Grup Başkanvekillerimiz Filiz Kerestecioğlu ve Meral Danış Beştaş, kamuoyuna "ittifak yasa teklifi" olarak lanse edilen ve AKP – MHP ortaklığıyla sabaha kadar görüşülerek yasalaştırılan düzenlemeye ilişkin TBMM'de basın açıklaması yaptı. Kerestecioğlu ve Beştaş, şu ifadeleri kullandı:
Meral Danış Beştaş:
İyi bir güne uyanmadık biz hiç uymadık Türkiye’nin de uyumasını istemedik. Gece boyunca canlı yayınlarla Meclis’te büyük bir hızla kaçırılmak istenen yasanın görüşmesinden çıktık. Şu an yaklaşık 20 saatini doldurmuş durumda. Meclis tarihinde de ender yaşanan bir olay. Neden çünkü AKP-MHP koalisyonu kendisine gelecek kurabilmek için, faşizmi tahkim etmek için bu yasa teklifini hızlıca getirdiler. Kötü bir güne uyandık ama bunu iyi günlere evireceğimiz günler de yakındır.
AKP iktidarı MHP ile birlikte hırsızlık serüvenine kanun hırsızlığını ekledi. AKP - MHP koalisyonu aynı zamanda yasa hırsızlığı da yapıyorlar. Seçim yasasına ilişkin değişikliklerin hukukla siyasi teamüllerle ilgisi yoktur, yolsuzluğu meşrulaştırmak için yapılan bir çalışmadır. Tüm muhalefetimize rağmen tek bir virgül bile değişmemiştir.
Komisyon aşamasına gelmeden önce iki büyük ortak kendi aralarında uzlaştılar. 25 maddelik bir teklif ortaya çıkardılar, ‘acelemiz var’ dediler Yangından mal kaçırıyorlar. Bu hafta içinde özel önerge ile Pazartesi günü canlı yayının olmadığı güne alındı. Gece boyu çalıştırılarak canlı yayından kaçırıldı. Bu nedenle hırsızlıktır. Bu teklifin yasallaşmış olmasının Türkiye’de karşılığı şu: Halk iradesini tanımıyoruz, halk istediği oyu atsın biz istediğimiz sonucu çıkarırız. Ama unutmasınlar halk var, HDP var, halk oyuna sahip çıkacaktır.
Bu bir seçim hilelerinin meşrulaştırılması, seçim suçlarının yasallaştırılmasıdır. AKP’nin hırsızlık siciline yeni bir aşama eklemesidir.
Dün İstanbul Milletvekilimiz Hüda Kaya’ya yönelik yönelik iç tüzük hükümlerine aykırı şekilde mikrofon kapatılmıştır. Meclis Başkanvekili taraf olduğunu bir kez daha ilan etmiştir.
Filiz Kerestecioğlu:
Artık bu Meclis hiçbir vekilin can güvenliğini hissetmediği bir Meclis haline geldi. Bugün Musa Çam’ın üzerine yüründü. Yapılan ne olursa olsun, söze karşı söz kullanılabilir, kınama alabilir ama artık öyle bir noktaya geldi ki kürsüde konuşan vekilin mikrofonunu kapatma, linç girişiminde bulunma yaşanıyor. Biz iki kadın grup başkanvekili olmaktan mutluyuz. birbirimizle dayanışabildiğimiz için memnunuz, ciddi olarak erkek egemen ve şiddetin tezahür ettiği bir Meclis’te yaşıyoruz.
İnsanlar meşruiyetleri olmadıklarında, söze karşı söz bulamadıklarında tabi ki erkek egemen sistemin etkisiyle saldırganlaşıyorlar. Bunun kesinlikle çözülmesi gerekir. Bu hangi gün kimin başına gelecek belli değil. Üstelik sabaha kadar çalıştık. Ne uğruna diye sorduk. Bugün Meclis açılmayacak. O zaman niye sabaha kadar çalıştık? Bunun bir cevabı verilmedi. Salı günü, bugün gündüz çalışabilirdik. Niyesi belli; halktan kaçırma, sizlerden kaçırma basından kaçırma yasasıdır. Meclis TV’den kaçırma yasasıdır. Bu da acziyet göstergesidir. Bu yasanın nasıl meşru olmayan bir zeminde yasalaştığının göstergesi. Başka deyişle oylar hep bana hep bana yasasıdır.
Ama halk var, biz varız. Herkesi oylara sahip çıkmaya çağırıyorum. Oyu kullanmak yetmez. Ciddi olarak örgütlenip biz kazanabiliriz umudunu taşımamız lazım. Biz bu umudu taşıyoruz. Ama herkesin oyuna sahip çıkması lazım.
13 Mart 2018