New Yorklu 40.000 dokuma işçisi kadının, daha iyi çalışma koşulları ve daha iyi bir yaşam için canları pahasına direnişlerinin 160. yılında, kadınların mücadelesi dünyanın her yerinde yükseliyor.
Yarattıkları devrim ile bizlere ilham kaynağı olan Rojavalı kadınların sesi ve sözü, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca kadının isyanı ile birleşiyor. Büyük direnişler ve mücadelelerle elde ettiğimiz tarihsel kazanımlarımızı hem TEK hem ADAM rejimi ile bugün hiçleştirerek gasp etmek istiyorlar. Bu topyekûn saldırıların biz’lere dayatılması faşizmin en büyük korkusunun örgütlü kadın gücü olduğunun da göstergesi.
Çünkü biz kadınlar, OHAL’de de herhalde de sokaklara, meydanlara aktık, tecavüz yasalarına geçit vermedik, abluka altındaki yaşam alanlarımızı terk etmedik, kadın katliamlarına ve savaş politikalarına, kadına yönelik şiddete, cinsiyetçi uygulamalara, cinsel istismara ve doğanın talanına karşı mücadele ettik, ediyoruz, edeceğiz. Dün, Cizre, Nusaybin, Sur’da bugün Xerabê Bava’da direnen kadınlar, faşizm karşısında kadın direnişiyle özgürlüğün kazanacağı sloganının hakikati oldular.
Erkek egemen zihniyetin temellerini sarsan, yaşamın tüm alanlarında kadının sözünü, emeğini etkin kılan, kadının kendi yaşamı ve tüm bir toplumsal yaşam üzerinde söz ve karar sahibi bir özne olmasını amaçlayan eşbaşkanlık ve eşit temsil sistemini geliştirdik. Bugün Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ve rehin alınan belediye eşbaşkanlarımız şahsında, bu eş başkanlık sistemi hedef alınırken yine irademize sahip çıkarak sokaklara taştık kabul etmedik, boyun eğmedik, eğmiyoruz.
Çünkü biz kadınlar biliyoruz ki kadın özgürlüğü ve kadın mücadelesi faşizmin durdurulmasının yegâne yoludur. Hangi suretle gelirse gelsin apoletli veya kravatlı fașizme HAYIR demeye devam ediyoruz.
Tarihin her döneminde kadınların ırkçı cinsiyetçi politikalara karşı direnişi ve mücadeleleri öncü olmuştur. Rojava’dan yükselen kadınların mücadelesi, Polonya’da kürtaj yasağına karşı gerçekleşen kadın grevi, Arjantin, Meksika ve İtalya’daki bir kişi daha eksilmeyeceğiz diyen kadınların direnişi, Amerika ve İngiltere’de Trump’a karşı kadın isyanı, sınırlarını aşarak birbirine güç veriyor. Bizler de oluşturulan faşizm iklimini sınır ötesi buluşmamızla aşıyor, 8 Mart 2017 dünya grevini selamlıyor ve bugün parlamento çalışmalarımızı alanlarda kadın yoldaşlarımızla olabilmek için durduruyoruz.
Rosa Luxemburglardan, Clara Zetkinlerden, Kader Ortakaya ve Behice Boranlardan, Sêvê Demirlerden ve Sakine Cansızlara, Rojava’da devrimleşen kadınlardan, Şengal’de direnen kadınlara, devraldığımız devrimci mirasın coșkusuyla bu 8 Mart’ta da bir kez daha alanlardayız!
2017 yılının 8 Mart’ı yeni bir kadın devriminin doğușunu müjdeliyor. Eşit ve özgür bir yaşam için her dilde her yerde HAYIR diyerek, yeni yaşamın kadın öncülüğünde örüleceğine olan inancımız ve kararlığımızla tüm kadınların 8 Mart’ını kutluyoruz.
Halkların Demokratik Partisi
Kadın Meclisi
8 Mart 2017