Kadın Koordinasyonumuzun açıklaması:
Saray darbesi ile geliştirilen ve Kürt halkına karşı topyekûn bir savaş konseptine dönüşen politikalar telafisi mümkün olmayan bir yola girmiştir. Dünyada bir örneği daha bulunmayan, hukuki temelden yoksun, aylarca süren sokağa çıkma yasağı adı altındaki kent ablukaları her gün yeni bir katliamı beraberinde getirmektedir. Anne karnındaki henüz doğmamış çocukların, yeni doğmuş 3 aylık bebeklerin, hayatının baharındaki gençlerin ve 80 yaşındaki insanların katledilmesinin rutin hale geldiği Kürt illerindeki savaş, 21. yüzyılın en büyük insanlık ve savaş suçu olarak tüm dünyanın göz ününde yaşanmakta ve tarihte yerini almaktadır.
AKP hükümetinin Kürtlere karşı seçtiği savaş yöntemi, dünya kamuoyu vicdanında lanetlenen insanlık ve kadın düşmanı IŞİD terörünün barbar ve kirli katliam yönteminin aynısıdır. IŞİD terörünün yanında, tüm faşist yönetimlerin referans aldığı "Önce Kadınları Vurun" politikasıyla da birleşen bu kirli savaş, Kürt özgürlük mücadelesinin ve özellikle de kadın özgürlük mücadelesinin öncüleri olan kadınlara yönelik katliamlarla sürmektedir.
9 Ocak 2013 tarihinde 3 Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in uluslararası bir siyasi suikast sonucu Paris’te katledilmesinin yıl dönümünde, aynı karanlık zihniyet, bu sefer Silopi’de 3 Kürt kadın siyasetçiyi, 3 devrimci kadını doğrudan hedef seçerek infaz etmiştir. KJA Yönetim Kurulu ve DBP PM Üyesi Sêvê Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayir ve KJA Üyesi Fatma Uyar arkadaşlarımız şahsında geliştirilen bu siyasi cinayetlerle, direnen tüm politik devrimci kadınlara mesaj verilmek istenmiştir.
Biz kadınlar, direnişimiz karşısında aldığınız yenilginin ve çöküşün ilanı olan bu mesajı aldık. Bu siyasi cinayetlerin; aylardır devlet terörü estirilen kentlerde, kullanılan ağır silahlara rağmen, kırılamayan kadın direnişi karşısında duyulan çaresizliğin ürünü olduğunu biliyoruz. Dominik Cumhuriyetinde, üç Mirabal kardeşi, Üç Kelebeği katleden Trujillo rejimi başta olmak üzere, tarihin çöp sepeti kadınları katlederek iktidarını devam ettireceğini düşünen diktatörlerle doludur.
Üç kadın siyasetçimizi, Sêvê, Pakize ve Fatma yoldaşlarımızı katleden zihniyetin verdiği mesaja biz kadınların cevabı şudur: “Bütün Çiçekleri Koparabilirsiniz Ama Baharın Gelişini Engelleyemezsiniz!” Saray darbesine karşı, biz kadınlar isyanın ruhu ve direnişin öncüsü olmaya devam edeceğiz. Bugün katlettiğiniz üç yoldaşımız, toprağa düşen üç özgürlük çiçeği, sizin yenilginizin ilanı, bizim zaferimizin sembolü olacaklar.
Çağrımız direnen, özgürlük mücadelesini yükselten tüm kadınlaradır. Zulme soyunan devlete karşı direnişi giyinme zamanıdır. Şimdi, aramızdan kopartılan, zaferlerimizi adayacağımız üç kadın yoldaşımızı, Sêvê, Pakize ve Fatma’yı, en güçlü şekilde sahiplenme; zılgıtlarımızla, Jin Jiyan Azadî/Kadın Yaşam Özgürlük sloganlarımızla uğurlama vaktidir.
No Pasaran!
Êdî Bes e!
Halkların Demokratik Partisi
Kadın Koordinasyonu
7 Ocak 2016