Atalan: Êzidîlerin hedef alınması tesadüf değildir

Mardin Milletvekilimiz Ali Atalan, Meclis Genel Kurulunda gündem dışı söz alarak Hükümetin Afrin'e karşı başlatmış olduğu savaşta sivillerin hayatını kaybettiğini, köylerin ve kutsal mekanların bombalandığını söyledi. Afrin'in Türkiye için bir tehdit oluşturduğu iddiasının doğru olmadığını belirten Atalan şöyle konuştu:

Öncelikle, Hükûmetin Afrin'e karşı başlatmış olduğu savaşa “dur” demek için tüm dünyada, Rojava'da ve özellikle Afrin'de kitlesel gösteriler yaparak bir kez daha barışı haykıran insanları buradan selamlıyor, savaşa karşı barışı; zulme karşı özgürlüğü kararlı bir şekilde savunacağımızı bir kez daha belirtmek istiyorum.

Geleneksel inkâr ve imha konsepti yeniden devrede

Platon şöyle demiş: "Zulmün en büyüğü ve en çirkef yönü, onun adalet olarak lanse edilmiş hâlidir." AKP'nin burada yapmaya çalıştığı maalesef budur. Afrin 'in bir tehdit oluşturduğu iddiası mesnetsizdir ve kesinlikle doğru değildir. Sorun tamamen iktidar ile iktidara endeksli Kürt fobisinden kaynaklı, Kürt halkının kazanımlarına yönelik karşı bir anlayışın alenen dışa vurumudur. Çözüm görüşmelerinin sekteye uğratılmasıyla beraber geleneksel yok sayma ve imha etme konsepti yeniden devreye girmiş, "Gerekirse Suriye'ye 4 adam gönderip Türkiye'ye 8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim." diyen mantığın ürünüdür. Katliamcı, tecavüzcü, gerici DAEŞ'e karşı Araplar, Ermeniler, Türkmenler, Süryaniler ve Êzidîlerle beraber onurlu ve cesur bir mücadele yürüten Kürt halkının Suriye sınırları içinde statü kazanmasına engel teşkil etmek istenmektedir.

Siviller hedef alınıyor, kutsal mekanlar bombalanıyor

Suriye'de yaşanan savaştan kaçıp Afrin'e sığınan 400 binden fazla insan var. Bunların arasında Arap, Ermeni, Türkmen, Kürt, Süryani, Alevi, Êzidî, Hristiyan ve Sünni var. Bu insanlar yedi yıl boyunca burada güven ve barış içerisinde yaşamışlardır. Birleşmiş Milletler, UNICEF gibi uluslararası kurumlar başta olmak üzere Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye Haber Ajansı, AFP, CNN gibi birçok farklı kurum ve haber ajansı bu saldırılarda sivillerin hedef alındığına dikkat çekmiştir.  AKP Hükûmetinin savunduğu ÖSO ve ona bağlı grupların Afrin 'e yönelik saldırısında 3.300 yıllık antik Ayn Dara Tapınağı, Nebî Hurî Kalesi ile Bardê, Gobelê ve Elbîske köylerinde bulunan tarihî Hristiyan kiliseleri tahrip edilmiştir. 

Êzidîlerin hedef alınması tesadüf değildir

Afrin'de saldırıların hedefinde olan topluluklardan biri de Êzidîlerdir. DAEŞ'in Şengal'e yönelik saldırıları sırasında ilk hedef olarak Êzidîlere yönelmesi gibi bugün Afrin'e yönelik saldırılarda da yine Êzidîlerin hedef alınması bir tesadüf değildir. Son günlerde yapılan saldırılarda Êzidîlerin yaşam alanlarının ve inanç mekânlarının tahrip edildiği söylenmektedir. Saldırıların ilk gününden itibaren Êzidî yurdu Qestel Cindo bölgesi ile diğer Êzidî yerleşim yerleri hedef alınmıştır. Hükûmetin desteklediği ÖSO ve bağlı bazı grupların başta Êzidîler olmak üzere Alevi ve Hristiyanlara karşı katliamlara girişebileceğinden son derece kaygılıyız. Bu örgütlerin insanlara karşı nasıl barbarca davrandıkları sosyal medya üzerinden yayınladıkları kendi videolarıyla bir kez daha ifşa olmuştur. 

Bütün ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlara çağrı

İnsanlığın ortak mirası olan kadim Êzidî halkı bu bölgede bir soykırımla karşı karşıyadır. Dolayısıyla, ilgili ve yetkili bütün ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşları acil ve ivedilikle tedbir almaya çağırıyoruz. Bizler, halklar ve inançlar arasında hiç fark gözetmeden bu saldırılara son verilsin, barış ve özgürlük tesis edilsin diyoruz. Demokrasi ve barıştan yana olan bütün güçleri bu kirli savaş konseptine karşı çıkmaya çağırıyoruz. 

Cicero'nun ünlü bir sözüyle bitireyim: "En kötü barış, 'en iyi' diye tabir edilen savaştan çok daha iyidir."

7 Şubat 2018