Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması:

12 Mart, 1971 Askeri Darbesi’nin 43., Gazi ve Ümraniye katliamlarının da 19. yıldönümüdür. 12 Mart askeri darbesi, demokrasi ve özgürlük isteyenlere, işçilere, emekçilere, aydınlara ve gençlere yönelik bir kıyım dönemini başlattı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam sehpasında; Mahir Çayan, Cihan Alptekin ve arkadaşları Kızıldere’de; Sinan Cemgil ve arkadaşları Nurhak dağlarında; İbrahim Kaypakkaya işkencede katledildiler. Binlerce aydın, akademisyen, genç cezaevlerine dolduruldu. Uyanan toplumsal muhalefet, asker zoruyla durduruldu.

Darbelerle yetinmeyen egemen güçler, sonraki yıllarda Kürtlere ve Alevilere, gençliğe ve haklarını talep eden herkese yönelik tertip ve katliamlar sergilediler. Maraş katliamı, Çorum ve diğer katliamların bir devamı olarak Sivas katliamı gerçekleştirildi. 23 insanımızın yaşamını yitirdiği Gazi katliamı ve bunu protesto eden Ümraniye halkına yönelik gerçekleştirilen katliam da aynı merkezin karanlık tertipleri oldu. 

Suriye’nin zalimleri de 12 Mart 2004 tarihinde Kürt halkına karşı Qamişlo’da (Kamışlı) bir katliam gerçekleştirdi. Bir futbol maçı sırasında çıkan olaylarda yaşamını yitiren 8 kişi için düzenlenen cenaze törenine Baas güçleri saldırdı ve şehir kana bulandı. 52 kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi yaralandı, iki bin kişi tutuklandı. Bu katliamla önceden hazırlanmış bir senaryo hayata geçirildi. Kimliği, onuru ve hakları için mücadele eden Kürt halkının özgürlük arayışı bastırılmak istendi.

Aradan geçen yıllara rağmen, Türkiye ve Suriye’deki karanlık tertipler aydınlatılamadı. 12 Mart darbesinin 43., Gazi katliamının 19. yılında hala darbecilerle ve katliamları tertipleyen karanlık güçlerle hesaplaşılamadı. Türkiye’de, geçmişin üstünü örten ve bu icraatları gerçekleştirenlerle her geçen gün biraz daha fazla uyum içinde davranan, 12 yıldır bu konuların aydınlatılmasına dair bir tek adım atmayan AKP iktidardadır. 

Suriye Kürdistanı’nda (Rojava) ise halklar kendi özyönetimlerini kurarak, Baas rejiminin baskılarına, demokrasiyle bağdaşmayan uygulamalarına ve geçmiş suçlarına karşı önemli bir mevzi kazandılar. 

Bu 12 Mart’ta da darbeleri ve katliamları lanetliyoruz. ‘Hakikatleri Araştırma ve Adalet Komisyonu’ kurulması talebimiz bu nedenle de son derece güncel bir ihtiyaçtır. Türkiye’nin Cumhuriyet tarihindeki katliamları ve arkasındaki güçleri aydınlatmadan demokrasinin gelişmesi mümkün değildir. HDP olarak halklarımızı bu mücadeleyi birlikte sürdürmeye çağırıyoruz.

Biliyoruz ki, ülkelerin tarihlerindeki karanlık noktalar aydınlatılmadan, halklara zulmeden mekanizmalar dağıtılmadan gerçek demokrasiye ulaşamayız.

HDP Merkez Yürütme Kurulu
12 Mart 2014