AKP-MHP ittifakı tercihlerini halktan değil yandaştan, sermayeden ve ölümden yana kullanmaktadır

2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifine ilişkin muhalefet şerhimizi hazırladık. Mücadele ve kararlılıkları ile bize yol gösteren Adalet Nöbeti Annelerine adadığımız şerhin özeti şöyle:

2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi toplumsal, ekonomik ve siyasal sorunlara çözüm bulma yeteneğinden olabildiğine uzaktır. Bu bütçe teklifi yasalaşırsa faiz lobileri, silah ve güvenlik baronları ile yandaşlar kazanacak, Türkiye halkları ise bir kez daha AKP-MHP idaresinde büyük kaybedecektir.

AKP-MHP ittifakının ekonomideki yanlış tercihleri ekonomideki buhranı artırmış, bu süreçte enflasyon rekor kırmış, işsizlik artmış, dış borç, dış ticaret açığı ve döviz kuru tarihi seviyelere çıkmış, ekonomideki kötü gidişi durdurma adına atılan ‘yeni adımlar’ ekonomiyi içinden çıkılmaz bir sarmala sürüklemiştir. AKP-MHP ittifakının, iktidarlarının devamlılığını sağlama adına kesenin ağzını açarak seçime yönelik yaptığı harcamalar rekor bütçe açıklarını da beraberinde getirmiştir. Bu ekonomi-politik tercihlerin ülkeyi ve ekonomiyi getirdiği nokta ise neredeyse bütün uluslararası endekslerde Türkiye’yi dip noktaya taşımak ve Türkiye’yi daha mutsuz, özgürlükten mahrum, hukuksuz, hesap verilebilirlik ve şeffaflık yönünden daha sorunlu bir ülkeye dönüştürmek olmuştur.

2023 Bütçe rakamlarına baktığımızda harcamalar kalemi 4,5 trilyon TL olarak açıklanmıştır ki bu, Türkiye’nin milli gelirinin yaklaşık dörtte birine denk gelmektedir. 2023 Bütçesinde 2022’yle kıyaslandığında yüzde 155,9 oranında artış olduğu ortaya çıkmakta, ek bütçe dahil edildiği zaman ise bu artış yüzde 56,2 olmaktadır. Hem ek bütçeye ihtiyaç duyulması hem de bütçe ödenek miktarındaki bu artışlar bize gerçek enflasyon oranlarının açıklanan resmi oranlardan çok daha fazla olduğunu, iktidarın halkı manipüle ederek kaynak transferini yoksuldan zengine doğru yaptığını açıkça göstermektedir.

Bütçe rakamları iktidarın yine tercihini sermaye sınıfından yana yaptığını göstermektedir

2023 Bütçesi Vergi Harcaması Tablosuna göre; 443,4 milyar lira gelir vergisi, 280,8 milyar lira kurumlar vergisi, 161,8 milyar lira KDV, 45,8 milyar lira ÖTV, 62,3 milyar lira diğer vergiler kapsamında olmak üzere toplam 994,3 milyar lira vergiden vazgeçilecektir. Bu kadar büyük ödenek kalemlerine rağmen 2023 Bütçesi sadece personel ve faiz giderleri, SGK açıklarını kapatan ve görev zararı ödemelerini finanse eden mali bir tabloya dönüşmüş durumdadır. Bütçe rakamları bize iktidarın yine tercihini sermaye sınıfından yana yaptığını, büyük bir kısmını yoksulların finanse ettiği bütçeden yoksulların payına pek bir şey düşmediğini göstermektedir. Yani verginin kaynağı halk iken, verginin lehtarı halk değil sermaye sınıfıdır.

AKP seçim döneminde kesenin ağzını açacak ve bunun faturasını da yoksul halka çıkaracaktır

Ayrıca 2023 Bütçesinde iktidar 660 milyar TL’lik bütçe açığı öngörürken, 565,6 milyar TL faiz ödeneğini sermaye sınıfına ve 468,7 milyar TL’lik ödeneği ise silahlanma lobilerine ayırmıştır. Aktarılan bu devasa boyuttaki rakamlar AKP-MHP ittifakının tercihlerini hangi sınıflardan yana kullandığını, bütçeyi kimin çıkarı için inşa ettiğini açıklıkla ortaya koymaktadır. İktidar; yeni üretim ve yatırım alanları, istihdam, atama bekleyen grupların atamaları, düşük gelir gruplarının şartlarının iyileştirilmesi ve enflasyonun kontrolü için kullanılabilecek ekonomi/politik tercihler yapılabilecekken halka sırtını dönmekte ve küçük bir çıkar grubunun çıkarlarına hizmet etmektedir.  Bütçe açığı olarak öngörülen fark ise AKP’nin seçim döneminde kesenin ağzını açacağını ve bunun faturasını yine yoksul halka yükleyeceğini göstermektedir.

İçeride ve dışarıda çatışmanın tercih edilmesi hem borçlanmayı hem borçlanma maliyetlerini artırmıştır

Dış politikada ‘komşularla sıfır sorun’ parolasıyla yola çıkan AKP iktidarı geldiği noktada neredeyse bütün sınır komşularıyla sorun yaşayan bir noktaya gelmiştir. Böylece sorun alanlarını sadece kendi sınırlarına değil sınır ötesi bölgelere de taşımıştır. İçeride ve dışarıda barışçıl politikalar yerine çatışmanın tercih edilmesi ihtiyaç duyulan kaynak miktarını artırmış, bu da hem borçlanmayı hem yüksek riskten dolayı borçlanma maliyetlerini hem de faiz giderlerini artırarak faiz ödemelerinde rekorlar kırılmasına sebep olmuştur.

İktidar ülkeyi sermaye için ‘faiz cennetine’ çevirmiştir

2023’te öngörülen faiz ödemelerine bakıldığında tüm sosyal yardımlara ayrılan miktarın -259 milyar TL- neredeyse iki katı, reel sektöre verilen desteklerin -145 milyar TL- neredeyse dört katı büyüklüğüne erişmiş durumdadır. Keza faiz harcamaları için ayrılan ödenek 566 milyar TL ile bütçedeki üçüncü büyük ödenek konumundadır. İktidar ‘faiz karşıtı’ söylemlerine rağmen faizden kaçmamış, aksine ülkeyi sermaye için ‘faiz cennetine’ çevirmiştir.

2023 Bütçesinde her 8 liralık verginin 1 lirası silahlanma ve güvenlik harcamalarına gitmektedir

Nihayetinde 2023 Bütçesinde Silahlanma ve Güvenlik Harcamaları için 469 milyar TL gibi devasa bir tutar ayrılmıştır. Örneğin 2014 yılında güvenlik harcamalarına ayrılan pay 45 Milyar TL iken, 2023’te bu miktar 469 Milyar TL gibi rekor bir rakama ulaşmıştır. Ki bu tutar Cumhuriyet tarihinin en yüksek ‘silahlanma ve güvenlik bütçesi’ olmuştur. 2023 Bütçesinde silahlanma ve güvenlik harcamaları; Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Genel Komutanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, Millî İstihbarat Teşkilatı, Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Yedek ve Örtülü Ödeneklerine ayrılan tutarlar bağlamında ele alınmıştır. Silah ve çatışma için ayrılan bu tutar 2023 Bütçe giderinin yaklaşık yüzde 10’ununa tekabül etmektedir. Yani 2023 Bütçesindeki her 8 liralık verginin 1 lirası silahlanma ve güvenlik harcamalarına gitmektedir.

AKP iktidarının 2023 yılı için tek üretimi vergilerdir

Toplam vergi geliri 3 trilyon 200 Milyar TL seviyesindedir. AKP iktidarının 2023 yılı için tek üretimi görüldüğü üzere vergi olarak Türkiye halklarının karşısına çıkmaktadır.

Geldiğimiz noktada, Cumhuriyetin demokrasiyle buluşması bir zorunluluktur. Artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Yok sayma ve imha pratikleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Demokratik cumhuriyetin inşası bir zorunluluk olarak kendisini dayatmaktadır. Süreç, toplumsal gerçekliğin tüm alanlarında gerçek ve yapısal çözüm projelerinin ortaya konmasını zorunlu kılan bir süreçtir. Ekonomi de bunların başında gelmektedir. Türkiye’deki üçlü politik yapılaşma pek çok alanda olduğu gibi ekonomi alanındaki bakışa ilişkin de ciddi farklılıkları ifade etmektedir. Statükocu blokun, restorasyoncu muhalefetin ve gerçekten demokratik değişim isteyen üçüncü tarafın ekonomiye ilişkin duruşları arasındaki farklılık yapısal boyuttadır. HDP olarak her iki bloktan da başka bir ekonomi öneriyoruz. “Demokratik Ekonomi” yaklaşımını savunuyoruz. 24 Ocak Kararlarına kadar izi sürülebilecek olan ve türlü biçimleriyle pratiğe geçirilen neoliberalizmin ideolojik arka planının teorik eleştirisini gerçekleştirerek ekonominin de demokratikleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Mevcut sistem, sadece bir avuç ayrıcalıklı kesimin yararına bir sistemdir. Oysa emeğiyle geçinen yurttaşların, işçilerin, köylülerin, çiftçilerin, kamu çalışanlarının ve esnafın, refahın eşitçe paylaşıldığı bir hayat sürmesi mümkündür. Bunun için yapılması gereken ekonominin yapısını ve önceliklerini değiştirmekten ibarettir. HDP olarak ekonomide tercihleri ve yapısal öncelikleri değiştirerek ve yeni bir mülkiyet, üretim, mübadele ve tüketim ilişkileri kurarak bunu gerçekleştirebileceğimizi savunuyoruz.

Çözüm önerilerimiz:

İktidarın tercihlerinin değiştirilmesi ve halkın refahını arttıracak adımlar atılması için 2023 Merkezi Yönetim Bütçesi tercihlerinde birtakım değişiklikler yapmak amacıyla bütçe görüşmeleri esnasında parti olarak her bakanlıkla ilgili önemli sorunların çözülmesi adına önergeler verdik. Bu kapsamda birkaç örnek vermek gerekirse;

•          Küçük ve orta ölçekli çiftçilerin borçlarını kamunun üstlenmesi için 100 milyar TL,

•          Kredi borçlarının sadece faizlerinin değil anaparasının da silinmesi ve geri ödemeli burs yerine karşılıksız burs verilmesi için 50 milyar TL,

•          Kamu yurtlarının artırılarak barınma sorununun çözülmesi ve yeterli beslenmenin ücretsiz sağlanması için 20 milyar TL,

•          Ev eksenli çalışan kadınların sağlık sigortalarının yapılması için 20 milyar TL,

•          Anadilinde eğitim için yeterli alt yapının oluşturulması için 10 milyon TL,

•          1 milyon küçük esnafa hibe sağlanması için 50 milyar TL,

•          Kamu binalarının ve konutların depreme dayanıklı hale getirilmesi için 100 milyar TL,

•          Dar gelirli yurttaşlara doğalgazın ücretsiz sağlanması için 100 milyar TL,

•          En düşük emekli maaşının 8 bin TL olması için 300 milyar TL,

•          Ataması yapılmayan 200 bin öğretmenin ataması için 50 milyar TL,

•          Kamusal hizmet veren azınlık okulları için 100 Milyon TL,

•          Okullarda günde bir öğün ücretsiz yemek çıkarılması için 40 milyar TL,

•          Engelli istihdam kotasının yüzde 10’a çıkarılması.

AKP-MHP ittifakı tercihlerini halktan yana değil yandaştan, sermayeden ve ölümden yana kullanmaktadır

Ancak ne var ki bu kalemlere bütçe ayrılması için yaptığımız bu öneriler totaliter yönetim anlayışına sahip AKP-MHP oylarıyla ret edilmiştir. 85 milyon insanın hayatına değecek/değiştirecek bu önergelerimizin toplamı sadece 810 milyar TL’dir. Yani AKP-MHP ittifakı faiz ve silahlanma lobilerine aktardığı bütçenin yalnızca üçte ikisini halk için ayırsa ve şiddet yerine demokratik çözümü tercih etse 2023 yılı 85 milyon insanın daha güvenli, daha sağlıklı, daha huzurlu bir şekilde yaşaması sağlanabilecekti. Fakat AKP-MHP ittifakı tercihlerini halktan yana değil yandaştan, sermayeden ve ölümden yana kullanmaktadır. HDP olarak ifade ediyoruz ki; toplam bütçe harcamalarının sadece beşte biriyle yönetimde olduğumuz ilk bütçe teklifinde 85 milyon insanın hayatını kolaylaştıracağız. Adil bir vergi düzenini, üreten ekonomiyi ve hakça dağıtım programını hayata geçireceğiz.

Muhalefet şerhinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

2 Aralık 2022