HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya anadilinde eğitimi sordu.
Aydoğan'ın önergesinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye’de Cumhuriyet tarihi boyunca sürdürülmeye çalışılan tek tipleştirme özellikle kültürel anlamda halklar üzerinde bir baskı aracı olarak kendini yoğun bir şekilde hissettirmiş ve bu inkârcı asimilasyon politikaları aynı zamanda bir devlet geleneği olarak kendini sürekli yaşatmaya çalışmıştır. Bugün Sayın Abdullah Öcalan ve devlet görevlileri arasında 30 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalı durumun son bulması ve onurlu bir barış düzleminin oluşması için diyaloglar sürdürülmekte ve AKP iktidarı da sürdürülen bu görüşmelere paralel olarak başta anadil eğitimi olmak üzere kültürel alanda kimi reformlar yaparak evrensel hakları kısmi de olsa yasalaştıracağını beyan etmektedir. Özellikle yakın zamanda demokratikleşme paketi olarak sunulan ve anadilde eğitim alanında Kürtçe’nin bir eğitim dili olarak yasalaşacağını ve buna binaen özel okulların açılabileceğini beyan etmiş olan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bu konuda yasal reformları biran önce hayata geçireceğini de ayrıca belirtmişti.
Ancak son günlerde Kürtçe anadil eğitimine karşı güvenlikçi bir yaklaşımın yeniden devreye sokulduğunu görmekteyiz. Bu bağlamda, Kurdi-Der, TZP (Kürt Eğitim ve Dil Hareketi) ve Eğitim Sen öncülüğünde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde açılan ve Kürtçe anadilde eğitim yapması planlanan Ferzad Kemanger İlkokulu, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturma kararı ardından mühürlenmiştir. Yine bu durumun yanı sıra Cizre’de Berivan İlköğretim İlkokulu, Yüksekova’da Üveyş Ana İlköğretim İlkokulu’nda çocuklar henüz ders başı yapmadan adli makamlar harekete geçmiş ve Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, TCK'nın "İzinsiz eğitim kurumu açmak" ve "Örgüt adına suç işlemek" maddeleri kapsamında soruşturma başlatmıştır."
Aydoğan, Ala'ya şu soruları yöneltti;
"Bakanlığınıza göre Kürtçe anadilde eğitim talebi örgüt propagandasına mı girmektedir? Örgüt propagandasına girmemekte ise açılan okullara savcılarca soruşturma açılmasının gerekçesi nedir?
Sayın Abdullah Öcalan ile devlet yetkilileri arasında onurlu bir barışın inşası için görüşmeler sürmekte iken bakanlığınızın Kürtçe anadil eğitimi girişimlerine polis baskınları ile tepki göstermesinin bir çelişki olduğunu düşünüyor musunuz? Düşünmüyorsanız gerekçesi nedir?
Bakanlık olarak Kürtçe anadilde eğitimi özel okulların ve ekonomik açıdan üst gelir grubu kapsamında olan halkın erişebileceği bir ayrıcalık olmaktan çıkarıp yoksul Kürt çocuklarının da sahip olması gereken bir hak olduğunu sosyal devlet anlayışı çerçevesinde düşünüyor musunuz?"
16.09.2014
Aydoğan'ın önergesinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye’de Cumhuriyet tarihi boyunca sürdürülmeye çalışılan tek tipleştirme özellikle kültürel anlamda halklar üzerinde bir baskı aracı olarak kendini yoğun bir şekilde hissettirmiş ve bu inkârcı asimilasyon politikaları aynı zamanda bir devlet geleneği olarak kendini sürekli yaşatmaya çalışmıştır. Bugün Sayın Abdullah Öcalan ve devlet görevlileri arasında 30 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalı durumun son bulması ve onurlu bir barış düzleminin oluşması için diyaloglar sürdürülmekte ve AKP iktidarı da sürdürülen bu görüşmelere paralel olarak başta anadil eğitimi olmak üzere kültürel alanda kimi reformlar yaparak evrensel hakları kısmi de olsa yasalaştıracağını beyan etmektedir. Özellikle yakın zamanda demokratikleşme paketi olarak sunulan ve anadilde eğitim alanında Kürtçe’nin bir eğitim dili olarak yasalaşacağını ve buna binaen özel okulların açılabileceğini beyan etmiş olan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bu konuda yasal reformları biran önce hayata geçireceğini de ayrıca belirtmişti.
Ancak son günlerde Kürtçe anadil eğitimine karşı güvenlikçi bir yaklaşımın yeniden devreye sokulduğunu görmekteyiz. Bu bağlamda, Kurdi-Der, TZP (Kürt Eğitim ve Dil Hareketi) ve Eğitim Sen öncülüğünde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde açılan ve Kürtçe anadilde eğitim yapması planlanan Ferzad Kemanger İlkokulu, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturma kararı ardından mühürlenmiştir. Yine bu durumun yanı sıra Cizre’de Berivan İlköğretim İlkokulu, Yüksekova’da Üveyş Ana İlköğretim İlkokulu’nda çocuklar henüz ders başı yapmadan adli makamlar harekete geçmiş ve Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, TCK'nın "İzinsiz eğitim kurumu açmak" ve "Örgüt adına suç işlemek" maddeleri kapsamında soruşturma başlatmıştır."
Aydoğan, Ala'ya şu soruları yöneltti;
"Bakanlığınıza göre Kürtçe anadilde eğitim talebi örgüt propagandasına mı girmektedir? Örgüt propagandasına girmemekte ise açılan okullara savcılarca soruşturma açılmasının gerekçesi nedir?
Sayın Abdullah Öcalan ile devlet yetkilileri arasında onurlu bir barışın inşası için görüşmeler sürmekte iken bakanlığınızın Kürtçe anadil eğitimi girişimlerine polis baskınları ile tepki göstermesinin bir çelişki olduğunu düşünüyor musunuz? Düşünmüyorsanız gerekçesi nedir?
Bakanlık olarak Kürtçe anadilde eğitimi özel okulların ve ekonomik açıdan üst gelir grubu kapsamında olan halkın erişebileceği bir ayrıcalık olmaktan çıkarıp yoksul Kürt çocuklarının da sahip olması gereken bir hak olduğunu sosyal devlet anlayışı çerçevesinde düşünüyor musunuz?"
16.09.2014