Cumhurbaşkanlığı seçimlerine az bir süre kala seçime girecek olan adaylar seçim çalışmalarını son surat sürdürüyor. Türkiye tarihinde halkların ve değişimin adayı olarak bilinen Selahattin Demirtaş, demokrasi mücadelesine yeni bir soluk kazandıracak. Dersim'de gerçekleştirilen 14. Munzur Kültür ve Doğa Festivali'ne Demirtaş damgasını vurdu. Festivale katılmak için gelen çok sayıda sanatçı özgür geleceğin inşası için Demirtaş'ı destekleyeceklerini söyledi. Festivale katılmak için gelen Vardiya Grubu üyesi Kenan Ağbulut, Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda Selahattin Demirtaş'ın diğer adaylardan çok daha farklı olduğuna dikkat çekti.
Türkiye halklarının hepsini kapsayacak, kucaklayacak ve üçüncü yolu inşa edecek kişinin Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş olduğunu ifade eden Ağbulut, Demirtaş'ın iki aday karşısında dik bir şekilde durduğunu bunun Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) net bir duruşunun sayesinde olduğuna dikkat çekti. Halklara dayatılan seçeneksizliğin söz konusu olduğunu söyleyen Ağbulut, "Birbirine benzeyen iki aday var. Ama onların karşısında kendini düzgün ifade eden, bütün kesimi kapsayıp kucaklayabilen Demirtaş var" şeklinde konuştu.
Ağbulut, Demirtaş'ın özel bir yerde durduğunu belirterek, sanatçılar olarak oylarını Selahattin Demirtaş'a vereceklerini ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda bazı sol yapıların boykotu düşünmelerinin anlamsız olduğuna dikkat çekti. Gezi olayından sonra sanatçılardaki toplumsal duyarlılığının çok daha fazla geliştiğini söyleyen Ağbulut, Türkiye'de yaşanan gelişmelere daha toplumsal, daha geniş ve daha gerçekçi baktıklarını belirtti. Sanatçıların siyasi kimliklerini çok rahat ifade etmeye başladıklarını aktaran Ağbulut, "Erdoğan'ın bir vizyon belgesi açıkladığında peşine taktığı bir çok sanatçıya bakalım, çoğu kişi Ahmet Kaya'ya çatal bıçak fırlatan kişiler. Böyle olunca Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Ahmet Kaya hassasiyeti timsah gözyaşlarının ötesine geçmiyor. Bunun da ne kadar ikiyüzlü, riyakâr olduğu açığa çıktı" dedi.
Hayatın bazen birilerini seçmek zorunda bıraktığını dile getiren Şair Ahmet Telli ise, sanatın insanın kendini tanıması olduğunu ifade etti. Hayatın bu noktasında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir kez daha sanatçının kendine oy vermesi gerektiğine dikkat çeken Telli, sanatın muhalif olduğunu söyledi. Demirtaş'ın seçilmesi sanatçının kendini seçeceği anlamına geldiğini belirten Telli, "Bu an tarihte nadir gelen anlardan biridir. Bazı anlar vardır, o anı değerlendirdiğiniz zaman hayatınızda 'oh be' iyi ki böyle yapmışım ya da acı bir pişmanlık doğar. Demirtaş'a oy vermek onu seçmek insanın kendisini seçmesi demektir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyunu Demirtaş'a vereceğini kaydeden Telli, "Küçük bir kıvılcım, küçük bir umut bazen canlanıverir, durmadan söylediğimiz halkların kardeşliği dediğimiz olgunun somutlaşabilmesi için minik bir adım atması lazım" şeklinde konuştu. Sol grupların Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda aldıkları boykot kararlarını eleştiren Telli, 1960'lı yıllarda boykot meselesinde devrimciler ve sosyalistler olarak acı deneyimlerin yaşandığını dile getirdi. Telli, boykotun çaresizlik olduğunu söyleyerek, böylesi bir dönemde hiçbir yapının boykot kararı almasının doğru olmadığını dile getirdi.
02.08.2014
Türkiye halklarının hepsini kapsayacak, kucaklayacak ve üçüncü yolu inşa edecek kişinin Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş olduğunu ifade eden Ağbulut, Demirtaş'ın iki aday karşısında dik bir şekilde durduğunu bunun Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) net bir duruşunun sayesinde olduğuna dikkat çekti. Halklara dayatılan seçeneksizliğin söz konusu olduğunu söyleyen Ağbulut, "Birbirine benzeyen iki aday var. Ama onların karşısında kendini düzgün ifade eden, bütün kesimi kapsayıp kucaklayabilen Demirtaş var" şeklinde konuştu.
Ağbulut, Demirtaş'ın özel bir yerde durduğunu belirterek, sanatçılar olarak oylarını Selahattin Demirtaş'a vereceklerini ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda bazı sol yapıların boykotu düşünmelerinin anlamsız olduğuna dikkat çekti. Gezi olayından sonra sanatçılardaki toplumsal duyarlılığının çok daha fazla geliştiğini söyleyen Ağbulut, Türkiye'de yaşanan gelişmelere daha toplumsal, daha geniş ve daha gerçekçi baktıklarını belirtti. Sanatçıların siyasi kimliklerini çok rahat ifade etmeye başladıklarını aktaran Ağbulut, "Erdoğan'ın bir vizyon belgesi açıkladığında peşine taktığı bir çok sanatçıya bakalım, çoğu kişi Ahmet Kaya'ya çatal bıçak fırlatan kişiler. Böyle olunca Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Ahmet Kaya hassasiyeti timsah gözyaşlarının ötesine geçmiyor. Bunun da ne kadar ikiyüzlü, riyakâr olduğu açığa çıktı" dedi.
Hayatın bazen birilerini seçmek zorunda bıraktığını dile getiren Şair Ahmet Telli ise, sanatın insanın kendini tanıması olduğunu ifade etti. Hayatın bu noktasında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir kez daha sanatçının kendine oy vermesi gerektiğine dikkat çeken Telli, sanatın muhalif olduğunu söyledi. Demirtaş'ın seçilmesi sanatçının kendini seçeceği anlamına geldiğini belirten Telli, "Bu an tarihte nadir gelen anlardan biridir. Bazı anlar vardır, o anı değerlendirdiğiniz zaman hayatınızda 'oh be' iyi ki böyle yapmışım ya da acı bir pişmanlık doğar. Demirtaş'a oy vermek onu seçmek insanın kendisini seçmesi demektir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyunu Demirtaş'a vereceğini kaydeden Telli, "Küçük bir kıvılcım, küçük bir umut bazen canlanıverir, durmadan söylediğimiz halkların kardeşliği dediğimiz olgunun somutlaşabilmesi için minik bir adım atması lazım" şeklinde konuştu. Sol grupların Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda aldıkları boykot kararlarını eleştiren Telli, 1960'lı yıllarda boykot meselesinde devrimciler ve sosyalistler olarak acı deneyimlerin yaşandığını dile getirdi. Telli, boykotun çaresizlik olduğunu söyleyerek, böylesi bir dönemde hiçbir yapının boykot kararı almasının doğru olmadığını dile getirdi.
02.08.2014