Genişlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Alp Altınörs 8 Eylül 2016 tarihinde gece saatlerindegözaltına alındı ve 16 Eylül 2016 tarihinde Tokat Sulh Ceza Hâkimliği’ninyine bir gece yarısı kararıyla tutuklandı.
Alp Altınörs yıllardır devrimci mücadeleniniçinde olanbir kişidir. Karadenizli bir aileden Türkiye sosyalist mücadelesine uzanan mücadele geçmişi ve bu mücadelenin Kürt Özgürlük Hareketi’yle kurduğu yakın bağ ve gelecek ortaklığı, Altınörs’ün tutuklanmasının esas gerekçesini oluşturmaktadır.
Halkların ortaklığı ve eşit birlikteliği temelinde süren mücadele yıllarından sonra kurulan Halkların Demokratik Partisi’nin, ‘Demokratik Ulus -Eşit Yurttaşlık -Ortak Vatan’, ‘Yerel Demokrasi – Demokratik Cumhuriyet’, ‘Onurlu Barış – Birlikte Yaşam’anlayışları etrafında bir araya gelinmesinde; Türkiyeli demokrat ve devrimcilerle, sol ve sosyalist yapılarla Kürt Özgürlük Hareketi’nin ortaklığının oluşturulduğu birliktelikte Alp Altınörs en başından itibaren aktif yer aldı.
HDP’nin, Türkiye halklarının birlikteliği ve eşit yaşam savunusu temelinde çalışmalarını yürüten Altınörs’ün tutuklanması, yaşadığımız darbe ve OHAL rejiminin amaçlarını da ortaya koymaktadır. Halkların birlikte ve eşit yaşamına karşı‘tekçi’ zihniyetin öne çıkarılması temelinde devreye konulan siyasi soykırım operasyonları, yıllar sonra oluşturulan mücadele birlikteliğini tahrip etmeyi amaçlamaktadır.
93 yıllık Cumhuriyet’in demokratikleştirilmesi ve halkların siyasal, sosyal, kültürel eşitliğinin sağlanması hedefi üzerinden HDP çatısı altında bir araya gelen bu köklü mücadeleler arasındaki birliği parçalamaya çalışmak yürütülen siyasi komplo politikasıdır ve Alp Altınörs’ün tutuklanması da HDP’ye yönelik siyasi bir komplo girişimidir.
Yargının gittikçe siyasallaştığı ve kuvvetler ayrılığından kuvvetler uyumuna giden totaliter bir ‘tek adam’ yönetimine dayanan bir rejim örülmektedir. Alp Altınörs hakkında uyduruk, mesnetsiz iddialara ve gizli tanık ifadelerine dayandırılarak oluşturulan yapay suçlamaların hukuki bir niteliği bulunmamaktadır. Mahkemenin almış olduğu tutuklama kararı tamamen siyasi bir karardır.
Gözaltında geçirdiği 8 gün boyunca fiziki ve sözlü işkenceye maruz kalan Altınörs’ün avukatlarıyla görüşmesi OHAL kararları gerekçe edilerek engellenmiştir. Avukatlarına, müvekkillerinin kendileri ile görüşmek istemediği;Altınörs’e ve aynı dosyadan yargılananlara da avukatlarının gelmediği yalan beyanları ifade edilerek hukuk çiğnenmiştir. Adil yargılanma hakkını esastan ihlal eden bu uygulama, kararın siyasiliğine en bariz örneklerden biridir.
İddia makamının iddialarına karşı beyan ve delillerin oluşturulması engellenmiş, iddia ve karar mekanizması birleştirilmiş, bir hukuk garabeti ile karşı karşıya kalınmıştır. Mahkeme esnasında hâkimin siyasi beyanlarla yargılamayı gerçekleştirmesi ve bu beyanların tutanaklara geçirilmemesi, demokrasinin temelini oluşturan kuvvetler ayrılığının, yargının bağımsız ve tarafsızolma gereğinin de açık ihlalidir ve bu tutum kamuoyundan gizlenmeye çalışılmaktadır.
Gözaltından tutuklanma sürecine kadar bütün aşamalarında hukuki değil, siyasi saiklerle gerçekleşen bu tutuklamaya ve siyasi soykırım operasyonlarına karşı her alanda mücadelemizi yükselteceğiz. Halkların birlikteliğini ve eşit yaşamını ortak bir siyasi programa ve mücadeleye kavuşturan HDP’nin, Cumhuriyeti demokratikleştirecek esas güç olduğu bilinciyle, tüm siyasi komplolara karşı duyarlı ve özverili mücadeleyi daha da kuvvetlendirecek ve siyasi komplolara boyun eğmeyeceğiz.