AKP kendi yaptığı provokasyon tuzağına düşmüştür

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Külliyen yalan" ve Başbakan Davutoğlu'nun "Yalan söylüyor" sözlerine Diyarbakır'dan yanıt veren Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, AKP'nin kendi yaptığı provokasyon tuzağına düştüğünü söyledi. Demirtaş, Davutoğlu'nun Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik saldırı ve Nihat Kazanhan'ın katledilmesi olaylarına ilişkin açıklamalarını hatırlatarak, "Sen yalancılığı ispatlanmış bir Başbakansın. Olan bitenden haberin yok, çünkü sen gerçek Başbakan değilsin" dedi.

Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi'ni (DTK) ziyaret eden Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. DTK'ye, seçim çalışmalarına sunacakları katkıya ilişkin teşekkür ziyaretinde bulunduklarını söyleyen Demirtaş, "Kendi hazırlıklarını bizimle paylaştılar. DTK bize destek veren bir çalışma yürütüyor. Ben huzurlarınızda bir kez daha DTK yönetimine, divanına, bütün çalışanlarına, emekçilerine teşekkür etmek istiyorum. İnşallah hep birlikte Türkiye'de bütün ezilenlerin, bütün halkların yararına olacak bir seçim sonucunu ortaya çıkarmış olacağız" dedi.

"Cumhurbaşkanlığı yapıyor fakat ahlaktan eser yok"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine yönelik "Ya siz kim oluyorsunuz" sözlerini değerlendiren Demirtaş, "Onların seviyesine inecek halimiz yok. Ülkede Başbakan olmuşlar, Cumhurbaşkanlığı yapıyorlar fakat ahlaktan eser yok. Kullandıkları dil, üslup çok seviyesizce. Hitap tarzları çok ucuz. Pespaye bir dil kullanıyorlar. 13 yıldır bunlar ülkeyi yönetiyor maalesef. Umarım ülkeyi bunlardan kurtarırız diyeyim" ifadelerini kullandı.

"Gerçek Başbakan değilsin"

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Ağrı'daki provokasyona yönelik sarf ettiği "Demirtaş yalan söylüyor" ifadelerine de değinen Demirtaş, 9 Ekim'de Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik saldırıyla alakaları olmayan 4 kişinin infaz edilmesi olayını hatırlatarak, "Sayın Başbakan'a hatırlatmak istiyorum. Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı yapıldığı saatlerde 4 kişiyi orada infaz ettiniz. Ve sen Başbakan olarak orada çıkıp dedin ki, 'Alçaklar iki saat içinde hak ettiği cezayı buldular.' Bak sonra ortaya çıktı ki, o dört kişinin saldırı ile hiçbir alakası yok. Bunu balistik raporları da diğer kayıtlar da ispatladı" ifadelerini kullandı.

Yine Şırnak'ın Cizre ilçesinde 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın polis kurşunu ile katledilmesi olayını hatırlatan Demirtaş, "Sen çıkıp orada, 'Asla orada polis müdahalesi yoktur. Asla polis orada, o saatte bulunmamıştır' dedin. Ama o olayla ilgili bir polis, Nihat Kazanhan'ı öldürmekle tutuklu" dedi. Bu olaylarla ilgili "yalan" ifadeler kullanan Başbakan'ın şimdi Ağrı provokasyonunda da HDP'yi suçladığına dikkat çeken Demirtaş, Başbakan'a şu sözlerle seslendi: "Sen yalancılığı ispatlanmış bir Başbakansın. İspatlı yani. O yüzden konuşmadan önce bir dur, düşün. Bin defa düşün, bir defa söyle. Başbakansın ama ülkede olup bitenden haberin yok. Senin de olup bitenden haberinin olmaması normaldir, çünkü gerçek Başbakan değilsin. Üzülüyorum, kendisine üzülüyorum. Kendini Başbakan sanıyor. Hakikatten Ağrı'da olup bitenden haberi yok."

"Kendi kazdıkları kuyuya düşmüşlerdir"

Operasyonun gerçekleştirildiği alana en yakın köyden AKP'ye oy çıktığına işaret eden Demirtaş, köy muhtarının da kendilerine yönelik herhangi bir baskının yapılmadığını söylediğinin altını çizerek, "Muhtar diyor ki, 'Biz AKP'ye oy veriyoruz. Kimse bize baskı yapmıyor.' Köy muhtarı seni yalanlıyor. Genelkurmay Başkanı seni yalanlıyor. Senin il başkanın seni yalanlıyor. 'Asker gelmeseydi çatışma olmazdı' diyorlar. Dolayısıyla PKK'liler yerleşim bölgesine inmiş de o yüzden çatışma çıkmış yalanına sığınmasınlar. Bu bir AKP provokasyonuydu ve boşa çıktı. Halk iyi anlıyor. Halk şu anda kimin provokasyon peşinde olduğunu iyi anlıyor. AKP kendi yaptığı provokasyon tuzağına düşmüştür. Kendi kazdıkları kuyuya düşmüşlerdir" dedi.

"Çocukça bir tepki veriyorlar"

Avrupa Parlamentosu'nun, Ermeni Soykırımı'na ilişkin aldığı kararı değerlendiren Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya tepki göstererek, "Hükümetin geçmişte yaşanan bütün olaylarla ilgili konuları, hakikatleri araştırma ve yüzleşme konusu ile ele alması lazım. Papa bir şey söylüyor, çocukça tepki veriyorlar. AP bir karar alıyor. Çocukça bir tepki veriyorlar. Zannedersiniz ki kreştir. Devlet yönetmiyorlar da. Kreşte okuyan çocuklar gibi refleksler gösteriyorlar. İnsan anlamakta zorlanıyor bunları" diye belirtti. Ermeni meselesinin akılcı bir yol ile tartışılması ve bir yol haritası ele alınmasının daha mantıklı olacağını dile getiren Demirtaş, "Sorumluluk mevkiinde olanlar onlardır. Bu konuyu elinin tersiyle itemezler. Papa'yı tanımayız. AP'yi tanımayız hiçbir dünya gücünü tanımayız diyerekten bu sorunla yüzleşme gerçekleşmez" şeklinde konuştu.

 "Davutoğlu 'Bana oy verin ülkeyi başkası yönetecek' diyor"

AKP'nin yayınladığı seçim beyannamesine ilişkin konuşan Demirtaş, "Seçim beyannameniz 13 yıldır hiçbir şey yapmadığınızın itiraf beyanıdır. Eğer 13 yıldır bir şey yapmış olsaydınız neden şimdi bunları halka vaat olarak sunuyorsunuz ki. Zannedersiniz ki ilk defa seçime giriyorlar. 13 yıldır iktidar değilmiş gibi 'Efendim anayasayı değiştireceğiz, özgürlük getireceğiz, şunu getireceğiz, şunu yapacağız' deniliyor. Yeni olan tek şey var, Başkanlık" diye konuştu. Seçim beyannamesinde yer alan "başkanlık" sisteminin dışındaki her şeyin yıllardır söylendiğini belirten Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"13 yıldır aynı nakaratı tekrarlıya tekrarlıya temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp halkın önüne getiriyorlar. Yeni olan şey başkanlık. Sayın Davutoğlu diyor ki, 'Bana oy verin, ülkeyi başkası yönetecek.' Kendi kendini inkar eden bir husustur Başkanlık. Başkanlık sistemi gelecekse beyannamede yer alan diğer tüm vaatler boşa çıkıyor. Çünkü ortada Hükümet kalmıyor. Sayın Davutoğlu kendini inkar edecek bir seçim beyannamesiyle seçim çalışması yapacak, farkında değil. Başkan seçecekseniz çıksın Recep Tayyip Erdoğan açıklasın o bildirgeyi o zaman. Biz Başkan seçeceğiz, geriye kalan her şey fasa fisodur demek istiyorlar."

"Kırsaldaki oy oranımız şehirdekinden daha az"

Böyle bir Başbakanı ve Hükümeti halkın hak etmediğini dile getiren Demirtaş, partisinin seçim kampanyasına işaret ederek, "7 Haziran'da inşallah halkın hak ettiği, halkımızın layık olduğu bir sonucu HDP olarak biz ortaya çıkaracağız" ifadelerini kullandı. Seçim süreci boyunca gelişebilecek provokasyon ihtimallerine ilişkin süren tartışmalara da değinen Demirtaş, PKK'nin silah zoru ile HDP'ye oy topladığı söylemlerinin yalan olduğuna vurgu yaparak, "Bizim kırsaldaki oy oranımız şehirdekinden çok daha azdır. Dolayısıyla PKK zoruyla oy veriliyor olsaydı, kırsaldaki oy oranımızın çok daha yüksek olması lazımdı. Ama kırsal bölge oyları açısından bizim oylarımız şehirden daha düşük. Bu yalana kimse aldanmasın, böyle bir gerçek yok" diye konuştu.

"Silah zoruyla oy almaya çalışan sizlersiniz"

Silahın Hükümetin elinde olduğunu dile getiren Demirtaş, "Ordu sizin emrinizde, sizden daha çok silahı olan yok bu dünyada. Ve silah zoruyla, para gücüyle, baskıyla oy almaya çalışan sizsiniz. Bu dönemde ben herkesin dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

PKK'nin geri çekilmesine ilişkin de görüş belirten Demirtaş, şöyle dedi: "PKK daha nereye çekilecek bilmiyorum. Dağın başındalar. Ateşkes konumundalar. PKK'nin tam olarak nereye çekilmesini istiyorlar onu da tam olarak söylesinler. Onu söyleyenlerin bir yol da göstermesi lazım. Eğer sınır dışına diyorlarsa. Hangi yolu kullanacaklarını, hangi yasaya mukabil gideceklerini onları da söylesinler. Çekilebilecekleri kadar zaten yüksekte duruyorlar. İlan edilen ateşkese devlet uyarsa hiçbir çatışma olmaz."

"Millet bunların ne mal olduğunu iyice anladı"

Askerin de gerillanın da halkın evlatları olduğunu belirten Demirtaş, "Diyadinliler askerleri omuzlarında taşıyarak ölümden kurtardılar. Bunu inkar etmenin ne anlamı var. Şimdi HDP'yi oraya ordu göndermiş gibi suçluyorlar. Kusura bakmasınlar halk, bunları yemiyor. Millet bunların ne mal olduğunu iyice anladı. Her gün daha fazla teşhir olacaklar, panikleyecekler. Panikledikçe daha fazla hata yapacaklar. Allah kimseyi onların durumuna düşürmesin. Gittikçe rezil olacaklar" dedi.

"Ermeni Meselesini ellerinin tersi ile itemezler"

Papa'nın konuşmasının ardından Avrupa Parlamentosu'nun Ermeni tasarısını kabul etmesi kararını değerlendiren Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, şöyle konuştu:

"Hükümetin tarihte, geçmişte yaşanan bütün olaylar ile ilgili bir defa Hakikatleri Araştırma ve Geçmişle Yüzleşme meselesi olarak konuları ele alması lazım. Şimdi Papa bir şey söylüyor, buradan çocukça tepki veriyorlar. Avrupa Parlamentosu bir karar veriyor, çocukça bir tepki gösteriyorlar. Zannedersiniz ki kreştir, devlet yönetmiyorlar da kreşte okuyan çocuklar gibi refleksler gösteriyorlar. İnsan, anlamakta zorlanıyor bunları. Yani ciddi bir şekilde bu meseleyi nasıl ele aldığınızı, Ermeni gerçeği ile nasıl yüzleşilmesi gerektiğini topluma bir anlatın. Çünkü, bu Türkiye'de tartışılmamış bir meseledir, henüz resmi olarak açıklığa kavuşmamış bir meseledir. Bu tepkileri vermek yerine akılcı bir yol haritası ile Türkiye'de Ermeni meselesine nasıl yaklaşılacağı, nasıl yüzleşileceği tartışılsa Hükümet bunları anlatsa çok daha iyi olur. Sorumluluk mevkiinde olanlar onlardır, bu konuyu elinin tersi ile itemezler. Efendim Papa'yı tanımayız, AP'yi tanımayız, dünyada hiç bir gücü tanımayız diyerek bu sorun ile yüzleşme gerçekleşmez. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişlerinin tavrı bence çocukça tavırlardır."

16 Nisan 2021