Urfa Milletvekilimiz İbrahim Ayhan, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda devam eden görüşmelerde Ekonomi Bakanlığı bütçesi üzerine söz aldı. Hükümetin Kürt karşıtı politikalarının ekonomiyi de olumsuz etkilediğini ifade eden Ayhan şöyle konuştu:
Sayın Bakan sunuşunu yaparken çok iyi bir noktada olduğumuzu ifade etmiş olsa da aslında yaşamın kendisi iyi bir noktada olmadığımızı gösteriyor. Cari açıkta her geçen gün büyüyen rakamlar, işsizlikte büyüyen rakamlar enflasyonun sürekli büyümesi, faizlerin sürekli artması söz konusu.
Krizin asıl nedeni demokratikleşmeme
Hepinizin de kabul edebileceği gibi bu krizin asıl nedeni demokratikleşmemektir. Bu topraklarda halkların ve inançların kendi demokratik yaşamını özgürce, eşitlikçi bir şekilde sürdürememesidir. Demokratik bir perspektif ortaya koymadığınız sürece bu sorunları çözmeniz, bu sorunlara dair bir tutum ortaya koymanız da mümkün değildir.
Türkiye’nin 911 kilometre Rojava’yla yani Suriye’yle bir sınırı var. Bu sınırın hemen öte tarafında bin yıllardır, çoğunluğu Türkiye’de olmak üzere Orta Doğu’da 4 parçaya ayrılmış bir şekilde Kürt halkı yaşamaktadır. Sizin oraya ilişkin politikalarınız, orada Kürtlerin statü sahibi olması mıdır, yoksa Kürtlerin Esat inkarının, imhacılığının, Baas rejiminin faşizan politikalarına maruz bırakılması mıdır? Kürtler orada kendi iradeleriyle, kendi kültürleriyle, kendi dilleriyle bir yaşam iradesini ortaya koyuyorlar. Bu yaşam iradesini ortaya koyarken de demokratik bir stratejiyle, demokratik bir modelle bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla, diğer halklarla birlikte; Ermenisiyle, Süryanisiyle, Türkmeniyle, Arabıyla birlikte orada bir yaşam inşa etmeye çalışıyorlar. Hükûmetiniz mevcut gerçekliği reddeden, bu mevcut gerçekliği göz ardı eden bir bakış açısıyla yaklaşıyor.
İttifak kuracağınıza düşmanlık yapıyorsunuz
Ne yapıyorsunuz? Sınırdaki kapıları kapatıyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? Sınırlara duvar örüyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? Kırmızı çizgi hâline getiriyorsunuz oradaki halkları. Şimdi, bu politika sizin orayla olan ekonomik, ticari ilişkilerinizi doğrudan etkileyecektir. Komşu olarak görmeniz gereken Kürtlerle bir anti Kürt politikası yürüterek ilişkileri berhava ediyorsunuz. Dolayısıyla, dış ticaretin gelişmesi ve Ekonomi Bakanlığının gelişmesinden söz edilecekse, öncelikle Rojava politikasının değiştirilmesi gerekiyor. Bu duvarların bir an önce kaldırılması gerekiyor; bu tecritin, bu izolasyonun, bu statükocu yaklaşımın bir an önce ortadan kaldırılması gerekiyor. Demokratik bir zihniyetle, demokratik bir anlayışla oradaki Kürtlerle ittifaklaşmaya; onlarla düzgün, sağlıklı, yaratıcı bir komşuluk ilişkisine gitmek gerekiyor.
Diğer yandan “güney Kürdistan” dediğimiz Bölgesel Kürt Yönetimi’yle yaşanan ilişkiler. Orada da aynı durum söz konusu. Orada da ticaret yavaş yavaş Irak Merkezî Hükûmeti’ne devredilmek üzere. Yani oraya ilişkin yürüttüğünüz politikalar Kürtleri İran’ın etkisine, uluslararası birtakım küresel emperyal güçlerin insafına bırakmaya yöneltiyor. Dolayısıyla, orayla olan ticareti de etkiliyor.
Ekonomide temel parametre demokratikleşmedir
Tüm bunların karşısında durmak, öncelikli olarak barıştan yana, demokrasiden yana, özgürlükten yana bir tutumun sahibi olmak gerekmektedir. Dolayısıyla, ekonomi de siyasetten bağımsız değildir. Bugün güvenin olmadığı bir yerde, kaygıların zirve yaptığı bir coğrafyada ve bir iklimde ekonominin iyi olması da beklenemez. Yaşamı demokratikleştirdiğiniz takdirde ekonomiyi de güvenceye almış olur, insanları da güvenlik içerisinde yaşatmış olursunuz. Her şeyde olduğu gibi ekonomide de olmazsa olmaz olan temel parametre demokratikleşmektir.
İllüzyonlarla gerçeği değiştiremezsiniz
Demokratikleşmek hepimiz açısından, hele hele ekonomik yaşamımız açısından oldukça da önemlidir, bunun da olması için birbirimize güvenmemiz gerekiyor. İnsanların en temel kaygısı yarının ne olacağına dair yaşama kaygısıdır, güvenlik kaygısıdır. Bu güvenlik kaygısını biz ancak birbirimize dayanarak, birbirimizle ortak hareket ederek, birbirimizi besleyerek ve birbirimizle iyi, doğru bir ilişki kurarak gerçekleştirebiliriz. Bunu yapmadığımız takdirde istediğiniz kadar rakamlarla illüzyonlar ve birtakım manipülasyonlar yapın hiçbir şeyi değiştiremezsiniz.
10 Kasım 2017