Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın Bahçelievler’deki seçim bürosunun açılışı, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın katılımıyla coşkulu bir şekilde yapıldı. Zafer Mahallesi’ndeki açılışa, Yüksekdağ’ın yanı sıra ilçe yöneticileri, HDP PM üyesi Erdal Demirhan ve HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Şamil Altan da katıldı.

Çok sayıda kişinin katıldığı etkinlikte HDP ve Demirtaş flamaları taşındı, özgürlük ve devrim mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu yapıldı.

Açılışta bir konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, artık Türkiye ve Ortadoğu’da tarihin diktatörler tarafından değil, karanlığa ve zulme karşı mücadele eden halklar tarafından yazıldığını söyledi.

Barış ve eşitlik adına kazanılan tüm değerlerin Kürdistan ve Türkiye halklarının eseri olduğunu kaydeden Yüksekdağ, çözüm sürecine de değinerek, siyasi iktidarın halkın mücadelesi sonucu adım atmak zorunda kaldığına işaret etti. Yüksekdağ, “Onu bu noktaya getiren güçtür önemli olan” dedi.

Yüksekdağ, şöyle devam etti: “Ortadoğu ve Türkiye’de halklara zulüm edeceğini sanan diktatörlere karşı çok önemli bir halk gücü büyüyor ve gelişiyor. HDP direniş mevzisi ve birleşik mücadele olarak doğdu, bu iradeye bağlı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alternatif olduğunu göstermek için de siyaset alanında temiz bir yol açtı. Sayın Selahattin Demirtaş'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı ile Türkiye toplumunu geleceğe taşıyacak eşit, barışçıl ve özgürlükçü yeni bir Türkiye'nin yolu açılmıştır."

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde önemli bir sürece girildiğini, bu nedenle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın paniğe kapıldığını söyleyen Yüksekdağ, Başbakan Erdoğan'ın "HDP Meclis'te olmamalı" sözlerine sert yanıt verdi: "HDP sizin oylarınızla ve desteğinizle mi geldi ki gideceğini size sorsun? Gitmesine ve yerinin neresi olduğuna siz hangi hakla karar verirsiniz? HDP bu zamana kadar dişiyle tırnağıyla, alanlarda, sokaklarda, yaşamın ve üretimin nabzının attığı her yerde, kanıyla canıyla ve ödediği bedellerle bir güç oldu, bir siyasi irade oldu. HDP siyasete bu koltuklarla gelmedi ama siz bu siyasete koltuklarla giriyorsunuz. O koltuklara yapışıyorsunuz ve o koltuklar altınızdan çekildiğinde bir hiçsiniz. Sayın Başbakan'a bu gerçeği bir kere daha hatırlatıyoruz. Paniğiniz nedir, koltuğunuzun gideceği korkusuna mı kapıldınız? Bu telaş niye?"

Seçim kampanyasının başında aktivistlerin "Panik yok, Selahattin Demirtaş var" diye slogan ürettiğini söyleyen Yüksekdağ, "Biz gayet rahatız ama sayın Erdoğan sizin bu paniğiniz niye? Korktunuz mu, ürktünüz mü? Gerçek bir seçenekle karşı karşıya kaldığınız için mi? Tabi bu soruya cevap veremezler" dedi.

Yüksekdağ, egemenlerin telaşını derinleştirmek için daha güçlü ve samimi seçim kampanyası yürütme çağrısı yaptı.

IŞİD çetecilerinin Kobanê’ye yönelik saldırılarını hatırlatan Yüksekdağ, “Kobane’deki güçleri destekleyen bütün emperyalist güçlere ve gerici diktatörlere sesleniyorum. En başta da Türk devletine sesleniyorum, çetecilere verdiğiniz desteği geri çekin. Rojava’ya huzur yoksa size de yok, Rojava’ya barış yoksa size de yok” diye konuştu.

Yüksekdağ, ekledi: “Biz İstanbul’daki sesimizle Kobane’deki direnişi solumaya devam edeceğiz.”

Yüksekdağ, “Musul’daki konsolosluğunuzu çetecilerin karargahı haline getirerek, halklar arasına duvar ören AKP elbet bunun hesabını verecek. Siyasi iktidarlar ve diktatöryal güçler IŞİD gibi vahşi çetelere destek vermenin utancını taşıyacak” ifadelerini kullandı.

Gazze ve Kobane’ye yönelik saldırıların aynı karanlık anlayışın ürünü olduğunu belirten Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Ortadoğu ve Mezopotamya'da bu karanlık zihniyete ve saldırganlığa karşı yükselen Rojava devrimimiz, aynı zamanda bölge devriminin de meşalesi olacaktır. Artık Ortadoğu ve Mezopotamya'da halkın iktidarı yükselmeye başladı. Rojava devrimini savunarak, o devrim ruhunu tüm bölgeye yayarak bu iradeyi daha da güçlendireceğiz."

19.07.2014