3 Fidan’ı unutmuyoruz

6 Mayıs 1972, Türkiye siyasi rejiminin kara lekelerinden birisi olarak tarihe yazıldı. 45 yıl önce adalet duygusu körelmiş bir sistemde ağır bir hukuk cinayeti işlendi. Üstelik bu cinayete sadece yargı değil, parlamento da yardım etti. Meclis’te Adalet Partisi’nden CHP’ye kadar farklı parti gruplarından ‘evet’ diyerek kalkan 273 el, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı darağacına gönderdi. 

‘Evet’ diyerek el kaldıranların veya ürkekçe suskun kalanların isimleri tarihe kara harflerle yazıldı; idam işbirlikçisi asker-sivil bürokratlar, savcılar, hakimler, politikacılar vicdanlarımızda affedilmedi. 

Siyasi idam kararlarıyla vicdanları kanatan bir devlet olma özelliği o dönemde de sürdürüldü. Aynı zihniyet 12 Eylül 1980 darbesinden sonra da onlarca insanımızı idam ederek tarihe geçti. İşte geçmişte elinde idam ipiyle politika yapan zihniyetin temsilcisi olanlar, bugün de ellerinde urganlar, dillerinde idam sözleriyle ülkeyi yeniden bir siyasi idamlar coğrafyası haline getirme çabasını sürdürüyor. 

1972 yılının 6 Mayısı’ndan bu yana 3 Fidan’ın ölümlerinin yarattığı acı yüreklerimizden silinmedi. 3 Fidan’ın özgürlük, eşitlik, adalet mücadelesindeki onurlu ve dik duruşları, ‘Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği’ haykırışları unutulmadı. 

Biliyoruz ki, demokratik, özgür, adil bir ülke özleminden ve mücadelesinden vazgeçmemek; özgürlük ve eşitlik için yaşamını yitirenlerin anısına sahip çıkmanın en doğru yoludur. 

Onların isimleri ve kararlı mücadeleleri milyonların yüreğinde ve zihninde yaşamaya devam edecek. Onların başı dik ve onurlu duruşlarını daima örnek olarak hatırlayacağız. Hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. 

Halkların Demokratik Partisi
Merkez Yürütme Kurulu 
6 Mayıs 2017