Ücretli öğretmenler açlığa terk edilemez!

Korona Virüs salgının geldiği aşama nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı, bilim insanlarının uyarılarını dikkate alarak okulların açılmasının 30 Nisan 2020 tarihine kadar ertelendiğini açıkladı. Aynı açıklamada Bakan Ziya Selçuk, ücretli öğretmenlerin durumunun ne olacağı sorusuna, mevzuat gereği ücretli öğretmenlerin sadece girdikleri dersler için ücret alabildiğini, bundan dolayı bir şey yapılamayacağını söyledi. Bu açıklama ücretli öğretmenlerin en az Nisan ayı sonuna kadar açlığa mahkum edileceğinin ilanıdır. Olağanüstü dönemlerden geçerken ve okullarda yüz yüze eğitime bu koşullar dolayısıyla ara verilirken; ücretli öğretmenler sanki kendi tercihleri sonucu derse girmiyormuş gibi asgari geçim koşullarını sağlayacak bir gelir desteğinden mahrum bırakılmaktadır.

Parti olarak, eğitim emekçilerinin kadrolu, sözleşmeli, ücretli gibi ayrımlarına karşı çıktık ve tamamı için güvenceli, kadrolu istihdamı savunduk/savunuyoruz. Siyasi iktidar ise günden güne güvencesizliği artıran politikalara hız veriyor. Şimdi de kendi eseri olan istihdam politikasının mağdurlarının eve ekmek götüremez hale gelişini kenara çekilip seyretmeye yelteniyor. Bu yaklaşım asla kabul edilemez, kabul etmiyoruz. Bakanın ve iktidarın sorumluluğu mevzuat gerekçesine sığınarak 80 bin eğitim emekçisini açlığa terk etmek değil, acilen mevzuatta gerekli değişiklikleri yaparak en azından salgın süresince tüm eğitim emekçilerinin mağdur olmasının önüne geçmektir.

Nasıl ki “Evde kal” çağrısı, siyasi iktidarın duymak ve yerine getirmekte ayak dirediği “zorunlu sektörler dışında tüm çalışanların ücretli izne çıkartılması”nı gerektiren bir uygulama ise, evde eğitim uygulaması da tüm eğitim emekçilerinin “ücretli izne” çıkartılması, dolayısıyla ücretli öğretmenlerin ve usta öğreticilerin ders ücretlerinin eksiksiz olarak ödenmesini gerektirmektedir. Aynı yaklaşım özel rehabilitasyon ve eğitim merkezlerinde çalışan öğretmenler ve diğer eğitim emekçileri için de geçerli olmalıdır. İşten çıkarılma veya maaş indirimi tehdidi altında işverenlerin insafına bırakılmış bulunan bu emekçiler de aynı iş ve ücret güvencesine sahip olmalıdır.

Siyasi iktidar bir an önce evde kalmanın ve evde uzaktan eğitimin gereği olan temel sorunlar karşısında yeni adaletsizlikler yaratma politikalarına son vermelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim emekçileriyle, sendikalar ve alandaki meslek örgütleriyle göstermelik olmayan, sahici diyalog kanalları kurarak, onların talep ve önerilerini dikkate alarak eğitim emekçilerinin özlük, demokratik, ekonomik ve sosyal açıdan temel sorunlarına çözüm olacak yasal değişiklikleri gerçekleştirmek için hızla adım atmalıdır.
 
Sevtap Akdağ Karahalı 
Eğitim Politikaları, Spor ve Kültür-Sanat Komisyonu Sözcüsü
28 Mart 2020