Tekçi yönetim tarafından muhalif ve Kürdlere karşı uygulanan zulüm ve zorbalık çok üst boyutlara ulaşmıştır

Kürdistani İttifak Partilerinin partimize yönelik saldırılara ilişkin dayanışma açıklaması: 

25 Eylül 2020 tarihinde çoğunluğu HDP’li siyasetçiler olmak üzere 82 siyasetçiye karşı yapılan, hukuki normlardan ve demokrasiden uzak operasyonlara şahitlik ettik. Türkiye’de resmi siyasi akıl ve yönetim algısı gün geçtikçe demokrasiden, insan hakları ve özgürlüklerinden ve hukuka bağlılıktan uzaklaşmaktadır. Tekçi siyasi yönetim mantalitesi Türkiye’de muhalif taraflara özellikle de Kürdlere karşı uygulanan zulüm ve zorbalığın boyutu gün be gün artmakta ve çok üst boyutlara ulaşmaktadır. 

Bu tutum Türkiye’de tek partili rejim günlerini bizlere hatırlatmaktadır. Yaklaşık 100 yıl geçmesine rağmen Türkiye’nin bu tutumu hala devam etmektedir. Bu siyasi tutumun amacı toplum içerisindeki karşıtlık halini ve düşmanlığı derinleştirmektir. Bu siyasi mantalitenin sahipleri kendi varoluşunu ve kalıcılıklarını/devamlılığını karşıtlıklar üzerine, tarafların birbirlerine düşmanlık beslemesi ve kaosun çıkarılması üzerine kurmuşlardır. Fakat Türkiye kamuoyunda demokrat kesim/tarafların ve Kürdlerin ekseriyeti artık uyanmıştır, neyin doğru olduğunu bilmekte, görmekte ve hemen ilk fırsatta buna uygun hareket/tutum sergileyeceklerdir. 

Kürdistan’ın dört bir yanındaki Kürdlerin doğal ve yerinde haklarına kavuşacakları şüphe götürmezdir. Tüm dünyanın bildiği üzere ve tarih de şahittir ki Kürdler tarihlerinde hiçbir zaman başka milletlere/halklara düşmanlık beslememiş, beslemezler de. Her zaman söylediğimiz gibi; Kürd halkının ulusal duygu ve düşünceleri böylesi önemli süreçlerde her zamankinden daha çok ön plana çıkmaktadır. Şimdi de böylesi bir süreçten geçmekteyiz. 

Biz siyasi parti ve güçlerin tek isteği haklarımızı elde etmek ve hakları çiğnenmiş kişi ve taraflara destek olmaktır. Türkiye’deki savcı ve hakimlerin ve hükümetin uyguladıkları yanlış tutumlardan geri adım atmalarını ümit ediyoruz. 

Türkiye’de tüm yetkililere çağrımızdır; 

Demokrasiden uzaklaşmayın ve diyalog yollarını tıkamayın, müzakereye dönüş yollarını açık bırakın ve yönünüz daha çok barışçıl ve sivil çözüm yollarına dönük olsun. Toplumsal, siyasi ve etnik davalar ve anlaşmazlıklar baskı ve şiddet uygulayarak, terörize edilerek çözülemez. Yüz yıllık deneyim ve yaşanmış olaylar bunu açıkça göstermektedir. Bizler; uluslararası hukuk normlarının izlenmesini ve sivil barışçıl çözüm yollarına geri dönülmesini tüm taraflardan istemekteyiz.

 

Kürdistani Partilerin İttifakı

27 Eylül 2020