Afrinde savaşa hayır

3. Olağan Büyük Kongremiz öncesi siyasi tartışmaların yürütüldüğü 2. Olağan Büyük Konferansta Eş Genel Başkanımız Serpil Kemalbay, HDP bileşeni parti ve kurum sözcüleri ile HDK ve DTK temsilcileri Afrin işgal girişimine ilişkin bir basın açıklaması yaptı. SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın okuduğu açıklama şöyle:

Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde halkların birlikte yaşayıp birlikte yönettiği, kadın özgürlükçü, demokratik bir düzenin kurulduğu bölgelerden Afrin’e işgal girişimi iki haftayı geride bıraktı. Bu süre zarfında tarafsız gözlemcilerin raporlarına göre yüzlerce sivil hayatını kaybetti, yüzlerce insan yaralandı. Doğa ve tarihi alanlar tahrip edildi.

Türkiye’yi tehdit ettiği iddia edilen Afrin, Suriye sınırı içinde Rojava’nın bir parçasıdır ve bir tehdit oluşturduğu iddiası doğru değildir. Kürt halkına yönelik; mutabakat görüşmelerinin bitmesiyle beraber yeniden imha, yok sayma politikası devreye girmiştir. Afrin işgal girişimi bunun bir parçasıdır.

Katliamcı, tecavüzcü, gerici IŞİD’e karşı Araplarla, Ermenilerle, Ezidilerle beraber onurlu ve cesur bir mücadele yürüten Kürt halkının Suriye sınırları içinde statü kazanması engellenmek isteniyor.

İçe dönük olan hedef ise; Afrin savaşı üzerinden yaratılan şovenizm dalgasıyla barış, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen tüm toplum kesimlerinin sesini boğmak, muhalefeti tümüyle susturmak ve sermayenin yeni rejimini, faşizmi toplumun tümüne zorla dayatmaktır. Havuz medyanın katkısıyla adeta bir savaş oyunu reklamı yaparak buna katkı sağlanmaya çalışılıyor. 

Bunun bedelini Türkiye’nin tamamı ödüyor. Reyhanlı, Kilis başta olmak üzere sınırda yaşayan halklar kendilerini asla güvende hissetmiyor. Nerden atıldığı belli olmayan roketlerle Kilisli ve Reyhanlılı insanlarımızı kaybettik. Savaşın ekonomik yansımaları, yarattığı yoksulluk da başka bir boyuttur. Kısacası savaşın ağır faturasını yoksul halkların çocukları olarak bizler ödüyoruz.

“Yerli ve milli” savaş ittifakı, bölgede ve Türkiye’de bir kez daha hüsranla karşılaşıyor. Çünkü Afrin tıpkı Kobane gibi direniyor. Türkiye’de savaşın yarattığı büyük yıkımların farkında olanlar; Türk, Kürt, Arap, Ezidi, Ermeni, Acem vs. ayırımı yapmadan insanın en doğal hakkı olan yaşam hakkını savunanlar; tek adam rejimini kabul etmeyenler baskılara rağmen “Afrin’i işgal girişimine son verilsin, barış ve özgürlük tesis edilsin” diyor. Avrupa ve Ortadoğu’nun dört bir yanından kitleler alanlara akarak aynı talepte bulunuyor.

Bizler de HDP bileşenleri olarak bir kez daha halklarımızla birlikte “Afrin’de savaşa hayır” diyoruz. Halkların boğazından kestiğiniz lokmayı savaş bütçesine akıtma hakkınız yoktur. Afrin halklarının yaşam hakkını savunduğumuz kadar, Türkiyeli yoksul halkın çocuklarının da yaşam hakkını savunuyoruz. Afrin ve Kuzey Suriye halklarıyla dayanışma içinde olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.

HDK, DBP, DTK, HDP, SYKP, ESP, DP, Yeşiller ve Sol, SODAP
4 Şubat 2018