HDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in, Bingöl Karlıova'da yaşanan olaylarla ilgili İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.

Baluken'in önergesinin gerekçesinde şu ifadeler yer adlı:

"Lice halkı tarafından dikilen Mahsum Korkmaz’a ait heykelin devlet güçleri tarafından halka rağmen kaldırılması sırasında yaşanan olaylarda; bir yurttaşımız yaşamını yitirmiş, çok sayıda yurttaşımız ise yaralanmıştı. Yaşanan bu saldırıdan sonra ülkenin her yerinde halkımız protesto amaçlı demokratik hakkını kullanmaktadır.

Bingöl ilimizin Karlıova ilçesinde de 21.08.2014 tarihinde demokratik hakkını kullanarak Lice’deki saldırıları protesto etmek isteyen halkımıza yönelik polisler, askerler ve eli silahlı çeteler tarafından planlı, koordineli ve sistematik bir saldırı gerçekleştirilmiştir.
Bu sivil çeteler arasında bazı Hüda Parlıların, AKP’lilerin ve korucuların olduğu Karlıova halkı tarafından belirtilmektedir. Bu sivil çeteler polis koruması altında ve polisle birlikte silah, sopa ve satırlarla halkımıza saldırırken, eş zamanlı olarak polis ve jandarma da demokratik hakkını kullanmak isteyen halkımıza gaz bombaları ile saldırmıştır.
Tüm bu saldırılar esnasında kamusal görevini yerine getiren güvenlik güçlerinin halka saldırıda bulunan silahlı çetelere müdahale etmesi gerekirken, tam tersine adeta bu grubu koruma altına alarak saldırılarını planlı bir şekilde teşvik etmiştir.

Buradan çıkan sonuçla; Karlıova halkına yönelik bu saldırılarda Kaymakam ve İlçe Emniyet Müdürünün birinci derecede sorumlu olduğu, bu kamu görevlilerinin yaşam hakkının gaspına yönelik bu saldırılarda ortak olduğu görülmektedir. Bu saldırılar esnasında biri ağır olmak üzere dört vatandaşımız yaralanmış; ölümlerin şans eseri yaşanmaması, Karlıova ilçemizde yıllarca sürebilecek bir infial durumunun önüne geçmiştir."

Baluken, önergesinde şu sorulara yer verdi:

"Karlıova ilçemizde demokratik hakkını kullanmak isteyen halkımıza yönelik satırlı, sopalı ve silahlı bir şekilde saldıran sivil kişiler kimlerdir? Mobese kameralarından bu kişilerin kimlikleri tespit edilmiş midir? Edilmişse, hukuki ve idari açıdan herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
Karlıova ilçe merkezinde polislerin ve askerlerin yanı başında silahlarla, satırlarla ve sopalarla halka saldıran sivil çetelerin engellenmemesinin ve sivil çetelerle birlikte saldırı yapılmasının izahı nedir? Bakanlıkça Karlıova ilçesinde görevli polisler, askerler ve amirleri hakkında soruşturma açılmış mıdır?
Halka saldıran bu sivil çete gruplarından gözaltına alınan var mıdır? Bu kişilerin gözaltına alınması için Mobese kayıtları incelenmiş midir? Bu saldırganlar gözaltına alınmamışsa, gerekçesi nedir?
Karlıova halkına yönelik yapılan bu saldırının Kaymakam ve İlçe Emniyet Müdürü tarafından polisler, askerler, sivil çetelerle beraber planlı ve koordineli bir şekilde yapıldığı ortadadır. Karlıova ilçesinde halka saldırma planları yapan ve bu planları hayata geçirmeye çalışan Kaymakam ve İlçe Emniyet Müdürü görevden alınacak mıdır? Bu kamu görevlilerinin, güvenlik güçlerinin ve sivil çetelerin yapmış oldukları saldırılar hakkında Bakanlığınızca teftiş yapmak üzere görevlendirme olmuş mudur?
2011 yılında Karlıova BDP İlçe Teşkilatına ve Karlıova halkına yönelik yapılan saldırılar sonrasında kimsenin gözaltına alınmadığı ve tutuklanmadığı bilinmektedir. BDP’ye ve Karlıova halkına yönelik saldırıların cezasızlıkla son bulması, saldırıların sürekli hale getirilmesi ve teşvik edilmesi konseptini devreye koyma isteği değil midir? Bu cezasızlık halinin gerçekleşmesi için hükümetinizce bir talimat verilmiş midir?
Türkiye genelinde BDP/DBP/HDP’ye yönelik gerçekleşen saldırılarda hukuken temeli olmasına rağmen neden kimse gözaltına alınmamakta ve tutuklanmamaktadır?
Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen sonrasında Başbakan Erdoğan tarafından yapılan açıklamada bazı gerçek dışı iddialar öne sürülerek, HDP’nin yüksek, AKP’nin düşük oy aldığı yerlere yönelik ‘gereken yapılacaktır’ mesajı verilmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Karlıova ilçemizde Sayın Demirtaş’ın yüzde 75,9 Erdoğan’ın ise yüzde 22,7 oy oranına ulaştığı bilinmektedir. Bu durumda, Karlıova’da gerçekleşen sistematik saldırının seçim sonuçları ile bir ilgisi var mıdır? Lice, Cizre, Hakkâri, Karlıova başta olmak üzere HDP’nin yüksek oy aldığı yerlerde bu saldırıların gerçekleşmiş olması tesadüf müdür? Seçim sonuçlarının HDP’nin üstünlüğü ile sonuçlandığı yerlere yönelik bu tarz uygulamaların devreye sokulması ile ilgili Bakanlığınızca bir talimat verilmiş midir?"

22.08.2014