HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'a kadın katillerini TV yayınına çıkartılmasını sordu.

Akat'ın önergesinin gerekçesi şu şekilde:

"Kadına yönelik şiddetin vardığı son nokta olan kadın katliamlarıyla mücadelede medyaya düşen rolün önemi açıktır. Ancak son aylarda farklı televizyon kanalları tarafından yapılan yayınlarda kadına yönelik şiddet meşrulaştırılmakta, kadın katilleri ise aklanmaktadır. Katıldığı bir evlilik programında daha önce iki kadını öldürdüğü anlaşılan S.Ç. kadın örgütlerinin tepkisine rağmen birkaç ay sonra başka bir programda tekrar canlı yayına çıkarak, program sunucusu tarafından “güleryüzlü bir katil” olarak nitelenmiş ve faili olduğu kadın cinayetleri normalleştirilmiştir. Bir kadını 43 yerinden yaralan Y.K. İse tutuklanıp serbest bırakıldıktan hemen sonra bir programda canlı yayına katılmış, seyircilere “gözü yaşlı aşık bir baba olarak” tanıtılmıştır. Kadın katillerinin konuk olarak katıldığı programlarda uyguladıkları şiddetin meşru gerekçelere dayandığı iddia edilmekte, kadınların şiddet görmeyi hak edecek davranışlar sergilediği yönünde söylemler kullanılmaktadır. Kadına yönelik şiddet olaylarının faillerinin yaygın medya organları tarafından aklanarak kamuoyu karşısına çıkarılması, kadına yönelik şiddeti özendirmekte, katilleri toplum nezdinde aklamaktadır. Kadın katliamlarının giderek arttığı bir toplumda, faillerin cezasız bırakılması da erkekleri cesaretlendirmekte ve kadına yönelik şiddeti normalleştirmektedir. Kadınların yaşadığı ayrımcılığı görünmez kılan ve kadın kırımının artmasına davetiye çıkaran bu gibi yayınlara hala son verilmemiş olması siyasi iktidarın konuya yaklaşımını ortaya koymaktadır."

Akat, önergesinde şu sorulara yer verdi

"Bahsi geçen programların yayınlandığı Flash TV, Kanal Türk ve Show TV ile ilgili olarak tarafınıza ulaşmış şikayetler bulunmakta mıdır?
Şikayetler ve kadın örgütlerinin tepkisi doğrultusunda söz konusu programların yayından kaldırılmasına yönelik RTÜK’ün girişimi olmuş mudur?
Çeşitli siyasi parti ve kadın örgütleri tarafından RTÜK’e yapılan başvurular düşünüldüğünde, ilgili programın yayınından sorumlu olanlar hakkında belli yayın ilkelerini ihlal etmelerinden ötürü herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı meşrulaştıran programların toplumsal tepkiye rağmen herhangi bir engele takılmadan yayınlanması karşısında, kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyi temel alan yayın politikalarının teşviki amacıyla RTÜK tarafından hangi önlemler alınması planlanmaktadır?"

04.09.2014