AP Türkiye Raporu’nun müsebbibi hükümettir

Avrupa Parlamentosu’nda bugün oylanan Türkiye Raporu 477 oyla kabul edildi. Onaylanan raporda, 16 Nisan Anayasa değişikliği paketinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde Türkiye ile üyelik müzakerelerinin “derhal ve resmen askıya alınması” için AB devletleri ve Avrupa Komisyonu'na çağrıda bulunuluyor.

AKP Hükümeti’nin Anayasa değişikliğinin hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olduğu vurgulanan raporda,

-Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte 11 milletvekilimizin ve 85 Belediye Başkanının cezaevinde tutulmaları güçlü bir şekilde kınanıyor.- Olağanüstü Hal kapsamında alınan tedbirlerin, çok sayıda yurttaşın yanı sıra ülkedeki temel özgürlüklerin korunması için orantısız ve uzun süreli olumsuz etkilere sahip olduğunun altını çiziliyor.

- Kamu görevlilerinin toplu işten çıkarılmaları, medyada kitlesel tasfiyesi, gazetecilerin, akademisyenlerin, insan hakları savunucularının ve seçilmişlerin tutuklanmaları kınanıyor.

- Türkiye ile AB arasında güncellenmesi planlanan Gümrük Birliği Anlaşması için insan hakları ve temel özgürlüklere uyumun bir şart haline getirilmesi çağrısında bulunuluyor.

Türkiye 25 Nisan’da da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde alınan bir kararla yeniden İzleme Süreci’ne dâhil edilmişti. Ard arda alınan bu kararlar Avrupa kurumlarıyla Türkiye arasında yaşanan gergin ilişkide gelinen son aşamayı ifade ediyor.

1. Bu raporu, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecini daha önce güçlü bir şekilde destekleyen siyasi parti gruplarının büyük çoğunluğu onaylamıştır. Bu durum da gösteriyor ki, AKP iktidarı Türkiye’yi ağır bir itibar kaybına uğratmıştır.

2. Türkiye-Avrupa ilişkilerini gerginlik ve kopma aşamasına getiren uygulamalar, Erdoğan-AKP Hükümeti’nin özellikle son iki yıldır sürdürdüğü baskı ve şiddet politikalarıdır. 20 Temmuz’da ilan edilen Olağanüstü Hal ile birlikte bu uygulamalarını giderek sertleştiren iktidar, muhalif her birey ve kesim üzerinde kurduğu baskı mekanizmalarıyla hukukun üstünlüğü ilkesini tamamen ihlal ederek Türkiye’yi bir insan hakları mezarlığına çevirmiştir.

3. Bugün Avrupa Parlamentosu’nda alınan bu kararın tek müsebbibi Erdoğan-AKP Hükümeti’dir. Tam üyelik müzakerelerinin başladığı 2005 yılında Türkiye halklarına Kopenhag kriterleri çerçevesinde reformların tümünün yapılması sözünü veren Erdoğan, 12 yıl sonra Avrupa Birliği’ni ve üye devletleri adeta “dış düşman” ilan etmiştir. Erdoğan-AKP Hükümeti’nin bu siyasetinin ülkeye faturası maalesef biraz daha ağırlaşmıştır.

Hükümetin başta AP Raporu olmak üzere, daha önce Venedik Komisyonu raporları ve AKPM kararında da vurgu yapılan hukukun üstünlüğü, özgürlüklerin korunması ve insan haklarına saygı duyulması çağrılarına kulak tıkayan ve eleştirileri görmezden gelen tutumunu kınıyoruz.

Türkiye’nin Avrupa Birliği tam üyelik müzakerelerinden geri dönülemez bir şekilde kopmaması gerekiyor. O nedenle Türkiye’yi itibarsızlaştırmanın ve yaşanan bu gerilemenin sorumlusu olan Erdoğan-AKP iktidarı “Avrupa’ya ayar vermek” yerine, Kopenhag Kriterleri ve evrensel insan hakları ve hukuk ilkelerine uygun bir siyaseti hem içerde hem de dışarda bir an önce başlatmalıdır.

Hişyar Özsoy
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
Bingöl Milletvekili
6 Temmuz 2017