Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven'in avukatlarının açıklaması:
BASINA VE KAMUOYUNA
Bilindiği gibi 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana iktidar tarafından, muhalif siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve hukukçulara yönelik ayrımcı ve saldırgan bir dil kullanılmakta, barışçıl ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı tanınmayarak her türlü eleştiriye karşı davalar açılmakta, iktidarla aynı düşünceye sahip olmayan kesimler Anayasa’da güvence altına alınan kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkına aykırı şekilde keyfi biçimde tutuklanmakta ve muhalif siyasetçiler iktidara yakın medya tarafından sürekli hedef gösterilerek ciddi şekilde kriminalize edilmektedir.
Son olarak, geçtiğimiz günlerde müvekkilimiz Hakkari milletvekili Sayın Leyla Güven, yapmış olduğu bir basın açıklamasında çatışmasızlığa dikkat çekmek ve çatışmaların son bulmasının yegane yolunun Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünden geçtiğini vurgulamak amacıyla, hiçbir annenin evlat kaybı yaşamamasına dair ve tamamen barışçıl düşünceyi ifade özgürlüğü kapsamında bir konuşma yapmıştır. Müvekkilin konuşmasının hiçbir yerinde şiddete övgü, çağrı ya da tahrik olmadığı gibi; tam tersine, ayrımsız olarak tüm annelerin evlatlarına kavuşabilmesi için acilen soruna barışçıl çözüm bulunması çağrısı vardır.
Ancak bir kısım medya tarafından, müvekkilin konuşmasının tüm içeriği bağlamından kopartılarak ve çarptırılarak müvekkil adeta hedef tahtasına konulmuş ve neredeyse Ortaçağ’daki “cadı kazanlarını” andırır şekilde akıl almaz bir lince maruz bırakılmıştır. Müvekkilin kendisine yönelik bu linç kampanyasının başlamasıyla tekrar ifadelerine açıklık getirmek amacıyla yaptığı beyanatlar ise aynı basın tarafından tamamen görmezden gelinmiş ve adeta tek düğmeden basılan bir “yargısız infaz” sürecine girilmiştir.
Sayın Güven, geçmişte iki dönem belediye başkanlığı ve Şanlıurfa milletvekilliği yapmış, şimdi de 27. Dönem Hakkari milletvekili olarak görevini sürdüren ve kamuoyunun geniş kesimlerince tanınan, saygın bir Kürt kadın siyasetçidir. Günlerdir sosyal medya ve yaygın basın tarafından hukuka ve yasalara aykırı şekilde cinsiyetçi hakaretlere, saldırı ve ölüm tehditlerine maruz kalan müvekkilimiz adına bugün Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Egemen siyasetin cinsiyetçi eril dili ve düzeyinin geldiği noktayı kabul edilemez bulduğumuzu, konunun takipçisi olacağımızı duyururuz. Yakın tarihimizden bildiğimiz Hrant Dink ve Tahir Elçi cinayetleri, böylesi süreçlerde gerçekleşen ve linç dalgasının sonucu olan siyasi cinayetlerdir. Zaten gergin olan toplumsal ortamın daha da gerilmesi ve muhaliflere yönelik ithamcı yaklaşımların kimseye bir şey kazandırmayacağı, tam tersine daha da kutuplaştırıcı sonuçlar doğuracağı ve yeni yaşam hakkı ihlallerine varan sürecin tetikleyicisi olacağına dair endişelerimiz mevcuttur. Nitekim müvekkilimize yönelik tehditler son derece ciddi tehditler olup buna dair sosyal medya hesapları tarafımızca savcılığa sunulmuştur.
Bu vesileyle, konunun takipçisi olacağımızı, yapmış olduğumuz suç duyurusunun yanı sıra müvekkilimizin tüm haklarıyla ilgili diğer hukuki girişimlerimizi de sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in Avukatları
16 Eylül 2019