Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması:

Yine bir iş cinayeti ve 13’ü kadın 15 emekçi kardeşimiz yaşamlarını yitirdi, 2 emekçi yaralandı. Vahşi ve güvencesiz çalışma koşulları insanlık dışı sonuçların her gün yaşanmasına neden oluyor. Artık sadece birer ikişer değil, onar onar işçi kardeşlerimizi iş cinayetlerine kurban veriyoruz.

Manisa’da 40-50 TL yevmiye için asma yaprağı toplamaya götürülürken yaşamını yitiren emekçilere rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara ise acil şifa diliyoruz.

İnsanlık dışı koşullarda emekçi çalıştıran ve açık kasa kamyonette insan taşıyanlar, kamyonunu kullanırken uyuyakalan ve yıllardır tüm uyarılara rağmen bir yol genişletmesini yapmayan karayolları bu cinayetin sorumluları arasındadır.

Daha geçen yıl Isparta’da 18 mevsimlik tarım işçisi kardeşimiz 26 kişilik minibüse 44 kişi bindirilerek, elma toplamak üzere çıktıkları yolda hayattan kopartılmışlardı. Türkiye’nin her yerinde mevsimlik tarım işçileri insani olmayan koşullarda çalıştırılıyor. Ne sigortaları, ne güvenceleri, ne de barınma ve sağlık hakları bulunuyor. Patronlar daha çok kar etsin diye, kölelik koşulları görmezden geliniyor.

Bu ilk değil ve ne yazık ki, son da olmayacak. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin açıkladığı rakamlara göre, 2015 yılının ilk beş ayında, işverenlerin bitmek bilmez kar hırsı en az 646 işçinin ölümüne neden oldu. Haziran ayında ise en az 150 emekçi hayatını kaybetti.

Manisa’daki iş cinayeti basit bir trafik kazası değil, servis kaynaklı bir iş cinayetidir. Güvenli bir ulaşım aracında taşınmayan ve gerekli iş güvenliği tedbirleri alınmadığı için göz göre göre ölüme gönderilen mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşulları unutturulamaz.

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, tarım alanında da denetim görevlerini layıkıyla yapmıyorlar. İş cinayetleri ve meslek hastalıkları ile yeterli mücadele edilmiyor. Emekçilerin canı pahasına sermayeye her türlü tolerans sağlanıyor.

Ekmek ve yaşam kavgası verirken, sermayenin kar hırsına kurban edilen bütün emekçileri saygıyla anıyoruz. Denetimleri ve yaptırımları gerektiği gibi uygulamadığı için iş cinayetlerinin birinci dereceden sorumlusu olan AKP iktidarını ise protesto ediyoruz.

Çalışırken ölmenin “işin fıtratı” diyerek egemenler tarafından normalleştirildiği bu ülkede, işçi sağlığı ve iş güvenliğinde bıçak kemiği çoktan geçmiştir. Artık Türkiye’de çalışmak bir can pazarı haline gelmiştir. İş cinayetlerinin sonlandığı bir çalışma düzeni, ancak güvenceli çalışma ile mümkündür.

Halkların Demokratik Partisi
Merkez Yürütme Kurulu
6 Temmuz 2015