Ahmet Türk: Başımız her zaman dik duracaktır

Diyarbakır Newroz kutlamalarında konuşan Ahmet Türk, 16 Nisan'da yapılacak referandum oylamasına değindi. Herkesin Kürtlerin vereceği oyu merak ettiğini hatırlatan Türk, "Zindan siyasetine, Sur, Şırnak vahşetine, kayyumlara 'evet' mi diyeceğiz' diye sordu. Türk şöyle konuştu:

Silav û rêz, silav û hurmet, gelê Amedê gelê Kurdistanê, hûn hemû bi xêr hatine. Newroza Amedê Newroza Azadiyê ye. Li ber gelê Amedê bejna xwe ditewînim. Hûn bi xêr hatine. Çi qas zilm û zor were serê vî gelî, dîsa jî ti carî ew serê xwe natewîne. Em îro dibînin, kes serê xwe natewîne. Gelê Amedê dengê xwe digehîne dinyayê,

Bugün dünyanın gözü Amed Newroz’unda. ‘Kürtler ne istiyor, Kürtlerin talebi nedir’, biz bugün bunları konuşacağız, sesimizi talebimizi bütün dünyaya ileteceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın, kazanacağız! Bütün baskılara, zulüm politikalarına rağmen inancımız ve irademizle varmak istediğimiz noktaya mutlaka varacağız.

Yıllardan beri siyasetin içinde bir kardeşiniz olarak birçok zulüm ve baskıyla karşı karşıya kaldık. 12 Eylül’ü yaşadık, 90’larda faili meçhullerin şahidi olduk. Kürt halkı susturulmak istendi ama özgürlük mücadelemiz kartopu gibi büyüyerek daha büyük bir inançla bugüne geldi. Bugün de zulüm politikalarına devam ediliyor. Kürt halkının sindirilmesi için her türlü oyunun oynandığı bir süreçteyiz. Kütlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak için Kürt halkı bugün Kürdistan’da bir saldırıyla karşı karşıya.

Baskılar hiçbir dönemde para etmedi

Bugün Minbiç’te, Rojava’da Kürtlerin geleceğini karartmak için yoğun bir baskı içindeler. Ama yanılıyorlar. Baskılar hiçbir dönemde para etmedi. Bugün de etmeyecek. Ancak diyalogla, ortak akılla sorunları çözebiliriz.

Dünya örnekleri var. Yarım yüzyıl boyunca Kolombiya’da savaş yaşandı ama sonunda sorun barışla sonuçlandı. Güney Afrika’da siyahlar üzerindeki baskı yine diyalogla sona erdi.

Geçmişte de denediğiniz susturma, sindirme politikalarından vazgeçin. Gelin, Sayın Öcalan’ın 2013 Newroz’unda ortaya koyduğu düşünceler çerçevesinde yeniden barış ortamını sağlayalım. Başka bir yol yok. Başka yol halklarımızı karşı karşıya getirecektir. Türkiye halkları da bu ırkçı anlayışın toplumu nereye götürdüğünü çok iyi görüyor.

Tarih önünde mahkum olacaklar

Her şeyden önce bu dönemde bize düşen görev ve sorumluluk nedir? Eğer gün geçtikçe birliğimizi geliştirmezsek ortak akılla sorunlarımızı gündeme getirmesek tarih önünde sorumlu oluruz. Eğer bugün Şengal’de Kürt halkının değeri olan, Şengal halkının geleceğini karartmak isterseniz bunun faturası çok ağır olur. Şengal’de birilerinin Kürtleri karşı karşıya getirmek istedikleri oyunu çok iyi görelim. Bu oyunu oynayanlar tarih önünde mahkum olacaklar.

Zindan siyaseti yürütenlere 'evet' mi diyeceğiz

Bu görkemli Newroz’dan sonra 16 Nisan’da referandum var. Herkes “Kürtler bu referandumda ne diyecek” diye soruyor. Elbette ki bu referandum sadece Kürt halkı için, sadece Kürtlerin geleceği için değil bütün halklarımız için, Türk halkının geleceği için de önemli.

Ama bu referandumun Kürtler için ayrı bir anlamı var. Bugün eş genel başkanlarımız zindanda. Bu zindan siyasetini yürütenlere evet mi diyeceğiz. 84 belediyemiz kayyuma devredildi. Buna evet mi diyeceğiz. Sur, Şırnak, Nusaybin vahşetine evet mi diyeceğiz.

Başımız her zaman dik olacaktır

Kürdistan şehirlerini viran edenler bunun hesabını mutlaka tarih önünde verecektir. Ama bize düşen onurlu bir duruştur. Ben hiçbir Kürt’ün onurunu ayaklar altına alacağına inanmıyorum. Kürt halkı onurlu bir duruş sergileyecektir.

2017 Kürtlerin geleceği için önemli bir yıl. Bu ülkede asimilasyoncu politikalarla Kürtlerin kazanımların ortadan kaldırmak için çaba gösterenlerin mahkum olacağı bir yıl olacak. Ama bunu sağlamak için dimdik durmak lazım. Geleceğimizden ödün vermeden mücadeleyi sürdürmemiz lazım.

Halkımız, özgürlüğü için her zaman büyük bedeller ödedi. Bedeli ne olursa olsun başımız her zaman dik olacaktır.

Riya me vekirî be, riya we vekirî be, serkeftin ji bo têkoşîna azadiyê, serkeftin ji bo we. Silav û rêz.

21 Mart 2017