AİHM Kararı Türkiye’deki hukuksuzluğu yok sayıyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) KHK mağdurlarının başvuruları hakkında verdiği ve önce iç hukuk yollarının tüketilmesine işaret ettiği karar bugünkü Türkiye hukuk sistemi açısından son derece sorunludur.

AKP, OHAL KHK’lerinden olumsuz etkilenen kişilerin başvurularını inceleyecek bir komisyon kurulmasını 23 Ocak 2017’de kararlaştırmıştır. Aylarca bekletildikten sonra, 16 Mayıs 2017’de komisyon üyeleri atanmış, ancak henüz hiçbir işlem yapılmamıştır.

Önerildiği ilk günden beri Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyesi vekillerimiz başta olmak üzere, HDP olarak bu komisyonun yüz binlerce başvuruyu değerlendirecek kapasitede olmadığını, tarafsızlığı konusunda ciddi şüphelerimiz olduğunu ve yurttaşların AİHM’e başvuruları önünde bir engel haline gelerek adil sürede adalete erişim hakkını engelleyeceğini savunmaktayız.

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, “Türkiye etkin bir mekanizmayı derhal harekete geçirmezse AİHM bu davalara bakmak zorunda kalır” açıklamasında bulunmuştu. Ancak açıklamadan bu yana OHAL mağdurları hakkında iç hukukta, tahliye edilen AKP’lilerin damatları hariç hiç kimse için bir işlem yapılmamıştır. Tüm bu olgular etkili iç hukuk yolunun bulunmadığını kanıtlamaktadır.

AİHM kararı bu gerçekliği dikkate almamaktadır. AİHM’in, KHK mağdurları için OHAL Komisyonu’nu işaret ederek, bu komisyonun etkili bir iç hukuk mekanizması olmadığına ilişkin eleştirileri dikkate almaması, hukuk tanımaz AKP iktidarını hak ihlalleri konusunda cesaretlendirecektir.

7 kişilik bir komisyonun yüzbinlerce başvuruya dair nasıl karar vereceği tartışmalıdır. Ayrıca bu komisyonun, ihraçların hukuka aykırılığını denetim yetkisi yoktur. Başvurucuya da, savunma hakkı ve delil sunma hakkı tanınmamaktadır. Bu şartlar altında komisyonun hangi hukuk ilkelerine göre karar vereceği belirsizdir. Üstelik komisyonun göreve iade etmeme kararına karşı yargı yoluna gidildiğinde, yine ihraçların hukuka aykırılığı tartışılmayacak, sadece bu komisyonun yetki alanı ile sınırlı bir inceleme yapılacaktır.

Bu komisyon aracılığıyla yargı yetkisinin taraflı olan bir kamu ajanına devredilmesi Anayasa’ya ve adil yargılanma hakkına aykırıdır. Bu komisyonun varlığı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracak olan yurttaşların uluslararası alanda hak arama özgürlüğü de fiilen engellenmektedir.

İnsan hakları ilkelerini çiğneyen kararlara karşı, temel insan haklarını ve değerlerini korumak için her türlü hukuki mücadelemize ve çabamıza devam edeceğiz. Bu nedenlerle AİHM’i, OHAL kararnameleriyle oluşan hak ihlallerine karşı, etkili iç hukuk yollarının bulunmadığının farkında olmaya ve insan hakları ve demokratik hukuk ilkeleri için etkili koruma sağlamaya çağırıyoruz. 

Ayşe Acar Başaran
Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu MYK Üyesi
Batman Milletvekili
13 Haziran 2017