
Diyarbakır’da yapılan “Yerel Yönetimler Çalıştay”ında konuşan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kürtlerin mücadeleden vazgeçmeyeceğinin altını çizdi. Konuşmasında Vedat Aydın, Mehmet Sincar vurgusu da yapan Ahmet Türk şöyle konuştu:
AKP’nin Kürtleri sindirmeye çalıştığını bütün dünya biliyor
40 yıllık bir mücadelenin sonucunda geldiğimiz nokta ortada. Türkiye’de demokrasiyi rafa kaldıran bir anlayışla karşı karşıyayız. Kürtleri sindirmeye yönelik bir politikanın yürütüldüğünü bütün dünya biliyor. Bize düşen de bu demokrasi mücadelesini güçlü hale getirmek bunu büyütmek ve yükseltmektir.
Halkın bu siyasetten beklentileri var
Bu nedenle bütün yanlışlarımıza, eksiklerimize rağmen halk bugün daha doğru kararlar vererek, doğru çalışmalar ortaya koyarak bu süreci güçlü bir hale getirmemizi bizden beklemektedir.
Eksiklerimizden dersler çıkarmalıyız
Elbette ki geçmişle ilgili yaptıklarımızdan çok, gelecekle ilgili yapacaklarımız üzerinden tartışmamız lazım. Eksiklerimiz nelerdir, eleştiriler nelerdir. Bunlardan dersler çıkararak bir daha yanlış yapmamak üzerinden yola çıkmak lazım.
Bugün yanlış yapmaya asla hakkımız yok
Büyük bedeller ödendi. Bugün birçok arkadaşımız cezaevinde ve bu koşullar altında yerel seçimlere hazırlanıyoruz. Belki geçmiş dönemlerde bu işi götürecek güçlü kadrolarımız vardı. Ama bugün bu işi götürebilecek, çalışabilecek, yaratabilecek kadrolarımızın çoğu içeride. Bu nedenle yanlış yapmaya asla ve asla hakkımız yok. En doğrusunu yapma sorumluluğu ile karşı karşıyayız. Çalışanlarımız ve kadrolarımızla halka gitmek zorundayız. Halka rağmen tespitlerde bulunmanın kırılmalara yol açabileceği hassas bir dönemden geçiyoruz. Bunu bilerek yerel yönetimlerdeki çalışmaları yürütmemiz lazım. Çok yönlü araştırma, çalışma yaparak kendimizi hazırlamamız gerekiyor.
Halkımız asla saldırılara prim vermedi vermeyecek
Devletin bu baskıcı, Kürtleri yok etmeye, sindirmeye yönelik politikalarına rağmen halkımız asla ve asla devletin bu politikalarına taviz vermemiştir. Belki suskun kalmış ama sandık başına gittiği zaman demokrasi mücadelesine ve verilen bedellere sahip çıkmıştır. Yarın da böyle olacağına inanıyoruz. Ama onun duygusunu, düşüncesini ciddiye alacak bir çalışma yürütmeliyiz. Hepimize sorumluluk düşüyor.
Bu mücadele 40 yıllık ama 2014’te başlamış gibi bir algı yaratılıyor
Bu mücadele 40 yıllık bir mücadele, HEP, DEP’in, HADEP’in yarattığı değerler var. Birçok bedeller ödendi. Vedat Aydınlar, Mehmet Sincarlar, Abdulsamet Sakıklar var. Ama sanki bu mücadele 2014’te başlamış gibi bir algı yaratılıyor. Bir hafızanın yok edilmesi tehlikesiyle karşı karşıyayız. Arkadaşlar burada birçok insanımızın, canını veren, zindanlarda olan insanların emeği mücadelesi var. O mücadelemizi bir bütün olarak halkımızın özgürlük ve demokrasi mücadelesi olarak görmek lazım. Böyle bir anlayışla birbirimize sarılmamız lazım.
Büyükşehirlerden başlayarak ceberrut anlayıştan kurtulabiliriz
Evet önümüzde seçim var. Çalışmalarımızın ciddi olması lazım. Biz eğer İstanbul’da Mersin’de Ankara ve Adana’da bu iktidarın yerellerdeki başarısını ortadan kaldıracak bir formül oluşturamazsak bu ceberut iktidardan kurtulamayız. Bunun için çok yoğun çalışmalıyız.
Kürt ittifakı gelecekle ilgili bir projedir
Elbette Kürdistan’daki bütün Kürt siyasi partileri ile bir dayanışmayı gerçekleştirmek gelecekle ilgili önemli bir projedir. Dürüst ve açık konuşuyorum. Bu mesajı vermek için bu partilerle görüşme yapmak, onları kazanmaya yönelik çalışma yapmak lazım. Batıda da bu iktidarı sonlandırmak için çalışmalar yapmak lazım.
Demirel ve Özal önce büyükşehirleri kaybetti
1973 yılından beri parlamentoda yer aldım. Şunu gördük. Süleyman Demirel İstanbul, Ankara, İzmir’i kaybettiği gün iktidarı kaybetmiştir. Özal öyle. Biz Mersin, Adana, Ankara, İstanbul’da bunu gerçekleştirecek güce sahibiz. Bunu yapacak çalışmalar yapmamız lazım. Bu işi kavrayarak buna göre hazırlıklar yapmamız lazım.
20 Ekim 2018