Şırnak milletvekilimiz Aycan İrmez, İstanbul’dan bindikleri otobüsten Şırnak’ın Cizre ilçesi girişinde gözaltına alınıp tutuklanan dört gencin tutuklanmalarına ilişkin gençlerin aileleri ile beraber bugün saat 11'de TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi.
İrmez toplantıda şu açıklamayı yaptı:
Ülkemiz uzun ve sancılı bir süreçten sonra, 7 Haziran’da seçimlerini yapmış ve bu süreci tamamlamıştır. Seçim sonuçları, Türkiye’nin otoriter gidişatına dur demesi, büyüyen sorunlarına çözüm umudu taşıması açısından etkileri itibariyle çok yönlü olmuştur.
Partimizin program, ilke ve beyannamelerinin demokratik kamuoyu tarafından kabul görmüş olması AKP tarafından nefret gerekçesi haline getirilmiştir. Buna uygun geliştirilen nefret ve tahrik dili seçim süreci boyunca partimiz çalışanlarına, bürolarına ve halkımıza dönük sayısız saldırıya sebep olmuştur. Nitekim tahmin edilen seçim zaferimizin engellemesi amacıyla mitinglerimiz ve parti binalarımız bombalanmış seçim bürolarımıza silahlı saldırılar düzenlenmiş, parti çalışanlarımız linç edilmiştir. Bu saldırılar sonucunda Büyük İnsanlık’ın demokrasi yürüyüşünde insanlarımız şehit edilmiş, 1000’in üzerinde arkadaşımız yaralanmış ve yine birçok arkadaşımız gözaltına alınıp tutuklanmıştır. Seçim sürecindeki bu saldırılar seçim sonrasında da gözaltı ve tutuklamalar şeklinde devam etmektedir. İzmir’de HDP'de aktif çalışan gençler hedef alınmış, son bir haftada yaklaşık 20 kişi gözaltına alınmış ve 11 kişi ise "örgüte üye oldukları" iddiasıyla tutuklanmıştır.
En son seçim döneminde partimizin Büyük İnsanlık Yürüyüşü'ne destek olmuş Turan Can Yıldız, Yetkin Kılıç, Elif Kaya, Fatih Hatayoğlu adlı 4 üniversiteli genç, Şırnak’ın Cizre ilçesinde afaki gerekçelerle gözaltına alınıp tutuklanmıştır. Yaratılan kutuplaşmanın yabancılaşmanın ve algı manipülasyonlarının aşılarak oradaki halkımızın gündelik yaşantılarının gözlenmesi, kadim kentimizin kültürel ve tarihi dokusunun incelenmesi ve yine Cizre de yaşanan olayların bizzat tanıkların anlatımlarıyla gözlenmesi için, Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde okuyan bu gençlerimiz ailelerinin bilgisi dahilinde Cizre ilçemize misafir olmuş ve maalesef tutuklanmışlardır.
DAİŞ vahşetinin hakim olduğu Suriye’nin belirli bölgelerine defalarca gidip gelen terörist unsurların adım adım gelen Diyarbakır mitingi bombalamasına seyirci kalan devlet yetkilileri, okullarında devamlılığı olan ve ailelerinin bilgisi dahilinde Cizre’ye gezi amaçlı gelen bu 4 gencimizi bombalı eylem yapacakları gerekçesiyle tutuklamışlardır. Seçimlerde HDP’nin başarısı karşısında yaşadığı hezimetin acısını suçsuz insanlardan ve onların ailelerinden çıkarmaya çalışmak siyasi ve hukuki etiğe sığmamaktadır.
Demokrasinin güçler ayrılığı ilkesi hiçe sayılarak, yargı, siyaset elinde muhalif kesimlerin susturulması ve topluma ayar verilmesinin aracı haline getirilmiştir. Adil yargılamaların yapılması ve bu vesileyle kamuoyunun yargıya olan güveninin yeniden tesis edilip itibarının iade edilmesinin sağlanması için siyaset yargıdan elini çekmeli, yargı ise kararlarını adalet ve eşitlik ilkelerine göre vermelidir. Bu ülkenin adaletsiz yargılamalara verecek kurbanı kalmamıştır.
Bu faşizan uygulamalara son verilerek bu gençlerimiz derhal serbest bırakılmalıdır.
Bugün eşitlik, adalet ve özgürlüğe dair duyarlılığa her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Bu hususta bizlere siz değerli basın mensuplarına ve demokratik kamuoyuna önemli görevler düşmektedir. Sizleri dayanışma duygularıyla bu görevleri yerine getirmeye davet ediyor saygılar sunuyoruz.
7 Temmuz 2015