30 milletvekilimizden yaygınlaşan uyuşturucu kullanımına ilişkin araştırma önergesi

Diyarbakır, Urfa, Batman, Şırnak, Hakkâri, Mardin, Siirt, Van, Ağrı, Iğdır, Dersim, Bingöl, Muş, Adana, İzmir, Mersin, Ankara ve İstanbul milletvekillerimiz, başta Kürt illerinde olmak üzere Türkiye genelinde giderek yaygınlaşmakta olan uyuşturucu kullanımının önlenmesi, uyuşturucu sektörünü ortaya çıkaran nedenlerin araştırılarak sorumluların belirlenmesi ve uyuşturucuya sıfır tolerans niteliğinde politikaların geliştirilmesi amacıyla alınacak tedbirlerin belirlenmesi için TBMM Başkanlığına araştırma önergesi verdi.

Önerge veren milletvekillerimizin isimleri şöyle:

Ayşe Sürücü, Dersim Dağ, M. Rüştü Tiryaki, Semra Güzel, Nuran İmir, Sait Dede, Pero Dündar, Sıdık Taş, Hüseyin Kaçmaz, Necdet İpekyüz, Muazzez Orhan Işık, Rıdvan Turan, Abdullah Koç, Ayşe Acar Başaran, Habip Eksik, Zeynel Özen, Dirayet Dilan Taşdemir, Murat Sarısaç, Alican Önlü, Filiz Kerestecioğlu, Erdal Aydemir, Remziye Tosun, İmam Taşçıer, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Nusrettin Maçin, Hişyar Özsoy, Şevin Coşkun, Tülay Hatimoğulları Oruç, Hasan Özgüneş.

30 milletvekilimiz tarafından verilen önergede şu ifadeler yer aldı:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Gerek derinleşen iktisadi, ekonomik ve sosyal krizlerin etkileri, gerekse de uyuşturucuyla mücadelenin yeterince yürütülmemesi nedeniyle madde kullanımı giderek artmakta ve yaygınlaşmaktadır. Medyaya ve kamuoyuna da yansıyan haberlere göre bazı bölgelerde kolluk kuvvetlerinin de dâhil olduğu uyuşturucu madde dağıtım ve satışı ciddi bir sorun olarak durmaktadır. Gençliği zehirleyen bu sorunun ortadan kaldırılması, uyuşturucu madde kullanımının yayılmasına sebep olan olgu ve sorumluların tespiti, tedavi merkezlerinin yaygınlaştırılması ile uyuşturucuya karşı sıfır tolerans içeren bir politikanın oluşturulması için yol haritasının belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri göre Meclis araştırması açılmasını arz ederim.

GEREKÇE

Uyuşturucu madde kullanımının ve dağıtımının uluslararası ve ulusal ağlarının giderek genişlediğine dair çok sayıda bilgi kamuoyuna yansımaya devam etmektedir. Türkiye uzun yıllardır bu sektörde özellikle yayılım ve geçiş merkezlerinden biri haline gelmiştir. Türkiye uyuşturucu trafiğinde giderek bir merkez haline dönüşmektedir. Limanlarda ortaya çıkan tonlarca uyuşturucu bunun göstergesidir.

Gençler başta olmak üzere tüm toplumu kuşatmaya ve yozlaştırmaya yönelen uyuşturucu yayılımının en büyük nedeni; üretim-tedarik-satış ağlarına karşı etkili ve kararlı bir mücadelenin yürütülmemesidir.

Bu çalışmaların yapılmamasının hem neden, hem de sonuçlarından biri kamuoyuna yansıdığı üzere kolluk kuvvetleri içerisinde konumlanmış bazı şahısların bizatihi uyuşturucu sektörünün içerisinde bulunuyor olmasıdır. Nitekim son dönemlerde Türkiye’de medyaya yansıyan birçok olay bu tespiti doğrulamaktadır.

Örneğin Şanlıurfa’nın Viranşehir Belediyesi’nde de mahalle aralarında zabıta araçlarından uyuşturucu madde satıldığı iddiaları tarafımıza iletilmiştir. Yine geçtiğimiz günlerde Diyarbakır Lice’de kirpi tipi askeri araç sürücüsü olan bir uzman çavuşun, Lice’den Şanlıurfa’nın bir ilçesi olan Hilvan’a 42 kilo uyuşturucu madde taşıdığı tespit edilmiştir.

Diyarbakır’da, kayyım atanan Yenişehir Belediyesi’nde zabıta olarak işe alınan E. Ayhan adlı kişi, mesai saatleri içinde, üzerinde üniformasıyla sokakta uyuşturucu satarken yakalanmıştır. Üzerinde 13 fişek eroin, 4 adet hap ve 5 bin 865 TL para bulunan zabıta, uyuşturucu madde satmaktan tutuklanmıştır.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 2014 yılında kurulan HEVRA Danışmanlık ve Destek Merkezi hem saha çalışmaları hem de danışmanlık hizmetiyle öne çıkarken, 2016 yılının sonbaharına kadar yapılan çalışmalarla kentin iki ilçesinde uyuşturucu kullanım oranında ciddi bir azalma yaşanmıştır. 2015 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı bir araştırmada; 75 bin kişi uyuşturucunun, 15 bin kişi metam fetamin kullandığı ortaya çıktı.

Görüldüğü üzere, Türkiye’de oldukça yaygın hale gelen her türlü uyuşturucu madde satışı ve kullanımının özellikle engellenmediğine dair izlenimler artmaktadır. Özellikle iktidarın politikalarına muhalif olan toplumsal kesimlerin yoğunluklu yaşadığı mahalle, ilçe ve kentlerde uyuşturucu dağıtımı ile ilgili neredeyse hiçbir denetimin yapılmadığı kamuoyunca konuşulan ve tarafımıza da iletilen bir gerçektir.

Okul önlerinde, kafelerde, mahalle ve sokak aralarında uyuşturucunun rahatça dolaşması ve satışı, ilgili muhitlerde sorunu derinleştirmektedir. Bu muhitlerde yoğun şekilde denetim mekanizmaları ile araçları devrede iken, uyuşturucu dağıtımının ifade edildiği kadar kolayca gerçekleşmesi kamuoyundaki kuşkuları arttırmaktadır. Diyarbakır, Bingöl, Batman, Şırnak, Hakkâri gibi kentlerde bir mahalleden diğer mahalleye giderken ve çıkarken dahi kontrol noktalarında arama ve GBT yapılmasına rağmen, uyuşturucu maddelerin gözle görülür şekilde dolaşımının ve satışının gerçekleşmesi kabul edilemez bir ihmalkârlığın veya kasıtlı politikaların sonucudur.

Öte yandan açıktır ki, kasıtlı veya kasıtsız şekilde eksik denetim mekanizmalarının ortaya çıkardığı zeminde uyuşturucu kullanımı ve dağıtımı tüm ülke geneline yayılmış, bu toprakların hem şu anki kuşaklarını hem de geleceğini tehdit eder hale gelmiştir.
Gerek iktidarın ekonomik, siyasal ve toplumsal politikalardaki başarısızlığın etkileri gerekse uyuşturucu ile mücadelenin aksatılması, uyuşturucu kullanımına geniş bir zemin sağlamaktadır. Bazı bölgelerde yoğunlaşan ve kolluk kuvvetlerinin bazılarının da dâhil olduğu uyuşturucu dağıtımı ve satışı ciddi bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Söz konusu sorunun ortadan kaldırılması, uyuşturucu kullanımının yayılmasına sebep olan olgu ve faillerin tespiti, tedavi merkezlerinin yaygınlaştırılması ile uyuşturucuya sıfır tolerans sağlanması için yol haritasının belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını talep ediyorum.

7 Aralık 2021