meydanlarda yüreğinizin sesinden, salonlarda STK temsilcilerinin fikirlerinden, alimlerimizin irfanından, seydalarımızın hikmetinden yararlanarak yolumuz belirleyeceğiz. Bizim yolumuz bellidir, ama nasıl yürüyeceğiz sorusunun cevabını buradan aldıklarımızla karar altına alacağız. Buradan bize gelen fikirlerle, önerilerle, aldıklarımızla belirleyeceğiz; bize gelen seslerle, nefeslerle belirleyeceğiz. Yolumuz demokrasidir, yolumuz özgürlüktür, barıştır, adalettir. Ülkenin tamamına demokrasi, her kesime özgürlük, bütün halklara eşitlik, bütün inançlara özgürlük ve gençlere umutlu bir gelecek, kadınlara eşit bir yaşam bizim yolumuz budur. Ama bu yolda demokrasi ittifakı hedefine giderken neyi nasıl yürümemiz ya da hangi yolu nasıl yürümemiz gerekiyor sorusunun yanıtını işte sizlerden aldıklarımızla belirleyeceğiz.

Eylül'de çözüm önerilerimizi ve yöntemlerimizi bir deklarasyonla açıklayacağız

Alacağımız kararları halkımızla birlikte belirleyeceğiz demiştik yola başlarken, şimdi bu yolun ilk finalini gerçekleştiriyoruz. Şimdi oturup parti kurullarımızı toplayıp, buradan aldıklarımızı enine boyuna, en ince ayrıntısına kadar ele alacağız, değerlendirip kararlarımızı vereceğiz. Bu kararları bir deklarasyon haline getireceğiz. Ülkenin temel sorunlarına, acil meselelerine ve özel gündemlerine dair çözüm önerilerimizi ve yöntemlerimizi bu deklarasyona koyacağız. Bu deklarasyon; ülkenin temel sorunlarına, acil meselelerine ve özel gündemlerine dair karar, öneri ve çözüm yöntemlerimizi içerecek. 

Muhalefete, iktidara ve Kürt hareketine çağrılarımız olacak

Bu deklarasyonda önce topluma çağrılarımız olacak. Muhalefete, iktidara ve Kürt hareketine de çağrılarımız olacak. Bu çağrıları da sizden aldıklarımızla yapacağız. Yolumuz bellidir. Bu yol özgürlük yoludur, demokrasi ve barış yoludur. Bu ülkede HDP olmadan, HDP’nin temsil ettiği başta Kürtler olmak üzere halkların ortak iradesi olmadan değişim olmaz. HDP’yi hesaba katmadan bu bozuk düzeni değiştirmek mümkün olmaz. Savaşı, yalanı, talanı, kanı ancak HDP ile birlikte bitirebilirsiniz. Bunu herkes böyle bilsin. Biz olmazsak çözüm olmaz, çözüm bizimledir. 

Riya me riya azadiyê ye, riya aştî û edaletê ye. Riya we vekirîbe, bimînin di xêr û xweşiyê de.

21 Ağustos 2021